Yer… Avusturya’nın başkenti Viyana.’da bulunan ve kısa adı Eurocities olan Avrupa Şehirler Birliği’nin merkezi.
Eurocities Sosyal İşler Forumu’nun Politikacılar başlıklı özel oturumunun konuğu ise Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar. Bildiğimiz esprili anlatımıyla Dündar özel oturumda Avrupa’ya adeta ders verircesine konuştu.
Söze…
“Ben üçüncü dönem belediye başkanlığına seçildim, Her dönem bu toplantılara bir defa katılıyorum” diye başladı ve şunu söyledi:
“Bizim bir sürü dertlerimiz vardı. Ben dertlerimle buraya geldim, ama baktım ki Avrupa’nın dertleri bizden fazla. Biraz rahatladım, ama bu kez de Avrupa’ya üzüldüm.”
“Sabahtan beri dinliyorum, ‘Sorunlarını nasıl çözeriz?’ diye çocuklar ve yaşlıları konuşuyoruz. Son 70-80 yıla baktığımızda Avrupa aile mefhumunu dağıttı. Çekirdek aileyi iyice daralttı” dedi ve devam etti:
“Şimdi bu dağılan aileyi toplamak için kreşler, anaokulları yapmayı planlıyoruz, anaokullarının maliyetinin yüksekliğinden bahsediyoruz.”
Çözümü gösterdi:
“Benim görebildiğim kadarıyla, aile mefhumunu kuvvetlendirerek ailenin çocuk yapmasını temin etmek gerek. Diğer taraftan, çocukların eğitimli ve kültürlü bir şekilde gelişmesini sağlamak gerek.”
Katılımcıların gözlerinin içine bakarak şunu savundu:
“Aile ortamı olmadığı için, o masrafın birkaç katı daha fazla masraf yapsak dahi aileden alınan eğitimi o çocuk oradan alamaz. Eski anlayış olsa, büyük aile durumunda büyükbaba, baba, çocuklar bu ailede yaşıyorsa masraf da kalmaz, bu sorunlar da kalmaz.”
Sözü yeniden Avrupa’ya getirdi:
“Avrupa bir de büyük aile kurdu: Avrupa Biriliği. Avrupa Birliği Ailesi. Şimdi de bu büyük ailenin bundan sonraki sürecinde ‘Dağılalım mı, bir arada mı kalalım?’ tartışması ile ayrı bir dert çıktı karşısına.”
Ayıplarını yüzlerine vurdu:
“Bu toplantılara her dönem bir defa katılıyorum dedim, geçtiğimiz dönem Nantes’da bir toplantıya katıldım. Oradaki ana gündem sığınmacılardı, Suriyelilerdi. Bugün burada bakıyorum sığınmacılarla ilgili Suriyelilerle ilgili bir konu gündemde yok.”
Şunu da ekledi:
“Tabi dert şu anda bizim derdimiz.”
Dündar sordu: Güvenlik mi, özgürlük mü?
“Benim şehrim Bursa 3 milyon, ilçem 1 milyon nüfuslu. Benim şehrimde 180 bin Suriyeli var.”
Sonra da Avrupa’ya seslendi:
“Gündemin birinci maddesi özgürlükleri ve yurttaşları koruma. Şimdi yurttaşları ve özgürlükleri korurken özgürlük mü güvenlik mi kavramlarının hangisi önce gelir?”
Avrupa’ya uyarı: “Suriyeliler buraya gelmek istiyor, zor tutuyoruz”
Şunun altını çizdi:
“Türkiye 40 yıldır terörle mücadele ediyor, terörden 40 bin insan öldü. Fakat bugün hala Avrupa’da, Amerika’da ‘teröre terör diyelim mi demeyelim mi’ tartışması var.”
4 milyon Suriyeli’nin terör sonucu olarak Türkiye’ye geldiğini vurgulayıp çağrı yaptı:
“Suriyelilerin birçoğu buraya, Avrupa’ya gelmek istiyor. Zor tutuyoruz orada. Olmazsa artık yarısını siz alın, yarısı bizde kalsın. Yarısı Avrupa’ya gelsin de bizim derdimiz biraz rahatlasın.”
Ardından da…
“Belediyeler olarak bizim sadece Suriyeliler değil, kendi vatandaşlarımızla ilgili sorunlarımız da var” dedi ve Osmangazi’de yaptıklarını anlattı.
Sözlerini…
“Ben yaptığım işleri beğeniyorum. Çabuk eskiyen projem de yok” diyerek bitirdi.
Barış Pınarı’nı Viyana’da anlattı
Dündar ve Bursa heyeti ayrıca, Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Tahsin Tunç Üğdül’ü de ziyaret ettiler.
AK Parti hoşnutsuzlarına Sedat Yalçın mesajı: Tartışma günü değil
İşte…
Böyle bir süreçte Yalçın’dan, siyasi birikimini seslendirdiği geniş kapsamlı bir gündem değerlendirmesi geldi.
Bizim ilgimizi de…
Açıklamasının son bölümünde “Bu bir vefasızlıktır” ara başlığı altındaki mesaj çekti:
“Sorunlarımız olabilir, ancak tartışılacağı gün bugün değil. O konuların yeri ve zamanı ayrı. Zamanı geldiğinde büyük bir saygı çerçevesinde konular masaya yatar ve en doğrusuna el birliğiyle karar verilir.”
Şu da gidenlere mesaj özelliği taşıyor:
“Hayatı boyunca sahip olduğu bütün unvanları AK Parti sayesinde elde etmiş olanların, ülkemizin bu zor günlerinde AK Parti ile yollarını ayırma kolaycılığı doğru ve kabul edilebilir bir şey değildir. Bu vefasızlıktır.”
Yaşananlar cumhuriyetin değerini gösterdi
En önemlisi…
Sınırlarımızın çevresinde yaşananlar cumhuriyetin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösterdi. Birlik ve beraberlik sağladığımızda ne kadar güçlendiğimizi, haklılığımızı sahada ve masada nasıl sergilediğimizi hep birlikte gördük.
O bakımdan…
İlk ve son sözü halkın söylediği sistem olan cumhuriyeti kurup armağan eden Atatürk’e minnet borçluyuz.