Gerçi… Başbakan olduğu 17-25 Aralık’tan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta “devleti kuşatan paralel yapıya” dikkat çekti ve bu yapıyla mücadelenin önemini sürekli vurguladı, ama operasyonlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaştı. Çünkü…
FETÖ’cü paralel yapının nasıl bir güce ulaştığı ve neler yapabileceği o gece herkes tarafından çok iyi anlaşıldı.
O nedenle…
15 Temmuz gecesinden beri asker, polis, üst düzey bürokrat, hakim, savcı, öğretim üyesi, sporcu ve işadamları hakkında soruşturmalar yapılıyor.
Gözaltına alınıp tutuklananların sayısı her gün artıyor.
Aynı şekilde…
Bürokraside yargı ve idari olmak üzere iki türlü operasyon sürüyor
İlkinde…
Devlet içinde paralel faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle gözaltına alınanlar soruşturuluyorlar.
Diğerinde…
Devleti arındırma projesi olarak FETÖ ve bağlantılı kuruluşlarıyla herhangi ilişkisi olduğu iddia edilenler açığa alınıyorlar, ya da memuriyetten ihraç ediliyorlar.
Uygulamada…
Rakamın büyüklüğü yeterince inceleme yapamadan kararların verilmiş olabileceği kaygısını ortaya çıkarıyor ki, kurunun yanında yaşın yanmaması için çaba harcayanların gerekçesi bu.
Baktığımızda…
Tüm yapılanların kamu görevlilerine yönelik olduğunu görüyoruz. Onların dışında sporcular ve sanatçılar var.
Ama…
Karar süreçlerinde ve uygulamalarda siyasi iradeyi ortaya koyanlar, yani siyasetçi şu ana kadar pek fazla gündeme gelmedi.
Aynı şekilde…
Bürokratları gözaltına ya da açığa alınmış olsalar da yerel yönetimlerin seçilmişler kanadında henüz harekete geçilmedi.
Ne yani…
FETÖ’cü paralel yapı devleti kuşattı, kurumlara sızdı, iş dünyasına, spora ve sanata el attı da siyasetle hiç mi ilgilenmedi?
İşte…
15 Temmuz’dan bu yana yapılan operasyonlarda, yürütülen soruşturmalarda siyasetçi göremeyenler bu soruyu çok sık tekrarlıyorlardı ki, son günlerde atılan bazı adımlar sıranın siyasete geldiği izlenimi vermeye başladı.
Örneğin…
Son hafta içinde iki eski AK Parti milletvekili ile eski bir MHP milletvekili gözaltına alındı, hatta tutuklandı.
İnternet sitelerinde dün, bir dönemin çok güçlü kimi siyasetçilerinin yakın akrabalarına yönelik memuriyetten ihraç haberleri vardı.
Bu da…
Sıranın artık hızlı bir şekilde siyasete geldiğinin işareti kabul edildi.
Operasyonların adamı: Süleyman Soylu
Yaptığımız görüşmelerde, Ankara’daki beklenti dikkatimizi çekti. Bunlara, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile ilgili beklentiler de dahil.
Bir dostumuz şu tespiti yaptı:
“Süleyman Bey Demokrat Parti kökenli olduğu için AK Parti’de aktif görev verileceği düşünülmüyordu. Fakat Tayyip Bey onu Teşkilat Başkanı yaptı, AK Parti teşkilatlarını teslim etti.”
Şunu da ekledi:
“Şimdi de İçişleri Bakanı olarak devlet teslim edildi.”
Yorumu şu:
“Soylu dışarıdan geldiği için AK Parti’de onu etkileyecek bir ilişkisi yok. O nedenle, nerede operasyona ihtiyaç varsa Tayyip Bey orada görev veriyor.”
İlk ziyaret Bursalı dostlarından
Perşembe günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı görevini Mehmet Müezzinoğlu’na devredip İçişleri Bakanlığı görevini Efkan Ala’dan devralan Süleyman Soylu’nun ilk ziyaretçileri Bursalı dostları oldu.
Daha doğrusu…
DP’de birlikte siyaset yaptığı dostları yanındaydı.
Soylu döneminde DP Genel Başkan Yardımcılığı yapan, geçen yıl da 7 Haziran seçiminde AK Parti Bursa listesinde milletvekili adayı olan Harun Akın ile birlikte, AK Parti Mudanya İlçe Başkanı Dr. Murat Ünal ve Abdullah Dikel çiçeği burnunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sıcağı sıcağına iyi dileklerini ilettiler.
Lösev’den mesaj: Kanserli çocuklar yalnız kalmasın!
Bir dönem Olay’da birlikte çalıştığımız Lösev Halkla İlişkiler Sorumlusu Aslı Metin Sakarya kardeşimizin mesajını okurken dalıp gittik.
Çünkü…
Kısa adıyla Lösev olarak bilinen Lösemili Çocuklar Vakfı çağrısı en hassas noktadan, kanserli çocukların yalnız kalmamaları çağrısından yakalıyor.
Aslı diyor ki:
“Lösemi gibi ağır sonuçları olan bir hastalığın pençesinden çocuklarımızı çekip almak için 18 yıldır muazzam bir mücadelenin içindeyiz. Sadece lösemi hastası çocuklar değil, artık tüm kanserli çocuklarımız ve yetişkin kanser hastalarımızı da destekliyoruz.”
30 çocuğa destekle başlayan mücadele bugün 21 bin hasta ve onların ailelerine verilen destekle sürüyor.
Üstelik…
Maddi desteklerin yanında sosyal destek veriliyor. Çocuklarla ailelerine et ve et ürünlerinden kuru gıdaya, mobilyadan giyeceğe ayakta ve hayatta kalmaları için her türlü destek sağlanıyor.
Aslı Metin Sakarya bunları vurgularken “aileleri yalnız bırakmıyoruz” diyor. Sonra da şu çağrıyı yapıyor:
“Özellikle lösemi olmak üzere kanser hastası çocuklar için et çok önemli. Kurbanlarını Lösev’e bağışlayanlar kanserli çocukları yalnız bırakmamış olacaklar.”
Şunu da ekliyor:
“Kurbandaki kesimlerden elde edilen etleri yıl boyu çocuklarımız tüketip, zengin beslenme sağlayabiliyorlar.”
Çağrısını yineledi:
“Kurban Bayramı’nda kurbanlarınızı Lösev’e bağışlayın ki kanserli çocuklar yalnız kalmasınlar.”
Bursaspor-İttihad maçı salı akşamı
Bursa’nın en önemli markası olan Bursaspor şimdi de Arap turizmi için görev üstleniyor. Bu kapsamda, Suudi Arabistan ligi önemli takımlarından Al İttihad ile maç yapacağını 1 Eylül günü bu sütunlardan duyurduk.
Ne var ki…
Yazının çıktığı gün Bursaspor’u ziyaret eden Al İttihad Jeddah Başkanı Ahmed Mesoud akşam takımının kamp yaptığı Sapanca’daki otele dönüşünde kalp krizi geçirip yaşama veda edince maç da iptal oldu.
Fakat…
İki kulüp yeniden anlaştı. Cumartesi akşamı oynanamayan dostluk maçı Başkanın anısına 6 Eylül Salı akşamı saat 19.00’da Timsah Arena’da.