Olay Gazetesi Bursa

Bu hava iyi değil: Söylenti terörüyle toplumsal panik

Şu biliniyor… Terörün vicdanı, teröristin mantığı ve tercihi olmaz. Canlı bombalarla, bomba yüklü yürüyen araçlarla terörün en şiddetlisini yaşadığımız, masum canlar kaybettiğimiz şu günlerde bunu daha iyi anlıyoruz. İçimiz yanıyor. Bu sütunlarda dün de vurguladık. Güçlü bir millet, köklü bir devlet geleneğimiz var. Bunların hepsini aşarız, hepsinin üstesinden geliriz. Üstelik… İçerideki terör, dışarıdan destek ya […]

Şu biliniyor… Terörün vicdanı, teröristin mantığı ve tercihi olmaz. Canlı bombalarla, bomba yüklü yürüyen araçlarla terörün en şiddetlisini yaşadığımız, masum canlar kaybettiğimiz şu günlerde bunu daha iyi anlıyoruz.

İçimiz yanıyor.

Bu sütunlarda dün de vurguladık. Güçlü bir millet, köklü bir devlet geleneğimiz var. Bunların hepsini aşarız, hepsinin üstesinden geliriz.

Üstelik…

İçerideki terör, dışarıdan destek ya da talimat alsa da fark etmez. Bizi yakan teröre dünya seyirci kalsa da başarıya ulaşırız.

Fakat…

Terörün amaçlarından biri olan halkı korkutmak ve yıldırmak noktasında, ortaya terörden daha tehlikeli bir durum çıktı. Toplum söylenti terörü ile korkutuluyor ve kafalar karıştırılıyor.

Kuşku yok ki…

Terör eylemlerini planlayanların hedeflerinde toplumsal korku oluşturmak da var. Fakat öfkeyle ve bilinçsizce öyle şeyler yapılıyor ki, insanlar bir yere gitmeye çekinir, yolda yürümeye korkar oldu. Resmen paranoyaklaştık.

Sosyal medya ise başka bir alem.

Patlayan bombaya ya da bombalara tepki gösterilmesi, güvenliğin sorgulanması, yönetimlerin eleştirilmesi gayet doğal. Fakat sosyal medyada öyle şeyler yazılıp öyle kışkırtıcı paylaşımlar yapılıyor ki, hepsi toplumsal tahrik sergiliyor.

Dahası…

Doğruluğu hiç sorgulanmayan, güncel olayla ilgisi olmayan farklı konularda geçmişte yapılmış bazı uyarılar, toplumda panik ve nefret oluşturacak şekilde abartılı ifadelerle paylaşılıyor.

Sosyal medyanın özgür olmasından yanayız. Olay gecelerinde ağırlaştırılmasına karşıyız. Ama sosyal medya kullanıcılarının da dikkatli olmaları gerektiğine inanıyoruz.

Çünkü…

Adım attığımız her yerde dinlediklerimizden, karşılaştıklarımızdan ve internet ortamında karşımıza çıkanlardan gördüğümüz şu:

Bu hava hiç iyi değil.

Teröristi amacına ulaştıracak her şeyden sakınmak ve toplumu kışkırtmamak gerek. Yoksa bu yıkım terörün can yakmasından daha ağır sonuçlar verebilir.

 

Bursa güvenliği için denetime de denetim

 

Toplumun güvenliğini sağlamakla görevli polis ve jandarma hem yaşanan olaylar, hem de yaklaşan Nevruz nedeniyle yoğun denetimler yapıyorlar. O denetimlerde yollarda trafik aksıyor, ama başka çaresi de yok.

Zaten…

Bu uygulamalar önleyici ve caydırıcı olduğu, topluma moral verdiği için destek de görüyor.

Bununla birlikte…

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün alınan önlemleri denetlemek amacıyla müfettişler göndermesi de bu konunun ne kadar önemsendiğini gösteriyor.

 

Kimlik ve ehliyetler değişiyor, fotoğraf için kritik uyarı

 

Ehliyetler değiştiriliyor. Nüfus cüzdanlarının çipli kimlikle değiştirilmesi de pilot il Kırıkkale’den başladı. Haziran ayından itibaren Bursa’da da kimlikler değişecek.

