Eskiden… Siyasi partiler seçime hazırlanırken seçim beyannamesi adını verdikleri taahhüt paketleri üzerinde çok çalışırlardı. Vatandaşın o taahhütlere bakarak tercih yaptığı düşünülürdü.
Bu düşünce doğruydu da…
Seçim dönemleri vatandaş siyasi partilerin genel kriterleri ve siyasi performansları kadar, seçim vaatleri olarak ortaya koyduklarını da incelerdi.
Hatta…
Parti vaatleri arasında karşılaştırmalar yapılır, tartışmaların bir kısmı bu karşılaştırmalar üzerinden yürürdü. Oysa şimdi pek öyle olmuyor.
Gerçi…
Yine siyasi partilerin seçim beyannamesi adını verdikleri taahhütler incelemeye alınıyor, fakat bunlar kararı etkileyen ana unsurlar olmuyor.
Nedeni de belli:
Vatandaş artık, yerine getirilmesinden kaygı duyduğu seçim beyannamelerini incelemek yerine, kulağına hoş gelen etkili reklam kampanyaları ve sloganlara daha çok ilgi gösteriyor.
Belki günümüzün sosyal mesaj anlayışı da bunu körüklüyor.
Nitekim…
Geriye dönüp baktığımızda, AK Parti’nin 2009 ve 2014 yerel seçimleriyle 2011 genel seçiminde kulağa hoş gelen, dile dolanıveren seçim şarkıları ve seçim reklamları konusunda çok başarılı olduğunu görüyoruz.
Bugün ise…
7 Haziran seçimine yönelik slogan ve reklam kampanyası hamlesi ilk CHP’den geldi.
O nedenle…
“Milletçe alkışlıyoruz” temalı CHP reklamlarının başladığı günden beri, bu kampanya ile ilgili tartışmalar yaşanıyor.
Hatta…
Çarşamba günü Olay Televizyonu canlı yayınında meslektaşımız Esat Kaplan bu tartışmaları anımsatıp nasıl bulduğumuzu sorduğunda şu cevabı verdik:
Bizim toplumsal kültürümüzde alkışla protesto yok. Oysa Batı ve Amerika kültüründe alkışlı protestonun toplumda çok özel bir yeri var.
Oralarda bu slogan bir anlam verebilir, ama bizim toplumumuz alkışla protesto yönteminden bir mesaj çıkarmıyor.
Dahası…
CHP’nin reklam filmlerindeki bir trafo binasının önünden geçen kedi esprisi de bize göre çok derin mesajlar vermiyor.
Sanki…
Türk seçmeni için değil de, başka kültürlerdeki toplumlar için hazırlandığı izlenimi veriyor ve iğreti duruyor.
Kaldı ki…
Çevremizde yaptığımız sohbetlerde de alkışlı protesto sloganı ve önünden kedi geçen trafo reklamından siyasi anlam çıkarana pek rastlamadık.
HDP Demirtaş’ı mayıs sonu bekliyor
Siyasi partilerin aday belirleme süreçleri tamamlandı ve sıra sahaya çıkmaya geldi. O nedenle genel merkezler miting programlarını yapmaya başladılar.
Bu kapsamda…
AK Parti, CHP ve MHP liderlerinin miting programında Bursa zaten hep yer alıyor. Bu seçim HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da miting programına Bursa’yı aldı.
HDP’liler, mayıs sonunda Demirtaş’ı getirmek istiyorlar.
Dündar ana hedefi açıkladı: Osmangazi’de sosyal dönüşüm!
Doğal olarak…
Osmangazi Belediyesi’nin gündeminde de kentsel dönüşüm var. Özellikle Soğanlı ve Kanalboyu’nda planlanan kentsel dönüşümle ilgili gelişmeleri bu sütunlarda sık sık aktarıyoruz.
Yine…
Bu sütunlardan yeni bulvarlar ve çevresindeki yeni kent ortaya çıkarma süreçleri ile ilgili gelişmeleri sürekli paylaşıyoruz.
Ne var ki…
Yerel yönetimler yalnızca plan ve inşaat işleriyle ilgilenmiyorlar. Plan-proje işlerine bağlı fiziki yatırımlar yanında kentlerin yaşanabilir olması da belediyelerin sorumluluğunda ve buna yönelik planlamalar da yapıyorlar.
Nitekim…
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, görevdeki 6 yılını birden masaya yatıran bir toplantıyla dün medyanın karşısına çıktı.
Açıkladığı projeler arasında Bağlarbaşı’na yapılması planlanan ve bir çeşit Survivor yarışmalarının yapıldığı platformu andıracak olan Adrenalik Parkı kuşku yok ki özel bir ilgi görecek.
Bununla birlikte…
Osmangazi için Başkan Dündar’ın şu tespiti önemli:
“Bursa aslına rücu ediyor, Osmangazi’ye dönüyor.”
Kentin yeniden Osmangazi’ye dönüş gerekçesini de başarılı sosyal dönüşüm projelerine bağladı.
Ayrıca…
Büyükşehir Belediyesi kararlarına ilişkin iki farklı döneme iki gönderme yaptı.
İlki Hikmet Şahin dönemine:
“Santral Garaj’a Kent Meydanı yapacağız diye AVM yapıldı. Adı meydan kodu, ama meydanın olmadığı yer.”
İkincisi bugünkü Recep Altepe dönemine:
“Keşke stadyumla beraber karşısındaki Tower Plaza da işin içine katılsaydı.”
Onlar siyaseti “vatan için” yapıyorlar: Vatan Partisi sahada
Oysa…
Vatan Partisi adını aldıktan sonra, amaca ulaşıldığı görülüyor.
Nitekim…
Ziyaretimize gelen kadro içinde her siyasi akımdan geçmişi olanlar vardı. Örneğin…
Siyasete ilk kez giren ve Vatan Partisi’nde İl Başkan Yardımcısı olarak görev alan Mehmet Ali Meriç uzun yıllar ANAP bürokratı olarak BUSKİ Genel Müdürlüğü yaptı.
Aday listesinde CHP ve MHP’de de siyaset yapan Sezai Okay gibi, ANAP’ın etkili isimlerinden Aytaç Toker gibi, DYP geleneğinden gelen Şeref Akgün gibi, daha yeni kurdukları Anadolu Partisi İl Başkanlığı görevini bırakıp gelen Semra Yılmaz gibi isimler yer alıyor.
Üstelik…
Heyecanları gibi, idealleri ve hedefleri büyük:
“Hepimiz vatan için birleştik. Bu vatan kolay kazanılmadı, kimseye de teslim edilmeyecek.”
Sohbette…
Vatan Partisi İl Başkanı Nadir Erol da, vatandaşın teveccühünün yüksek olduğunu söyledi.
Vatan Partisi aday listesi
Vatan Partisi’nin kesinleşen milletvekili aday listesi şöyle:
1. Sezai Okay, 2. Mehmet Alanbel, 3. Ayhan Canbaz, 4. Sibel Dursun, 5. Semra Yılmaz, 6. Figen Taşgan, 7. Nilüfer Seçgin, 8. Arzu Bitirgiç, 9. Aytaç Toker, 10. Mustafa Enver Yılmaz, 11. Şeref Akgün, 12. Süleyman Yurddaşer, 13. Halil Yeşilyurt, 14. Gülcan Öztürk, 15. Enver Saraçoğlu, 16. Enver Camcı, 17. Fethi Karadeniz, 18. Semiha Serap İyem.