Olay Gazetesi Bursa

Bursa için en kritik hedef: Yeşil sanayi, yeşil büyüme

Bursa başka kentlere benzemiyor… Bir yanıyla tarih kenti özelliği taşıyor. Bunun içinde mistik havası var. Bir yanıyla tarım kenti ve verimli topraklara sahip. Bir yanıyla sanayi kenti olarak üretiyor. Bir yanıyla turizm kenti olmaya çalışıyor. Bir yanıyla kültür kenti için adımlar atıyor. Bir yanıyla spor kenti projeleri üretiyor. Bunların hiçbirinden vazgeçmek artık mümkün değil. Örneğin… […]

Bursa başka kentlere benzemiyor… Bir yanıyla tarih kenti özelliği taşıyor. Bunun içinde mistik havası var. Bir yanıyla tarım kenti ve verimli topraklara sahip. Bir yanıyla sanayi kenti olarak üretiyor. Bir yanıyla turizm kenti olmaya çalışıyor. Bir yanıyla kültür kenti için adımlar atıyor. Bir yanıyla spor kenti projeleri üretiyor.

Bunların hiçbirinden vazgeçmek artık mümkün değil.

Örneğin…

Bu saatten sonra “Bursa’da artık sanayi olmasın” denemez. Çünkü, Bursa’nın gelişiminde ve sorunlarında sanayi var. Bursa artık sanayisiz düşünülemez.

Nitekim…

Bursa gibi kentlerin gerçeği, günümüzün önemsenen kriterleri arasında yeni kavramlar gelişmesine de yol açtı.

Artık…

Kentlerde insana dayalı çevre anlayışıyla birlikte yeşil sanayi üretimi öne çıktı. Bu tür sanayiyle de yeşil büyüme hedefi önemli hale geldi.

İşte…

Tüm bu yeni kavramlar 21 Ocak Çarşamba günü masaya yatırılıyor.

Organizasyonu…

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile kısa adı Enverder olan Enerji Verimliliği Derneği Bursa Şubesi birlikte gerçekleştiriyorlar.

Dün…

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek Yeşil Sanayi Zirvesi öncesi, Enverder Bursa Şubesi Başkanı Dr. Müh. Mustafa Uysal ve yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. M. Ziya Söğüt’le giderek daha fazla önemsenen yeşil anlayışı konuştuk.

Dr. Müh. Uysal önce kent olarak atılan adımları paylaşırken söze “BTSO tam 16 konsey kurdu. Bunlardan biri olan girişimiyle Çevre ve Temiz Üretim Konseyi’nde çevreyle ilgili tüm kurumlar, kuruluşlar, akademik odalar bir masada buluştu” diye başlayıp şunu söyledi:

Dünyada kişi başına milli geliri 15 bin Dolar’ı geçen bölgelerde çevre hassasiyeti artıyor. Bursa bu barajı geçen illerden.”

Şunu vurguladı:

Sanayileşmede dünyada yeşil büyüme kavramı öne çıktı.”

Ardından…

Sanayiciler için kritik bir uyarı yaptı:

Konsey olarak 6 toplantı yaptık ve sanayicilerimize şunu anlattık. Bursa yeşil sanayi ve yeşil büyümeyi gündemine almazsa ileride sanayiciler çok büyük sıkıntılar çekebilirler. Fabrikaları kapatmak zorunda kalabilirler.”

Şuna işaret etti:

Sanayi ve çevre ilişkisinde dikkate alınması gereken değerler var. Uygun üretim, karbon salımı, su ayak izi, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği gibi konular göz önüne alınmazsa gelecek pek parlak değil.”

Şu bilgiyi verdi:

BTSO önderliğindeki Çevre ve Temiz Üretim Konseyi öncelikler tek tek ortaya kondu. En önemli şey farkındalık. Hem patronlar, hem çalışanlar ne olduğunu anlamalı.”

Farkındalık oluşturmanın ilk adımı da 21 Ocak’ta Merinos’ta yapılacak Yeşil Sanayi Zirvesi ile atılıyor.

 

Yeşil Sanayi Zirvesi’yle farkındalık

 

Türkiye’de ilk kez BTSO tarafından oluşturulan Çevre ve Temiz Üretim Konseyi ile Enverder organizasyonu olarak yine Türkiye’de ilk kez Yeşil Sanayi Zirvesi gerçekleştiriliyor.

