Olay Gazetesi Bursa

Cumhurbaşkanlığı yapmış olsa bile, sonuçta bir baba!

Pazar günü… 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte büyük oğulları Ahmet Münir Gül’e kız istemek için Bursa’ya geldiklerini, aslen Kayserili olan tekstilci Abdullah Karadere’nin Nilüfer Gümüşkent Sitesi’ndeki evinde Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Zehra Ayşe Karadere ile söz yüzüklerini taktıklarını yazıp gazeteye gönderdikten sonra şöyle bir düşündük. Abdullah Gül 1990’dan sonra siyaset sahnesinde önemli görevler almış bir isim. Kamuoyu onu önce 1996 yılında Refahyol adıyla kurulan Refah Partisi-Doğru Yol Partisi koalisyon hükümetinde Devlet […]

Pazar günü… 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte büyük oğulları Ahmet Münir Gül’e kız istemek için Bursa’ya geldiklerini, aslen Kayserili olan tekstilci Abdullah Karadere’nin Nilüfer Gümüşkent Sitesi’ndeki evinde Tıp Fakültesi son sınıf öğrencisi Zehra Ayşe Karadere ile söz yüzüklerini taktıklarını yazıp gazeteye gönderdikten sonra şöyle bir düşündük.

Abdullah Gül 1990’dan sonra siyaset sahnesinde önemli görevler almış bir isim. Kamuoyu onu önce 1996 yılında Refahyol adıyla kurulan Refah Partisi-Doğru Yol Partisi koalisyon hükümetinde Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak tanıdı.

Biz kendisiyle 2000 yılında Fazilet Partisi Bursa İl Kongresi’ne geldiğinde tanıştık.

Hatta…

Niyazi Pakyürek’in il başkanlığını Hilmi Tanış’a bıraktığı o kongrenin ardından, FP’deki Yenilikli Hareket’in lideri olarak Gül’ü bir pazar günü Olay’da ağırladık, sohbet ettik.

O süreç…

Abdullah Gül’ü önce FP Genel Başkan Adaylığı’na taşıdı. Sonra da Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte ayrılıp AK Parti’yi kurdular.

Sonrasında yaşananları kamuoyu anımsıyor. Erdoğan yasaklı olduğu için 2002 seçimlerinin ardından ilk AK Parti hükümeti Abdullah Gül başbakanlığında kuruldu. Hükümette Başbakan Yardımcısı olarak Ertuğrul Yalçınbayır vardı.

Erdoğan’ın yasağı kalkıp başbakanlığı üstlenmesiyle Dışişleri Bakanlığı’ üstlendi. Ardından da 11.Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıktı.

Eğitimli, donanımlı, yetişmiş, bilgili, dünyayı okuyup yorumlayan, cumhurbaşkanlığı süresince de toplumun güvenini kazanan bir siyasetçi.

Daha önce görevleri gereği pek çok kez Bursa’ya gelmişti.

Fakat…

Cumartesi günü siyasetçi olarak ya da herhangi bir organizasyon için değil, bir baba olarak geldi.

Kimseye haber vermeden sessiz ziyaret ile konuk olduğu evde aile arası mütevazı bir törenle oğluna ve müstakbel gelinine söz yüzükleri taktı.

Haberi…

Dün sabah Bursalılar bu sütunlardan öğrendiler. Erken saatlerden itibaren de İstanbul merkezli yayın yapan yaygın medya haberin peşine düştü.

Yaygın medya kuruluşlarının Bursa bürolarında görev yapan arkadaşlarımız, meslektaşlarımız telefonla arayıp hem kutladılar, hem daha bilgi almak istediler.

Onların haberi İstanbul’a taşımalarıyla Gül ailesinin sessizce yaptıkları hayırlı iş ziyareti internet sitelerinden Türkiye’ye yayıldı.

Muhtemelen bugün de yaygın gazetelerde haber olarak yer alacak.

