Cuma gecesi Türkiye’nin yaşadığı kâbusun ayrıntıları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Haber kanalları, Meclis’in, Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin o gece nasıl saldırıya uğradığının görüntülerini yayınlıyorlar.
Genelkurmay Başkanlığı önünde halktın üstüne sürülen tankların araçları nasıl ezip geçtiğini izlerken insanın resmen kanı donuyor.
Yine…
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve AKOM’a askerlerin girişleri ve sonrasında yaşanan çatışmalardaki acımasızlık görüntüleri filmlerde bile karşımıza çıkmadı.
Böyle bir süreçte, 15 Temmuz gecesinin en kilit noktalarından biri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tatilini geçirmekte olduğu Marmaris’teki otelden ayrılıp İstanbul’a dönmesi.
Çünkü…
Cumhurbaşkanı’nın ayrılmasından yalnızca 15 dakika sonra infaz timi gelip oteli bastı.
İşte…
O otelin Genel Müdürü çok eski dostumuz. Dün arayıp hem geçmiş olsun dedik, hem olayı dinledik. Anlatırken bile o gecenin dehşetini yaşıyordu.
“Oteldeydik… Sayın Cumhurbaşkanımızı yolcu etmiştik ki 15 dakika sonra 3 helikopter geldi” diye söze başladı ve şunu söyledi:
“Elektronik silahlarla donatılmış infaz timiydi. Belli ki Sayın Cumhurbaşkanı orada infaz edilecekti. Kıl payı kurtuldu beyefendi.”
Şunları anlattı:
“Saat 03.00 ile 03.20 arası geliyorlar ve korumaların bulunduğu odalara saldırıyorlar. Rehin aldıkları korumalar Sayın Cumhurbaşkanı’nın ayrıldığını söylüyorlar, fakat infaz timi inanmıyor. O sırada Özel Harekat polisleri yetişiyor ve büyük bir çatışma çıkıyor. 4 polisimiz şehit oldu.”
Anlatırken sesi titriyordu:
“Çok ciddi bir kaos yaşandı. Otelde 400 civarı misafirimiz kalıyordu. Çatışma başladığında onları odalarından koridorlara çıkardık. Çünkü rastgele ateş edildiği için odaların camlarından kurşun girebilirdi.”
Ardından…
“Otelde çok ciddi hasarımız oldu. Resmen duman ettiler. Misafirlerimizin otoparktaki araçları hasar gördü. Şimdi yaralarımızı sarmaya ve normale dönmeye çalışıyoruz” dedi ve ekledi:
“Beyefendiyi tam zamanında buradan uğurlamak tesellimiz oldu. Çok ciddi bir suikasttan kıl payı kurtuldu. Allah’a şükürler olsun ki personelimize, misafirlerimize zeval gelmedi.”
Cumhurbaşkanı kuşatma altında kalmış
Örneğin…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her dakikasını birlikte geçirdiği 6 yaverinden 5’inin darbe girişimi nedeniyle gözaltında olması çok önemli.
Aynı şekilde…
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın özel kalemi ve emir subayının darbeci çıkmaları da çok çarpıcı.
Demek ki, onları oralara yerleştiren irade planlamayı çok önceden yapmış.
Vatandaş darbenin tekerine taş koydu!
Bir yandan da sosyal medyada yine o geceden vatandaşların fotoğraflar paylaşılıyor.
İşte o fotoğraflardan biri. İstanbul’da çekilen fotoğrafta vatandaşın tankı nasıl hareket edemez hale getirdiği görülüyor. Küçük bir parke taşı, paletin dişlileri arasına yerleştirilince tank darbe dışı kalmış.
Darbe girişimi buluşturdu: Demokrasi varsa, siyaset var!
Bu kez…
15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi siyasi parti liderlerini demokrasi safında bir araya getirdi.
Çünkü…
Demokrasi oldukça siyaset de olacak. Oysa darbe dönemleri demokrasiyi rafa kaldırdığı için siyasi partilerin yaşamsallığı da kalmıyor. Zaten, geçmişte yaşadığımız gibi kapatıyorlar.
O bakımdan…
Başbakan Binali Yıldırım’ın, hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile bir araya gelmesini demokrasinin zaferi adına önemsiyoruz.
Üstelik…
Darbe girişiminin ilk saatlerinden itibaren demokrasiden yana açık tavır koyan ve hükümete destek açıklayan iki lider, Başbakanlık olarak kullanılan Çankaya Köşkü’ndeki görüşmelerinde aynı sıcak tavırlarını sürdürdüler.
İşte…
Zor günler geçiren Türkiye’nin bu tabloya ve polemiksiz, demokrasi temelli diyaloglara ihtiyacı var.
Hatta…
Başbakan Binali Yıldırım’ın görüşmeleri 2 liderle sınırlı tutmaması, HDP de dahil tüm siyasi partilerle diyalogunu sürdürmesi demokrasimiz için çok daha iyi olacak.
Demokrasisiz siyasi parti, partisiz de demokrasi olamayacağına göre, 15 temmuz gecesi Türk siyaseti için de milat olmak zorunda.
Demokrasi meydanında vatandaş sofraları paylaşılıyor
İşte…
Bu nöbetler için geliştirilen soframızı paylaşıyoruz projesini Bursa Kent Konseyi Başkanı Hasan Çepni’den öğrendik.
Dedi ki:
“Şehreküstü’de açacağımız stantta vatandaşımızın hazırladığı ikramları kabul edip Bursa Kent Konseyi çatısı altında demokrasi nöbeti tutanlarla paylaşacağız.”
Şunu vurguladı:
“Zehra Teyze, Fatma Ana, Ayşe Bacı… İkramlarını bize teslim ettiklerinde, gönüllüler aracılığıyla soframızı paylaşacağız.”