Olay Gazetesi Bursa

Dağ yöresi geleceği turizmde, Uzungöl alternatifi Gököz’de

Geçen hafta… Kısa adı TKDK olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Bursa İl Koordinatörü Ömer Berksun’la sohbet ederken, hibe desteği sağladıkları tarımsal işletmeler yanında dağ yöresi için hedef kabul ettikleri bir noktaya dikkat çekti: “Kırsal turizm de bizim destek kapsamımızda. Özellikle Keles’in Gököz Köyü’ndeki gölet çevresi hedef bölgemiz. Buraya kazandırılan bir turistik tesisimiz var. […]

Geçen hafta… Kısa adı TKDK olan Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Bursa İl Koordinatörü Ömer Berksun’la sohbet ederken, hibe desteği sağladıkları tarımsal işletmeler yanında dağ yöresi için hedef kabul ettikleri bir noktaya dikkat çekti:

“Kırsal turizm de bizim destek kapsamımızda. Özellikle Keles’in Gököz Köyü’ndeki gölet çevresi hedef bölgemiz. Buraya kazandırılan bir turistik tesisimiz var. Yenileri için de başvuru bekliyoruz.”

Şunu özellikle vurguladı:

“Karadeniz’de Trabzon’daki Uzungöl’ü bilmeyen yok. Gököz’ün Uzungöl’e alternatif olması için kurum olarak desteğe hazırız.”

Aynı yaklaşımı…

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe gösterdi.

Üstelik…

Konuya daha geniş perspektiften bakıyor ve uygulamacı kurum haline getirdiği Büyükşehir Belediyesi için de hedef proje olarak kabul ediyor.

Söylediği şu:

“Harmancık Belediyesi aldığı desteklerle güzel bir tesis yaptı. 30 kadar ev var ve hepsi dolu. Demek ki, dağ yöresinin geleceği turizm.”

Düşüncesi şu:

” Büyük bir potansiyel var. Körfez ülkeleri Bursa’yı cennet parçası görüyorlar. İstanbul’da 15 milyon nüfus kafa dinlemek için yer arıyor.”

Şöyle devam etti:

“Köprü bittiğinde İstanbul-Bursa 1 saat 10 dakikaya inecek. Avrupa Yakası’ndan Anadolu Yakası’na o sürede geçemezsiniz. Bunu fırsata dönüştürebiliriz.”

Şunu vurguladı:

“İstanbul’dan hafta sonları Ayvalık’a gidiyorlar. Karayolundan Bursa 1 saat 10 dakika. Kabataş’tan deniz otobüsümüze Büyükçekmece ekleniyor. Bursa içinden dağ yöresi 1 saat. Yani İstanbul’lu 2-2.5 saatte ulaşabilecek.”

Ardından…

“Onlar için bu mesafe hiç önemli değil” dedi ve ekledi:

“Keles Kocayayla’da belediyeye ait tesisleri Büyükşehir olarak alıyoruz. Güzel vakit geçirilebilecek bungalov evler yapılıyor.”

Sonra da…

Dağ yöresi ve turizm için Büyükşehir olarak yeni bir hedef koydu:

“Gököz’de turizm yatırımları yapılıyor. Gölü, doğal güzelliği var. 12 ay tatil yapılabilir, Uzungöl’e rakip olur. Tam anlamıyla yeryüzü cenneti.”

Doğal güzelliğin içinde zaman geçirip dinlenmenin farklılık olacağını ifade ettikten sonra görüşünü tekrarladı:

“Uludağ’ın her köşesinde çok güzel dünya cenneti yerler var. Buralara tesisler yapıp değerlendireceğiz. Çünkü, dağ yöresinin geleceği turizm ve patlama yapabilir.”

 

Bursaspor kamp ve oteli de Gököz’e

 

Aslında… Bursaspor’a kamp yeri olarak Keles Kocayayla’nın yanındaki Kendir Yaylası’nın tahsis edildiği geçtiğimiz günlerda açıklandı.

Ancak…

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Kendir’le ilgili kaygıları var. “Burası kapalı bir alan ve yeterince güneş ışığı alamadığı için aydınlık değil” diyen Altepe şunu düşünüyor:

“Bursaspor’un tesisleri için Gököz daha uygun. Kamp yeriyle, oteliyle gölet yanı sürekli çalışan turistik tesis olur.”