Yeni kimlikler ve yeni ehliyetler için biyometrik fotoğraf istenmesi ise farklı bir durum ortaya çıkardı..

Daha önce pasaport için kullanılan biyometrik fotoğraflar artık kimlikler ve ehliyetler için de geçerli. Ancak pasaportun, ehliyetin ve kimliğin biyometrik fotoğraf ölçüleri farklı. O nedenle hepsi için ayrı ayrı fotoğraf gerekiyor.

Bir de uygulama sorunu var.

Başlangıçta, Nüfus Müdürlüklerine kurulacak fotoğraf kabinlerinde fotoğrafların çekilebileceği açıklanmıştı.

Ne var ki…

Buna itiraz eden Bursa Fotoğrafçılar Odası Başkanı Kemal Konuşkan ve bir grup Oda başkanı geçtiğimiz hafta Ankara’ya gidip Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürü Dr. Ahmet Sarıcan’la görüştüler.

Görüşmede…

Çipli kimliklerde kullanılacak biyometrik fotoğrafların, Fotoğrafçılar Odası üyeleri tarafından çekilmesi kararlaştırıldı.

Gerçi…

Bazı açıkgözler özellikle köyleri dolaşarak biyometrik fotoğraf çektiklerini söylüyorlar, ama Bursa Fotoğrafçılar Odası üyelerinin çekmedikleri fotoğrafların standartlara uymama riski var.

Bu noktada…

Bursa Fotoğrafçılar Odası Başkanı Kemal Konuşkan, yönetiminden Münacettin Öztürk ve Metin Vatansever’le ziyaretimize geldiğinde şu uyarıyı yaptı:

Vatandaşlar Odamıza kayıtlı fotoğrafçılara biyometrik fotoğrafları çektirirlerse sorun yaşamazlar. Ama korsan fotoğrafçıların çektiklerinden sorun yaşayabilirler.”

 

Korsan düğün fotoğraflarına savaş

 

Bursa Fotoğrafçılar Odası Başkanı Kemal Konuşkan ile yönetim kurulu üyeleri Münacettin Öztürk ve Metin Vatansever, önemli bir noktaya parmak bastılar:

Son dönemde düğünler için açık alanlarda fotoğraf çekenler türedi. Bunlar korsan fotoğrafçılık yapıyorlar. Haksız rekabete yol açtıkları gibi, vatandaşı da sıkıntıya sokabiliyorlar.”

Şunu da vurguladılar:

Korsan fotoğraf çekimi yapanlara karşı yasal mücadele başlattık. Polis, jandarma ve vergi memurlarıyla denetimler başlıyor.”

 

Bursalı anneler çocuklar üşümesin diye 166 parça ördü

 

Aslında… Türkiye genelinde bir proje. Amaç da, ülkenin her köşesinde ihtiyacı olan çocuklar için sıcacık bir yaklaşım göstermek, bunu da çocuklar için örgü örerek gerçekleştirmek.

Nitekim…

Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi kampanyanın belki de en etkin katılımcısı oldu. Başkan Hande Gençosman ve dernek üyeleri, ellerine örgü şişlerini aldıkları gibi çocuklar üşümesin diye gönül örgüsü yaptılar.

Ortaya da birbirinden güzel kazak, yelek, bere örgüleri çıktı.

Pazartesi günü Zafer Plaza’daki küçük törende, TAD Bursa Şubesi üyeleri olan annelerin gönül örgüsü olarak ördükleri 166 parça D&R yöneticilerine teslim edildi. Onlar da, bu el örgülerini Kızılay’a teslim edecekler.

Sonra da…

Kızılay tarafından Türkiye’nin her tarafında muhtaç çocuklar belirlenip örgüler teslim edilecek.

Türk Anneler Derneği Bursa Şubesi Başkanı Hande Gençosman bu çok özel kampanya için şunu söyledi:

Çocuklar üşümesin diye anneler olarak becerilerimizi ortaya koyup gönül örgüsü adı altında örgüler yaptık. Kampanyaya tam 166 parça örgüyle katılan üyelerimizin ilgisi memnuniyet verici.”

Şunu da ekledi:

Şimdi mutluyuz, örgüler çocuklara ulaştığında huzurlu da olacağız.”