Dikkat çekici olan şu: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görüşmelerinden sonra çok hızlı gelişmeler oldu. Başbakan görüşmedeki konuşmalar doğrultusunda Genel Başkan olarak AK Parti’yi kurultaya götürme ve aday olmama kararı aldığını açıkladı.
İlk kez yaşanan iktidar partisinin Başbakan değiştirme operasyonu, derin yankılara yol açtı, yeni siyaset yapılanması olarak siyaset gündemine yansıdı.
Üç gündür de AK Parti’deki gelişmeler gündemi kaplıyor.
Üstelik…
Seçimin erkene alınmasından fiili başkanlık olan sistem değişimine kadar tüm konular AK Parti ile birlikte ele alınarak dile getiriliyor. Yazılan, konuşulan, tartışılan her şey AK Parti’nin planı çerçevesinde değerlendiriliyor.
Herkes AK Parti’de neler olabileceğine kafa yoruyor.
Oysa…
AK Parti’nin tüm bu konuşulanları yapabilmeye Meclis’teki sayısı yeterli değil. Muhalefet partilerinden en az 1’i destek vermezse hedeflediklerinin hiçbirine ulaşamaz.
Buna karşın…
Gündem AK Parti siyasi projeleri çevresinde gelişirken muhalefet partileri sessizce seyirci kalmayı tercih ediyorlar. Dikkat çekici olan da bu.
İşte…
Tam da bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaseti okuma ve kurma yeteneği kendini gösteriyor.
Anımsarsak…
7 Haziran seçiminin ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon kurma konusunda istekli davranmış ve özellikle CHP ile görüşmelerinde neredeyse sonuç noktasına gelmişti.
Erdoğan o süreçte siyasetin kurgusunu belirleyip müdahalelerde bulunmuş ve 1 Kasım seçimini gündeme getirmişti. 7 Haziran’da yara alarak seçimden çıkan AK Parti bu kez 1 Kasım’da parlamento çoğunluğunu elde edip tek başına iktidar olarak yola devam fırsatı bulmuştu.
Bugünse…
Cumhurbaşkanı’nın yine devrede olduğu yansıyan gelişmelerden anlaşılıyor. Daha açık söylemek gerekirse, siyaseti bir kez daha Erdoğan kuruyor ve muhalefet partileri de onu izliyor.
Aslında…
Bir siyasi partide Genel Başkan ve Başbakan değişimi pek de kolay olmaz, Hatta bazı riskler bile içerir.
Nitekim…
Gelişmelerin ele alındığı kimi yorumlarda, “böyle bir müdahalenin teşkilat yapısı ve seçmende kırılmaya yol açabileceği” vurgulanıyor.
Gördüğümüzse şu:
Başka bir partide bu gibi müdahaleler büyük sorunlara yol açsa da, Erdoğan’ı mutlak lider kabul eden AK Parti teşkilatları ve seçmeni için sorun olacağa benzemiyor.
Zaten…
Seçimde “Oyumu Davutoğlu’na verdim” diyeni hiç görmedik. Buna karşın, AK Parti seçmeni Cumhurbaşkanı olsa bile “Oyumu Tayyip’e verdim” demeyi sürdürüyor.
5 ay önce salon rezervasyon yapıldı mı?
AK Parti’deki gelişmeleri konuştuğumuz bir dostumuz dün sabah “Şubat ayında internette Metehan Demir bir yazısında, AK Parti’nin mayıs ayı için Ankara’nın en büyük salonu Arena’ya rezervasyon yaptığını yazdı” dedi.
Bunun üzerine…
Ankara’da bazı dostlarla görüştük. Aralarında, “AK Parti’nin mayıs ayı için Ankara Arena’ya rezervasyon yaptırdığının ocak ayında Ankara’da konuşulduğunu” söyleyenler oldu.
Sosyal medya paylaşımı MHP’yi heyecanlandırdı
Heyecanın kaynağıysa, Siyaset Kafe adlı internet sitesinde yer alan haberdi.
“Yargıtay’dan flaş karar, MHP’ye kongreye gidiyor” başlıklı haberde, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin yerel mahkemenin verdiği kurultay kararını onayladığı anlatılıyor ve “15 Mayıs’ta kurultay yapılıyor” deniyordu.
Site de…
Avukat Fidel Okan’ın sosyal medya Twitter paylaşımından alıntı yaparak bu haberi servise koymuştu.
O süreçte konuştuğumuz MHP Bursa eski Milletvekili Necati Özensoy heyecanı sergilerken, temkinli davranıp “İnşallah doğru çıkar” diye de ekledi.
Ne var ki…
Büyük bir hızla yayılan bu haberden 2 saat sonra MHP Genel Merkezi açıklama yaptı ve “Yargıtay incelemesinin devam ettiğini” duyurdu.
Üstelik…
Açıklamada, “asılsız söylentilerle partiyi karıştırmak isteyenlerin niyetleri” üzerine eleştiri de yer aldı.
Mehmet Tan’dan, “küçük Bursaspor” 40 kulübe proje
Sohbet için uğradığında, önümüze bambaşka bir Bursa futbolu tablosu koydu.
Söze…
“Bursa’da her biri küçük Bursaspor olan 40 amatör kulüp var. Bu kulüplerin aynı Bursaspor gibi tüm yaş gruplarında takımları var” diye başladı ve şunu söyledi:
“Bursa’daki tüm altyapı gruplarında 8-18 yaş arası 250 bin çocuk var. Fakat bunların 11 bini lisanslı.”
Ardından…
“Almanya’da ayni kategoride, yani 8-18 yaş arasında 129 bin 500 Türk çocuk var” dedi ve şunu sordu:
“Futbolcu Almanya’dan çıkıyor, bizden çıkmıyor. Neden?”
Sorusunu biz de “Neden?” diye tekrarladık. Mehmet Hoca da cevap verdi:
“Birinci sorun eğitim. Eğitimin niteliği, kulüpteki model, kulüplerin basit de olsa sistem sahibi olmaları önemli etkenler.”
Devam etti:
“Bizde çok yetenekli antrenörler var. Ama küçük kulüpler yok sayıldığı için oyuncu çıkaramıyorlar.”
Bu kez de “Kim yok sayıyor?” diye sorduk. Tek kelimelik cevap verdi:
“Bursaspor.”
Sonra da şunu ekledi:
“Her biri küçük Bursaspor 40 kulübe yönelik ciddi bir eğitim planlaması ve yapısal planlama hazırladım. Federasyon da ilgileniyor. Bursaspor destek verirse kendi kazanır. Yoksa astronomik transferler devam eder.”
Savunmasız ihracı mahkemeye verdi
Kısa adı Tüfad olan Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği geçtiğimiz günlerde Mehmet Tan’ı üyelikten ihraç etti.
Meğer…
Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav ile Teknik Direktör Yılmaz Vural tartışınca, Mehmet Hoca da “Yılmaz Hoca bu defa haklı” açıklaması yapmış. Tüfad’ı görevini yerine getirmeye davet edince de savunması alınmadan ihraç edilmiş.
Bursa Şubesi kurucularından olan, Genel Merkez’de görev alan Mehmet Tan kararı mahkemeye götürdüğünü, “görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusunda” bulunduğunu açıkladı.