Doğal olarak… Yapılan yorumlar bakılan pencereye göre farklılık gösteriyor. Nitekim, Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı yeni Bakanlar Kurulu aynı ölçülerle değerlendirildi.
Örneğin…
Mehmet Şimşek’in ekonominin başında, Lütfi Elvan’ın hükümette kalmaları sürpriz oldu. Recep Akdağ’ın hükümete dönmesiyle Mehmet Özhaseki’nin bakanlığı da sürpriz kabul ediliyor.
Bütün bu değerlendirmeleri geçerli kabul etmekle birlikte şunu düşünmekte de yarar var:
Bundan 1 ay önce, AK Parti’nin kongre yapıp Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu değiştireceği söylenseydi, kaç kişi inanırdı?
Gerçi…
Bunun bir süreç olduğu yaşanan gelişmelerden anlaşılıyor, ama şu bir gerçek ki, asıl sürpriz bu değişiklik. Sonrakilerin sürprizden çok siyasi denge olduğunu da kabul etmek gerek.
Nitekim…
Mehmet Şimşek’in ekonominin başında kalması iç ve dış piyasalara ekonomi politikaları değişmeyecek mesajı özelliği taşıyor.
Devamında…
Ulaştırma Bakanlığı’nda Yıldırım sonrası göreve geldiğinde tüm kadroları dağıtan Lütfi Elvan’ın hükümette kalmasıyla Ahmet Davutoğlu dengesine, Mehmet Özhaseki ile de Abdullah Gül dengesine dikkat edildiği düşünülebilir.
Hükümeti oluşturan bakanların profilleri de hem çok çalışan hem de uzlaşmacı görüntüsü veriyor.
Benzer durum…
AK Parti’nin yeni Merkez Yürütme kurulu için de geçerli. Orada da denge adına parti içi kanatların bir arada tutuldukları görülüyor.
Tek kritik nokta, hükümet ve parti yönetimini ortak noktalarda buluşturmak.
Dahası…
Akşam saatlerinde hükümet programını dinlerken şunu düşündük:
Bu program ne yatırım, ne de seçim hükümeti programı. Bu programla hükümet yapısı tam bir geçiş dönemi kadrosu izlenimi veriyor.
Tartışmadan ve kavga etmeden, ama üreterek ve çok çalışarak yeni döneme geçiş için oluşturulan kadrolar izlenimi edindik dün.
Zaten…
Başbakan Binali Yıldırım da daha AK Parti kongresinden beri aynı vurguyu yapıyor ve iki öncelik ortaya koyuyor.
Biri terörü sona erdirmek, diğeriyse başkanlık sistemi. Başkanlık sistemine geçebilmek de partili cumhurbaşkanı yumuşak geçişi ve toplumu alıştırarak mümkün.
O süreç başladı.
Bursa’nın sağlık yatırımları ne olur?
Şunu biliyoruz… AK Parti’deki politikalar, daha ilk günden beri kamuoyu eğilimlerine göre belirleniyor. O nedenle, çok önemsenen Halkla İlişkiler Başkanlığı yıllardır partinin en aktif birimi olarak çalışıyor.
Nitekim…
Bu yeni dönemde Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı görevine tanıdık bir isim, Bursa Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu getirildi.
Genel Başkan Yardımcısı olarak Halkla İlişkiler Başkanlığı’nı üstlenen Müezzinoğlu teşkilattan gelmesi ve tanıdığımız özellikleriyle Genel Merkez’e hareket getirir.
Fakat, Bursa sağlık yatırımlarının etkileneceği kaygımız var.
Kritik süreçte Ala ve Çelik devam ediyor
AK Parti kurultayına gidilirken Bursa’nın 2 doğrudan, 1 de dolaylı bakanı vardı. Mehmet Müezzinoğlu parti görevi üstlenince bu tablo bozuldu.
Gördüğümüz şu:
Kritik bir süreçten geçen terörle mücadeleyi planlayan İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın görevine devamı son derece doğal.
Aynı şekilde…
Tarımda da kritik bir süreçteyiz. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nı 5 ay önce üstlenen Faruk Çelik geçen sürede, 10 yıldır sakin bir yer olan bakanlığı hareketlendirdi. Bölge toplantıları, yasal düzenlemeler yanında Antalya’daki çok önemsenen Expo Fuarı’nı açtı.
Anlaşılan o ki, yeni dönemde Bursa ile biraz daha fazla ilgilenecek.
MHP’de işler karıştı: 2 ayrı kurultay kararı oldu!
Düşüncemiz şu: 1 Kasım sonrası değişim için imza toplandığında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başvuruyu bile beklemeden kurultay kararı alsaydı, karşısına aday olarak kimse çıkamaz, sıkıntısızca yoluna devam ederdi.
Fakat…
Öyle şeyler yaşandı ki, gelişmeler artık Bahçeli’nin kontrolünde değil. Hatta, değişim dalgası MHP’den taştı, toplumun bir kesimini de içine aldı.
Nitekim…
Yaşanan mahkeme savaşları ve hukuk prosedürü sonrası dün ortaya daha da karışık bir tablo çıktı.
Çünkü…
Yargıtay dün Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararını onayladı. Yani, MHP’nin kurultay yapması gerektiğine karar verdi.
Bu durumu…
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kurultay hazırlığı yapmakla görevlendirilen 3 kişilik çağrı heyetinde yer alan Mehmet Bilgiç’le konuştuk.
Dedi ki:
“Çağrı heyeti olarak hemen toplanıp tüzük kurultayı için gün ve yer belirleyeceğiz. Ancak hukuki askı süreleri nedeniyle kurultay toplanması 3 haftayı bulabilir.”
Şunu özellikle vurguladı:
“Yargıtay, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tüzük kurultayı yapılması kararını onayladı. Biz de tüzük kurultayı çağrısı yapacağız. Önerge ile seçimli kurultaya dönülebilir, o bizim görevimiz dışında.”
Biz bu konuşmayı bitirmiştik ki, MHP Genel Merkezi’nden açıklama geldi.
Bu kez…
Bahçeli adeta hodri meydan deyip seçimli kurultay çağrısı yaptı. Hatta, Bahçeli’nin de aday olacağı kurultay için Ankara Arena’nın 26 Haziran ve 10 Ağustos tarihlerinde tutulduğu açıklandı.
Bu da yeni bir tartışma başlattı.
Yargıtay’ın onayladığı karar tüzük kurultayı toplanmasını gerektiriyor. O çağrıyı yapmak için 3 kişilik çağrı heyetini mahkeme görevlendirdi.
O nedenle…
MHP Genel Merkezi’nin yaptığı seçimli kurultay çağrısı, ikinci bir kurultay olarak kabul ediliyor ve mahkeme kararından farklı görülüyor.
İşlerin daha da karışması bundan.
Ailenin adını Nilüfer’deki huzurevinde yaşatacaklar
Altınmakas ailesi, kentin batısında hızla büyümekte olan Nilüfer’deki en önemli eksiklerden birinin huzurevi olduğunu görünce, bu eksiği gidermek üzere harekete geçtiler.
Oğulları Bülent Altınmakas yapılanı anlatırken şunu söyledi:
“Nilüfer Belediyesi ile birlikte 106 yataklı modern bir huzurevi yapıldı. Burada kalacak yaşlılar için hobi odalarından yaz ve kış bahçelerine kadar her türlü sosyal ortam hazırlandı.”
Yapımı tamamlanan ve bugün saat 16.00’da açılacak olan Nilüfer Belediyesi İnci ve Taner Altınmakas Huzurevi’nin gereksinimlerini karşılamak için de dernek kuruldu.