21 Ocak Çarşamba günü saat 09.30’da Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde başlayacak olan zirve 3 oturum olarak gerçekleşecek.

İlk oturumda yeşil sanayi ele alınırken, ikinci oturumda yeşil enerji ve son oturumda da yeşil ürün konularında üçer konuşmacı bilgi paylaşacak.

 

MHP Yıldırım’da ahde vefa duruşu için aday: Erkan Subaşı!

 

Erkan Subaşı şu anda Hasan Toktaş başkanlığındaki MHP İl Yönetim Kurulu’nda görev yapıyor. Partinin, genç olmasına karşın tanınan ve sevilen isimleri arasında.

Fakat…

Yarın yapılacak kongrede MHP Yıldırım İlçe Başkanlığı’na aday oldu. Yani, İl’i bırakıp, daha önce Nedim Yazıcı yönetiminde iki dönem ilçe sekreterliği yaptığı Yıldırım’a bu kez başkan olarak dönmek istiyor.

Ülkü Ocakları kökenli siyasetçilerden olan Erkan Subaşı, sohbetimiz sırasında öncelikle neden aday olduğunu açıkladı:

Partimizin gücünü herkesin hissetmesi için adayım. Teşkilat ve meclis üyelerimizle önce Yıldırım, sonra genelde etkin muhalefet yapmak için adayım.”

Şunun altını çizdi:

Beni değil, bizi ön plana çıkaracak kurumsal bir yapı oluşturmak için adayım. Şahısların değil, MHP’nin ön planda olacağı yönetim anlayışı için adayım.”

Hedefi şu:

Yıldırım’ı sevgi ve saygı çerçevesinde, hep birlikte yönetmek için adayım. Üyelik seferberliği başlatmak için adayım.”

Son noktayı ise şöyle koydu:

Ahde vefayı esas alacak bir duruş ve yönetim tarzıyla Yıldırım’ı yönetmek için adayım. Yıldırım’da Türk milliyetçiliğini iktidara taşımak için adayım.”

 

Ahmet Koç: Kimsenin adamı olmadım

 

27 Kasım 2011’de atandığı MHP Yıldırım İlçe Başkanlığı’ yarın yapılacak kongrede devredecek olan Ahmet Koç dün ziyarete geldi.

Yıldırım’da Nedim Yazıcı döneminde Cüneyt Karlık’ın adaylığından sonra geçen yıl Ali Yazır’la ikinci en yüksek oyu aldıklarını kaydeden Koç, delege seçimlerini istişare ve uzlaşmayla şeffaf olarak yaptığını söyledi ve ekledi:

Kimsenin adamı olmadım, kendime göre doğruların tarafı oldum. Benim üstümde uzlaşma sağlayan partimin büyüklerine teşekkür ediyorum. Partimin emrindeyim.”

 

Merkez Parti, kendini “yeni dönemin ANAP’ı” gibi görüyor!

 

Aslında… Kuruluşu sessiz sedasız oldu. 7 Temmuz 2014’te hukukçu kimliği olan Prof. Dr. Abdurrahim Karslı genel başkanlığında 14 Temmuz’da kurulan Merkez Parti 70 ilde teşkilatlandı.

Bursa İl Başkanlığı görevini üstlenen Lokman Akbaş ile birlikte İl Başkan Yardımcısı Kemal Konu ve İl Sekreteri Sezgin Öztürk ziyaretimize geldiler.

Bugün Oulu Caddesi’nde açılışını yapacakları İl Başkanlığı’nın yanı sıra Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Kestel, Gürsu, Gemlik, Mudanya’da ilçe teşkilatlarının kurulduğunu ve Yenişehir, Mustafakemalpaşa, Karacabey, Orhaneli, Orhangazi’nin de hazır olduğunu söylediler.

Gördüğümüz kadarıyla, her siyasi görüşten isim MP’de buluşmuş. İl Başkanı Akbaş geçmişte MHP İl Yönetim Kurulu’nda görev yaptı, Yardımcısı Konu’yu DSP’de İl yönetimi ve Nilüfer İlçe Başkanlığı yanında milletvekili adaylığından tanıyoruz.

Zaten…

Onlar da kendilerini “4 eğilimi birleştirdikleri için yeni dönemin ANAP’ı gibi” görüyorlar.