Siyasetten… Pek çok lider geldi geçti. Kuşkusuz hepsi sevildi, dönemlerinde ilgi ve itibar gördü. Fakat çoğu unutuldu gitti.
Fakat…
Isparta’nın İslamköy’ünden gelip Adalet Partisi’nin başına geçen, Doğru Yol Partisi’ni kuran, 6 kez gidip 7 kez Başbakan olarak dönen, 9. Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel’in farklı yeri var.
Nitekim…
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da toplantıdaydı.
Gördük ki…
9 yıl önce vefat eden Süleyman Demirel kalplerdeki yerini ve birleştirici özelliğini koruyor. Kürsüye çıkan her konuşmacı da Demirel’in Cumhuriyete ve demokrasiye bağlığını, hoşgörüsünü, siyaset anlayışını anlattı.
Yanı sıra…
Bursa’dan yetişen ve Demirel döneminde Çevre Bakanlığı yapan Hamdi Üçpınarlar’ın yönettiği panelde Demirel’in siyaset arkadaşları olarak Cavit Çağlar, Hüsamettin Cindoruk, Ali Naili Erdem, Prof. Dr. Mehmet Haberal duygu dolu konuşmalar yaptılar.
1991’de Çağlar’la birlikte DYP-SHP koalisyon hükümetinin mimarı olan Hikmet Çetin ve Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın anekdotları ilgi çekiciydi.
Çağlar…
Paneldeki konuşmasında Demirel’i dinleyenlere “30 yaşında Genel Müdür, 40 yaşında Başbakan olan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı” diyerek tanımladı.
Ardından da…
“Barajlar Kralı, Boğaziçi Köprüsü’nü yapan, Türkiye’yi elektriğe kavuşturan, Türk insanını televizyon ve cep telefonuyla tanıştıran Başbakan” unvanlarını anımsattı.
1979’da, “siyaset Hocam” dediği İhsan Sabri Çağlayangil aracılığıyla tanıştığı Demirel’le, 1980’de yine Çağlayangil’i götürdüğü Zincirbozan’da dostluklarının ilerlediğini anlattı.
Birlikte geçen yıllarını şöyle özetledi:
“Adeta baba-oğul olduk. Bu tam 32 yıl sürdü.”
Bu salonun görüntüsü siyasete mesaj
Salon girişinde…
Eski milletvekili Fethi Akkoç, eski il başkanı Hüseyin Çiftliklioğlu ile eski yöneticiler Kemal Gemlik, Bekir Öner, Yusuf Öz, İsmet Koyuncu, Necmettin Dönmez, Miray Ercan’la sohbet ettik.
Türkiye’nin her yerinden gelenlerle birlikte Demirel ailesi, İnönü ailesi, Adalet Partisi Kurucusu Ragıp Gümüşpala’nın ailesi de salondaydı.
Salonun görüntüsü siyasete mesaj gibi oldu.
İmamoğlu Demirel şapkasıyla selamlama yaptı, ‘çoğaltan lideri’ anlattı
4.5 saat süren toplantı süresince salonda kaldı. Selamlamasını Süleyman Demirel’in sembolü fötr şapkayla yapınca büyük alkış koptu..
İmamoğlu…
Sağlam bir CHP’li olduğunu vurguladığı konuşmasında; dedesinin Adalet Parti’li, babasının ANAP’lı, anne tarafından dedesinin CHP’li, amca tarafının MHP’li, bazı akrabalarının MSP’li olduklarını söyledi.
Babasının öğüdünü de paylaştı:
“Partine lâyık ol, en çalışkanı ol, ama partizanlık yapma.”
Sonra da…
Demirel’in “Konuşan Türkiye” sloganının bugün cezaya dönüştüğünü söyledi ve yine Demirel modelinden yola çıkarak çok özel mesaj verdi:
“Bir lider otoriterse azaltır. Hatta toplumu bölerek azaltır. Konuşmayı, birlikte olmayı, bir araya gelmeyi azaltır. Demokratsa çoğaltır, birleştirir. Davet eder, kucaklaştırır.”
Demirel’i anlattılar: Türkiye’nin modeli
“Süleyman Demirel Türkiye’nin Winston Churchill’idir.”
Yine…
Prof.Dr. Mehmet Haberal konuşmasında Demirel anıları yanında liderlik özelliğini özetledi:
“Süleyman Demirel ülkem için modeldir.”
97 yaşındaki Ali Naili Erdem’in anıları dinleyenleri gözyaşına boğdu.
Koalisyon hükümetinin Çağlar’la birlikte mimarı Hikmet Çetin’in gözlem ve anıları da etkileyiciydi.
Dervişoğlu: Yeniden el ele gönül gönüle olmaya gayret sarfedeceğiz
Toplantının…
Sürpriz konuşmacısı ise İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu oldu.
Kürsüye çıktığında…
Kendi yaşamından örneklerle konuşmasına başladı ve “Hayatıma dokunan büyüklerim karşımda oturuyor” dedi.
Babasının Demirel hayranı olduğunu aktardıktan sonra “Demirel’in heyecanını ve demokrasiye bağlılığını özlüyorum. Zamanında mutabık, muhalif, muarız dedik ama Mustafa Kemal kadar özlüyorum” dedi.
Ardından…
“Şartlar ne olursa olsun vazgeçmemesini özlüyorum” deyip sorun çözme yeteneğini anımsattı ve şu mesajı verdi:
“Yeniden el ele, gönül gönüle olmaya gayret sarfedeceğiz. Siyaset nereye savrulursa savrulsun Süleyman Demirel’in samimiyetini özlemeye devam edeceğiz.”
Doğan Subaşı: Dünyada ‘otokratik liderlik’ gelişti
Konuşmasını…
“Yeni fikirler neler olmalı, hangi politikalarla şahlanmış Türkiye’ye nasıl döneriz” üzerine kuran Subaşı şuna dikkat çekti:
“Son dönemde dünyada ‘otokratik liderlik’ anlayışı gelişti. Siyasi güçlerini bölmekten alıyorlar, buyurganlar, engelleyenler. Oysa liderler demokratik, birleştirici olmalı. Demirel gibi.”