Gerçi… Yaşadığımız coğrafyanın gerçeği olarak Türkiye’ye yönelik tehdit tarih boyunca hiç bitmedi, ama görünen o ki çok özel bir süreç içindeyiz.
Bir yanda…
Türkiye için terör kaynağı haline gelen Suriye’de mücadele verilirken, Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz arama çalışmaları nedeniyle ortaya çıkan strateji savaşı çok daha farklı bir tehlikeyi gösteriyor.
Bir yandan da…
Amerika’nın ikide bir tekrarladığı yaptırım tehdidi var.
İşte…
Üstelik…
TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada, çok kritik öneriler ortaya koyarak izlenen devlet politikasına destek açıkladı.
Örneğin…
Amerika’nın güvenliği için DEAŞ bahane edilirken Türkiye’nin güvenliğinin hiçe sayıldığını vurgulayıp yaptırım tehditlerine karşı iki öneride bulundu:
Bir…
“1 Eylül 2004’te yürürlüğe giren Amerika Birleşik Devletleri’ne ait devlet hamulesinin ithal araç ve ülke içi nakil ve tevziine dair tebliğ ve bu tebliğe gerekçe teşkil eden anlaşma iptal edilmeli.”
İki…
“Komuta merkezi Almanya’da bulunan ve ABD’nin Rusya’yı, Kafkaslar’ı, İran’ı izlediği Kürecik’teki radarla İncirlik dahil hava üslerimizden yararlanması engellenmeli.”
Şunu da ekledi:
“Mersin, Samsun ve Trabzon limanlarımızdan yararlanması da yeniden değerlendirilmeli. Hatta, tavırlarında değişiklik olmazsa iptal edilmeli.”
Ardından…
Yaptırım ve ambargo tehditlerini anımsatıp savunma sanayi için şunu söyledi:
“Savunma sanayimizde yeni teknolojilerin geliştirilmesi teşvik edilmeli. Bir ürünü tek tesiste üretme anlayışı yerine savunma sanayisinde faaliyet gösterebilecek firmalardan entegre bir yapı oluşturulmalı.”
Adres de önerdi:
“Bursa, Eskişehir, Çorum, Kayseri, Gaziantep gibi illerimizdeki potansiyel değerlendirilmeli.”
Vahapoğlu’nun 20 yıllık görev duyarlılığı
O nedenle…
Kurul’a ve kuruma farklı bir duyarlılığı var. Bunu da, TBMM’de MGK Genel Sekreterliği ve Savunma Sanayi Başkanlığı bütçeleri görüşülürken MHP Grubu adına yaptığı konuşmada dile getirdi:
“Temennim o ki, devletin hafızası durumundaki bu teşkilat mevcut yönetime siyaset üstü destek verme kabiliyetini ve ülkemize hizmet imkanını yitirmemiş olsun.”
Selçuk Türkoğlu devlet memurluğundan ayrıldı, yönünü siyasete çevirdi
Bu süreçte…
19 yıl Türk Eğitim-Sen 2 Nolu Şube Başkanı olarak görev yaptı. Eğitim alanında yanlışı uyaran ve doğruyu gösteren yaklaşımıyla Bursa’da eğitimin sesi oldu. Aynı zamanda Kamu-Sen İl Başkanlığı görevini yürüttü.
Heyecanlı, ama net duruşu olan, insan ilişkilerinde içten ve güçlü özellikleriyle tanıdığımız Selçuk Türkoğlu herkesin temas kurabildiği bir sendikacıydı.
Sözünü de esirgemeden, ama kimseye haksızlık etmeden sendikacılık yaptı.
2015’te MHP’den, 2018’de İYİ Parti’den milletvekili adayı oldu ve iki kez siyaseti denemek istediyse de sonuca ulaşamadı.
Son adaylığından bu yana, 1.5 yıldır ücretsiz izinli olan Türkoğlu’nun memuriyetle ilişkisi tamamen kesildi.
Böylece…
2 kez denediği adaylıktan sonra bu kez aktif görev için yönünü siyasete çevirdi.
TBMM’de kadınların 85. yılına özel ödül
Yıllardır…
Hayme Ana Bacıbey Ödülleri ile tarihsel kültüre katkı koyuyor.
Bu kez de…
Kadın milletvekillerinin TBMM’de yer almaya başladıkları 5. Dönem seçimlerinin 85. yıldönümü olan 8 Şubat 2020’de 7. Hayme Ana Bacıbey Ödülleri töreni düzenledi.
Törenin duyurularını da AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç’le birlikte Meclis’te yaptılar.
Dağlık bölgelerde yürüyor, piknikçilerin bıraktığı çöpleri topluyorlar
Arkadaşları da katılınca grup halinde yürümeye başladılar. O grup hızla büyüdü ve 60 kişiyi aştı.
Yürüyüş rotaları da, yamaçlardan dağın tepelerine, hatta arka yüzüne uzandı.
Her Pazar…
Kalabalık bir grupla sabah namazı sonrası dağda ve doğal ortamda yürümeye başlıyorlar. Başkanlığını Celal Yaşar’ın yaptığı yürüyüş grubundan İlhan Arslan, Abdullah Baştürk, Ahmet Döndüren, Yusuf Arslan’la sohbet ederken şu bilgiyi verdiler:
“Yürüyüş güzergahlarımızda vatandaşlarımızın çöplerini bıraktıklarını görünce çok üzülüyorduk. Bunun üzerine her ayın son pazar sabahı nerede yürüyorsak orada mıntıka temizliği yapmaya başladık.”
Topladıkları çöplerin yaz dönemlerinde 400 torbaya kadar çıktığını da söylediler.
Ormana fidan, Afrika’ya su kuyusu
Nitekim…
Her hafta 10 fidan olmak üzere, yürüdükleri ormanlara meyve fidanı dikerek gelecek için de iz bırakıyorlar.
Grubun lideri Celal Yaşar, İlhan Arslan, Abdullah Baştürk, Ahmet Döndüren ve Yusuf Arslan’la sohbet ederken, kendilerini heyecanlandıran yeni hedeflerini de açıkladılar:
“Kuraklık yaşayan Afrika’da su kuyuları açmak istiyoruz.”