Üstelik…

Bu hayırlı iş ziyareti, Gül’ün siyasete dönüşüyle ilgili spekülasyonların yoğunlaştığı bir döneme rastladı.

Ama…

Yaşam siyasetten ibaret değil. Pazar akşamı da yazımızı Olay’a gönderdikten sonra bunu düşündük:

Cumhurbaşkanlığı yapmış olsa bile, Abdullah Gül her şeyden önce bir baba.

Ailesini büyütecek önemli bir adımı yalnızca baba olarak attı. Buna da saygı duyulması gerekiyor.

 

Aynı anda 2 zarf aldı: Biri göreve iade, diğeri yeni görev

 

Haberi… Bu sütunların okuyucuları “Bursa’nın en kıdemli bürokratı Gedik gitti” başlığıyla 20 Ağustos 2014 günü okudular.

Kurumun içinden yetişen biri olarak 1996 yılında İl Kültür Müdürlüğü görevine başlayan Ahmet Gedik, 2006 yılında bakanlıkların birleştirilmesiyle İl Kültür ve Turizm Müdürü oldu. 18 yılı aşkın Bursa’da görev yaptıktan sonra 27 Temmuz 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan üçlü kararnameyle görevden alındı ve Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne uzman olarak atandı.

Biz de bu haberi biraz gecikmeli de olsa 20 Ağustos’ta duyurduk.

İşte…

O atamanın ardından Ahmet Gedik yasal hakkını kullandı ve İdare Mahkemesi’ne başvurup yürütmeyi durdurma verilmesini istedi.

Mahkeme…

Son duruşmada Gedik’in başvurusunu kabul etti ve Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevinden alınıp Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrine uzman olarak verilmesiyle ilgili atama kararı için yürütmeyi durdurma verdi.

Mahkeme kararının ardından dün Ahmet Gedik’e aynı anda iki zarf verdi.

Gedik’in açtığı ilk zarfta, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevine iade edildiğinin tebliği vardı.

İkinci zarftan ise “Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Gedik’in 6 ay süreyle Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde geçici görevlendirme” tebligatı çıktı.

Bu durumda…

Ahmet Gedik’in kadrosu Bursa’da İl Müdürü olarak gözükürken, kendisi Ankara’da 6 ay süreyle geçici görev yapacak.

Bu da…

Görevden uzaklaştırmanın bir başka yolu.

 

CHP’nin özlediği birleştiricilik, en kalabalık toplantıda

 

 

 

Şu bir gerçek: Önseçim gibisi yok. Tamamen üyenin iradesiyle yapılan resmi önseçim aslında siyasetin de güçlendirilmesi anlamında tek çıkış yolu.

Nitekim…

CHP’nin Bursa’da önseçim kararı almasıyla ortaya çıkan parti örgütü enerjisi bunu gösteriyor.

Aday adayları organizasyonlarla açıklamalar yapıyorlar, üyeyle buluşuyorlar. Bu buluşmalardan da siyasetin coşkusu yansıyor. Hatta düğün kadar coşkulu geçenler var.

Örneğin…

Eski il başkanı Gürhan Akdoğan pazar günü Atalay Prenses Düğün Salonu’nda adaylığını örgüt buluşmasıyla açıklarken çok güzel görüntüler de yansıdı.

Bir kere…

Aday Adayı Akdoğan’ın toplantıya gelenleri eşi Neşe Akdoğan’la birlikte düğün sahibi gibi kapıda tek tek karşılayıp ellerini sıkması güzel bir davranış oldu.

1800 kişinin katılımıyla CHP’deki en kalabalık aday adaylığı açıklamasını yapan Gürhan Akdoğan, biraz da eski il başkanı olmasının etkisiyle genç ve kadınlardan, kendisiyle yarışan diğer aday adaylarına kadar herkese elini uzattı, bir anlamda ağabeylik üstlendi.

Toplantıya çok sayıda aday adayının katılması da bunu gösteriyor.

Açıkça söylemek gerekirse, CHP’de şu sıralar böyle bir birleştiriciliğe ihtiyaç var.