Kuşku yok ki… Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli yeni bir sistem. 96 yıllık parlamenter sisteme alışmış düzenin yeni bir sisteme hemen uyumu kolay değil.
Yanı sıra…
Yeni sistemin de uygulamayla ortaya çıkan aksaklıkları görüp düzenlemeler yapması için daha yolun başındayız. Kaldı ki, bilindik anlamda başkanlık sistemi olmayan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli henüz 1 yıllık.
O bakımdan…
Nitekim…
Şu günlerde televizyon programlarında sistem revizyonu başlığı altında bu tartışmaların başladığını görüyoruz. Gözlemler ortaya konuyor, düşünceler söyleniyor, öneriler dillendiriliyor.
Böyle bir programa salı gecesi Habertürk TV’de rastladık.
Veyis Ateş’in moderatör olduğu programda gazeteciler Deniz Zeyrek, Nedim Şener, Mustafa Kartoğlu ve araştırmacı Adil Gür görüşlerini dile getirirken sistem revizyonunu sorguladılar.
Konu da, “Cumhurbaşkanı’nın parti genel başkanlığını bırakması” noktasında yoğunlaştığında Ateş, 4 Temmuz’da yayınlanan Bülent Arınç röportajını anımsattı.
Arınç o röportajda, “devletin ve milletin birliğini temsil eden bir cumhurbaşkanının miting meydanına çıkıp ‘Cumhurbaşkanı sıfatımla konuşmuyorum’ demesindeki sıkıntıları” ifade ettikten sonra şunu söylüyor:
“Cumhurbaşkanlığı sıfatının daha yukarılarda, daha büyük görevler için var olması lazım, ama bir parti genel başkanlığı sıfatının bununla bağdaşmadığını ben şahsen görüyorum.”
Programı izlerken, bu sözleri de duyunca izlerken, 24 Mayıs günü aktardığımız bir Ankara kulisi aklımıza düştü.
Daha ortada sistem revizyonu beklentisi yokken, bilgi ve duyumlarını zaman zaman paylaştığımız Ankara’daki dostumuz şunu söylemiş:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı. Bugüne kadar parti-hükümet ilişkilerinde koordinasyonu bizzat kendisi yaptı, partinin hedeflerini belirledi. Fakat bu uygulama zaman zaman sıkıntı yaşıyor. Gerçi bir karar yok, alınırsa da sürpriz olur, ama Ankara’da AK Parti Genel Başkanlığını bırakabileceği konuşuluyor.”
Bugün konunun biraz da siyasi irade isteğiyle tartışmaya açıldığı görülüyor.
Ankara “sürpriz aday” konuşuyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanlığı’nı bırakma olasılığı konuşulurken, bu tüyoyu 24 Mayıs’ta veren Ankara’daki dostumuzu aradık.
Son durum şu:
“AK Parti Genel Başkanlığı için 2 isim geçiyor, ilki Binali Yıldırım. Sayın Cumhurbaşkanı’nın Binali Bey’i taçlandırabileceği konuşuluyor.”
Ardından…
“Asıl büyük sürprize” dikkat çekti:
“Beka sorunu devam ediyor. S400 sorunu, askeri operasyonlar ve terör tehdidiyle başa çıkabilecek, hükümetin güçlü bir ismi sürpriz yapabilir.”
Hükümet revizyonundan önce Bursa’nın 4 Bakan Yardımcısı oldu
Doğal olarak, Bursa’dan da bakan alınacağı beklentisi oluştu.
Bir yandan da…
Bursa’nın hükümete verdiği Bakan Yardımcısı sayısı dörde ulaştı.
Çocukluğu, eğitim ve iş yaşamının geçtiği Bursa’da yaşayan, fakat doğum yeri Bilecik’ten milletvekili seçilen Halil Eldemir geçen yıldan beri Sağlık Bakan Yardımcısı görevinde.
2 gün önceyse…
Geçen dönem AK Parti Bursa Milletvekili olan Av. Zekeriya Birkan ile Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Uğurhan Kuş’un Adalet Bakan Yardımcısı atandıkları açıklandı.
Aynı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde Bursa’dan bir isim daha var: Prof. Dr. Şeref Kalaycı.
Mezun olduğu Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğrenci yetiştiren Prof. Dr. Kalaycı bundan böyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı olarak görev yapacak.
Siyasi yük Zekeriya Birkan’da
Milletvekiliyken, AK Parti Genel Sekreteri olan Abdülhamit Gül’le Genel Sekreter Yardımcısı olarak çalıştı. Gül’ün kayınpederi Şeref Malkoç ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop’la yıllarca yakın siyaset yaptı.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’le bir kez daha yolları kesişirken siyasi yükü omuzladı. Bize göre de çok güzel oldu.
Tarihte bugünün duygulandıran sayfası: Mudanya Treni söküldü!
Lakin…
Siyasilerin tüm iyi niyetli açıklamalarına karşın hızlı tren yakın zamanda geleceğe benzemiyor.
Bir yandan umutlanmak için her gelişmeyi değerlendirirken, sevgili Levent Özen’in paylaşımında karşımıza çıkan tarihte bugün anımsatması hem duygulandırdı, hem hüzünlendirdi.
Çünkü…
17 Haziran 1892’de özel sektör tarafından yapılıp işletmeye açılan, 1 Haziran 1931’de devlet tarafından satın alınan 42 kilometrelik Bursa Mudanya Dar Hattı adını taşıyan Mudanya tren hattı 6135 Sayılı Kanun’la işletmeden kaldırıldı ve 10 Temmuz 1953 günü de rayları söküldü.
Elimizdeki treni kaybetmenin hüznüyle, beklediğimiz trenin gelmeyişinin üzüntüsü birbirine karıştı.