Şunu da ekledi:

“Kendir kapalı alan olduğu için biz orasını gökyüzü inceleme tesis ve alanı olarak kullanabiliriz.”

 

Yenişehir Havaalanı’nda oturma eyleminden bugünlere!

 

Tarih 15 Haziran 2012… CHP’nin eski Bursa Milletvekili olarak Kemal Demirel çağrısına dikkat çekmek için Yenişehir Havaalanı’nda oturma eylemi yapıyor. Yanında da dönemin CHP Yenişehir örgütü var.

Eylemde…

Ankara aktarmalı seferlere vatandaşın ilgi göstermediğini vurgularken şuna dikkat çekiyor:

“Türkiye’de ekonomiye katkı anlamında ikinci büyük vilayetiz. Bursa’dan  toplanan vergilerle Anadolu’ya hizmetler gidiyor. O halde bu havaalanı bütün Anadolu’nun havaalanıdır.”

Şunu da vurguluyor:

“Bursa ihracatta da katma değer üreten önemli bir il. Tarih, tarım, sanayi, oto sanayi, turizm ve şimdi de sağlık turizmi alanında Türkiye’nin en önemli ilinde yaşıyoruz. Ancak havaalanımız çalıştırılmıyor.”

Eylemin ve bu açıklamaların üstünden 4 yıla yakın zaman geçti.

Gerçi…

O açıklama yapıldığında aktarmalı olan seferler bugün 6 ile direkt yapılıyor ve 2 hafta önce Bursa’daki toplantıda Anadolu Jet hem 4 ile daha uçma, hem de mevcut hatların sefer sayısını arttırma planını açıkladı.

Demirel bugün de buna dikkat çekiyor:

“Havaalanının rantabl çalıştırılması için eylem yapmış bir siyasetçi olarak bugünkü gelişmeleri memnuniyetle izliyorum. Fakat açıklananlar yerine getirilmezse, bilinmeli ki daha kapsamlı eylemler yapmaya da hazırım.”

 

İpeğiyle ünlü Bursa’da ipekçiliğin bilinmeyen özellikleri

 

Kenan Yetişen 40 yıldır tekstilin içinde olan bir kimya mühendisi. 32 yıldır da ipek üzerine araştırmalar yapıyor, teknik analiz içeren makaleler yazıyor.

Bilgi birikimi ve araştırmalarını önce İpek: Dut Yaprağından Kaftana adıyla kitaplaştırdı. Şimdi de ikinci kitabı İpekçilik Şehri Bursa’yı yayınladı.

Kitabını getirdiğinde Bursa ipekçiliği üzerine sohbet ederken ortaya bambaşka bir kırılma noktası çıktı.

“Bursa’nın ipekçiliği meşhur, ama hangi ipekçilik meşhur?” diye soran Yetişen şunu söyledi:

“17. yüzyıla kadar Avrupa ipekçiliği pek fazla tanımazken bizim burada Doğu’dan gelenle harmanlanıp işlenmiş ipek üretiliyordu. Bu da Avrupa’da çok revaçtaydı.”

Bu noktada…

“Bursa ipeği 17. yüzyıla kadar çok revaçtaydı” vurgusunu yapıp devam etti:

“17. yüzyılla birlikte Avrupa teknik olarak üretim ve kalitede bizi geçti. 1800’lü yıllara gelince de korkunç bir rekabet içine girdi.”

Şu nokta önemli:

“Avrupa’nın kendi içindeki rekabetin sonucu, tıpkı bugünkü otomotiv sektörü gibi, maddi açıdan rahatlamak için yeni yerler aramaya başladılar ve yerli ortaklar buldular.”

Şunu da ekledi:

“Kendileri adına üretim yapacak, kendi teknikleriyle modern flatür tesisleri kurdular, kaliteli koza ve ipek üretimini kontrol altına aldılar.”

İhracatın öncelikli kriteri olan bu durumun 1910’a kadar sürdüğünü anımsattıktan sonra ipekçiliğin geldiği noktaya işaret etti:

“Teknoloji ve pazar Avrupa’nın kontrolunda kaldı. Yerli kozalar ve mancınıklarla çekilen ipeklerse yalnızca halı sektöründe kaldı.”