Kim ne derse desin… Bu ülkenin temel sorunu denildiğinde ilk sıraya eğitim yazılıyor. Eğitimin öğreticiliği kadar, sistemle ilgili tartışmalar ve arayışlar hiç bitmiyor.
Örneğini şu sıralarda yaşıyoruz.
Anadolu Liseleri’nin son sınıflarından özel okullara büyük kaçış var.
Bu kaçışın en büyük nedeni ise, üniversiteye hazırlık yolunda öğrencilerin bugüne kadar alışkın oldukları dersane artık ortadan kalktı.
Hükümetin kapatma kararından sonra bazı dersaneler kapandı, ama büyük çoğunluğu kendilerine tanınan temel lise hakkından yararlanıp dersane gibi lise anlayışıyla çalışmaya başladı.
Yani, dersaneler okul özelliği kazandılar.
İşte…
Kritik nokta tam da burası. Anadolu Liseleri son sınıflarında, yani 12. sınıflarda olan öğrencilerin üniversiteye hazırlık için temel liseye dönüşen dersanelere ödeyecekleri bütçeler ciddi rakamlara ulaştı.
Bu nedenle…
Veliler, dersane işlevindeki temel liselere verecekleri ücretin 4-5 bin lira fazlasını göze alıp öğrencilerini özel okullara yazdırıyorlar. Böylece ek ders ya da dersane takviyesinden özel okul uygulaması ile kurtulmayı planlıyorlar.
İlginç olan da bu zaten.
İlkokuldan itibaren Anadolu Lisesi’ne girebilmek hedefiyle yarıştırılan öğrenciler, binbir emekle kazandıkları Anadolu Liseleri’nin son sınıflarına geldiklerinde, bu kez üniversiteyi kazanabilmek için özel okullara göçüyorlar.
Yani…
Ortada ciddi bir eğitim sistemi sorunu var.
Bu sorunu…
Onun söyledikleri işin vahametini çok daha arttırdı:
“Bursa’da il genelinde12 bin civarı Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi var. Merkezdeyse en çok tercih edilen 10 Anadolu Lisesi’nin son sınıflarında yaklaşık 2 bin 500 öğrenci var. İşte bu öğrencilerin üçte ikisi özel okullara gitti.”
Rakam gerçekten ürkütücü. Merkezde 2 bine yakın öğrencinin özel okula geçmesi eğitim sistemi adına da tedirgin edici bir durum.
Kaldı ki…
Bu öğrenciler daha ilkokul yıllarından itibaren Anadolu Lisesi’ne girmek için yarışan çocuklar. Bunca yıl göbekleri çatlayıp kazandıkları Anadolu Lisesi’ni son sınıfta bırakıp üniversiteye daha rahat girebilme umuduyla özel okullara gitmek zorunda kalıyorlar.
Şaşırdık kaldık. Eğitim sistemi iyileşeceğine, daha da karışmış.
Büyük göçle iki büyük sorun çıktı
Binbir emek ve sınavlarla kazandıkları Anadolu Liseleri’ni son sınıfta üniversite hedefiyle terk edip özel okullara yönelen öğrenciler iki büyük çarpıklığı da ortaya çıkardı.
Birincisi…
Başvuruları kabul eden özel okullar, alt sınıflardan gelen öğrenci sayısının iki katı öğrenciyle son sınıf açıyorlar. Örneğin, bazı okullar alt sınıflardan 20 öğrenci getirirken, son sınıfta bu rakam 50’ye kadar çıkabiliyor.
İkincisi…
Özel okullarda yüksek not alan öğrenciler üniversite sınavında, ayrıldıkları okulda kalan arkadaşlarına karşı hem başarı puanı hem de okul notu yüksekliğiyle avantaj elde ediyor.
Türkiye’deki tek model: Çağdaş Eğitim Lisesi geliyor
O tarihte…
Birbirinden görerek pek çok ilde Çağdaş Eğitim Kooperatifi hamlesi başlamıştı. En hızlı ve en sağlam adımları hep Bursa attı.
Örneğin…
Beşevler’de yapılan anaokulu ve kreş gerçek anlamda örnek bir yuva oldu. Onu Ertuğrul’daki öğrenci yurdu ile ilkokul ve ortaokul izledi.
Kreşin her aşamasını gazeteci olarak yakından izledik. İlkokul ve ortaokul projesini de daha ortada hiçbir şey yokken takibe aldık. Temel atmada da bulunduk, inşaat aşamalarında da hep ÇEK’te olduk.
Bütün bunları…
Kendilerine ÇEK’li Kadınlar adını veren grup ziyaretimize geldiğinde anımsadık ve galiba biraz da heyecanlandık.
Öğrendik ki…
Çağdaş Eğitim Kooperatifi bugün gelinen noktada Türkiye’deki tek model olarak kalmış. Üstelik, çağdaş ve Atatürkçü bir eğitim için çok sağlam adımlar atmaya devam ediyor.
Nitekim…
Ziyaretimize gelen ÇEK’li Kadınlar grubundakilerin her birinin sosyal ve siyasal yaşamda kimlikleri, kariyerleri var. Ama o kimlik ve kariyerleri bir kenara bırakıp ÇEK için gönüllü çalışıyorlar.
Nilgün Pusat, Melike Soydan, Dilber Dereli, Nilüfer Akgün ve ÇEK Müdür Yardımcısı Ayşen İnci ile sohbet ederken yeni adımı da öğrendik:
ÇEK’in kuruluşunun 20. yılında, yani 25 Temmuz günü lisenin temeli de atılacak.
Ancak…
Bütün bunlar kolay olmuyor elbette. Bursa’nın desteği bugüne kadar süregeldi. Bugün o desteğe yine gereksinim var. Bursalılar her zaman olduğu gibi ellerini uzatırlarsa, Türkiye’nin tek modeli yeni bir sayfa açacak ve geleceği şekillendirmek üzere çok önemli bir iş daha yapılacak.
İlgilenenler cagdas.org.tr internet adresinden her şeyi inceleyebilirler.
Turizm profesyonelleriyle seçim ve sonrasını konuştuk
Turizm sektörü profesyonellerini bünyesinde buluşturan bir sivil toplum örgütü var: Skal. Genel merkezi İspanya olan uluslararası sivil toplum örgütü Skal’ın Bursa Şubesi, sektörü ilgilendiren her konuyu mercek altına alıyor.
Nitekim…
Son toplantısında gündem seçim ve sonrasındaki koalisyon süreciydi. Biz de Skal Bursa Başkanı Vehbi Varlık’ın daveti üzerine gerek seçim sürecindeki gözlemlerimizi, gerek seçim sonrası ortaya çıkan tabloyla ilgili değerlendirme ve siyasi analizlerimizi sunduk.
Ortadaki siyasi belirsizliği ve çıkış yolunu kendi düşünce ve gözlemlerimizle dile getirdik.
Doğal olarak…
Bu siyasal belirsizlik süreciyle turizm sektörü arasındaki bağı konuştuk.