Son dönemde… Bursa önemli doğal afetler yaşıyor. Hiç görülmemiş şiddette yağmur ve dolu kırsalda da, kent merkezinde de büyük acılara yol açıyor.
Elbette…
Daha önce vurguladığımız gibi bu doğal afetlerin pek çok nedeni var. Bunların başında da ekolojik sistemdeki bozulmalar ve iklim değişikliği geliyor. Dere yataklarındaki yapılaşma, doğaya müdahale gibi etkenler de çok önemli.
Bununla birlikte…
Kent merkezinin güneyinde yükselen Uludağ’da da, kuzeyindeki Katırlı Dağı’nda da aşırı yağışa dayalı sel felaketleri ortaya çıkması bir yamaç kenti olan Bursa’nın kendine özel mesajlar çıkarmasını gerektiriyor.
İşte…
Konuya…
Biraz da yol ve ulaşım uzmanı gözüyle yaklaşırken, gözlemini şöyle aktardı:
“İvazpaşa’daki yağıştan sonra Ankara Yolu’ndaki mazgalların bile ağaç yaprakları, naylon, çöple tıkandığı görüldü. Mazgallarda maske bile vardı.”
Düşüncesi şu:
“Esasen rögarların yerleri, yol kotuna göre yerleşimleri ve sayıları sıkıntılı. BUSKİ zaman zaman temizliyor, ama sel nedeniyle gördük ki her an şiddetli yağmura ve caddelerden şiddetle akıp gelen suyun boşaltılmasına hazır tutulması gerekiyor.”
Önerisi şu:
“İvazpaşa, İpekçilik, Namazgah gibi yüksek kotlu mahallelerden düşük kotlu bölgelere eğimden dolayı hızla akan yağmur suyu için tek mazgal yerine yolu boydan boya dik kesen mazgallar yapılmalı.”
Şuna dikkat çekti:
“Aşırı yağışta bu yüksek mahallelerdeki yollar dere işlevi görüyor. Hızdan dolayı yağmur suyunun bir kısmının yola boydan boya konan mazgalı aşması ihtimaline karşı belli aralıklarla bu uygulama tekrarlanmalı.”
Ardından…
“Yol boyuna görsellik için çok yaprak döken ağaçlar dikilmemeli” dedi ve şu uyarıyı yaptı:
“İzmir Yolu’nda Beşevler metro durağı ile Çalı Kavşağı arasında kestane ağacı dikilmiş ki, en çok yaprak döken ağaçlardan. Çınar ağaçları da yine bu durumda yol kenarına dikilmemeleri gereken ağaçlardan.”
Kemal Demirel Doğal Afet Bakanlığı öneriyor
“Türkiye’nin yüzde 97’si deprem kuşağında. Bina stoğunun yüzde 67’si ise kaçak. Deprem ve Doğal Afet Bakanlığı kurulmalı.”
Yaşanan afetlerden sonra, 9 yıl önceki önerisini “Doğal Afet Bakanlığı kurulmalı” diyerek tekrarladı.
Bursa-Çin arasında dostluk köprüsü kurdu, Çinli turiste hazırlanıyor
Ziyarete… Eşi Ulviye Yahya ile birlikte gelen Çin Fahri Konsolosu Nejat Yahya’nın eli de boş değildi. Çin Büyükelçisi Deng Li’nin gönderdiği 2 kutu maskeyi masamıza koydu.
Öyküsünü de anlattı:
Masadaki maskeleri de açıkladı:
“Şimdi de, halka dağıtılmak üzere Büyükelçiliğe maske gönderdi. Bursa’ya gelen 10 bin maskeyi sivil toplum örgütleri aracılığıyla dağıttım.”
Bu noktada…
Türkiye-Çin ilişkilerini Bursa açısından değerlendirdi:
“İki ülke arasında tarihi ilişkiler var. Korona olmasaydı Bursa’ya Çinli turistleri getirmek için çalışıyorduk.”
Mesajı da şu:
“Çinli turist tarihi ve kültürel eserleri önemser. Bu nedenle Bursa avantajlı.”
Korona gençlere mi yöneldi?
Gelinen noktada…
Virüsün yayılma hızı ve etkilerinde farklılıklar ortaya çıkıyor. Bu yöndeki istatistik verilerine de CHP Bursa eski milletvekili olan Dr. Ceyhun İrgil dikkat çekti:
“Son 14 günde tanı konanların yüzde 5.68’i 17 yaş altı, yüzde 63’ü 25-45 yaş grubu.”
Sorusu da şu:
“Neden gençlerde hastalık oranı artmış olabilir?”
Her şey lösemili çocuklara destek için: Anneler ‘internet dükkanı’ açtı
Gerçi…
Ziyaretleri Olay’ın yeni yerine taşınması nedeniyle “hayırlı olsun” amaçlıydı, ama sohbetimiz her zamanki gibi LÖSEV ve lösemili çocuklara yoğunlaştı.
Nitekim…
Lösemili çocuklar için LÖSEV’in yaptıklarını, daha doğrusu toplumsal destek adına ürettiklerini konuşurken, bir dönem Olay’da birlikte çalıştığımız Aslı Metin Sakarya çantasından çıkardığı küçük kutuyu masamıza bıraktı.
Kutudaki çikolata toplarını da şöyle açıkladı:
“Bunları lösemili çocukların anneleri katkısız olarak yapıyorlar ve biz de çocuklara destek için satışa sunuyoruz.”
Farklı bir sosyal hizmetin farklı bir destek uygulaması olan ve annelerin elinden çıkan ürünleri alarak lösemili çocukların tedavilerine destek vermek isteyenler lsvdukkan.com internet sitesinden sipariş verebilirler.
En güzel leylek fotoğrafı: Dans eder gibi uçuyor
Günlerce…
Sabırla bekleyip çektiği kuş fotoğraflarıyla artık doğaseverlerin tanıdığı bir isim oldu.
Son leylek fotoğrafına da, öncekiler gibi uzun uzun baktık. Uluabat Gölü üzerinde dans eder gibi uçan leylek fotoğrafı bize göre en güzel leylek fotoğrafı olarak kayıtlara girdi bile.
Deklanşörüne sağlık.