Olay Gazetesi Bursa

Aynı anda Kürt ve Ermeni krizi anlamı: Kirli satranç!

Herkes aynı soruyun cevabını merak ediyor: Kendi geçmişinde soykırım vukuatı olan Almanya’nın parlamentosu durup dururken Türkiye’yi neden soykırım yapmakla suçladı? Soruyu… Bu konunun uzmanı olduğunu bildiğimiz Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Gürsel Dönmez’e sorduk. Çünkü… Uzun yıllar akademisyen olarak Avrupa’daki üniversitelerde 1915 ve Ermeni tehciri konulu konferanslar verdi. Dış politika yazarı olarak değerlendirmeler yaptı. Görevi gereği de, […]

Herkes aynı soruyun cevabını merak ediyor: Kendi geçmişinde soykırım vukuatı olan Almanya’nın parlamentosu durup dururken Türkiye’yi neden soykırım yapmakla suçladı?

Soruyu…

Bu konunun uzmanı olduğunu bildiğimiz Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Gürsel Dönmez’e sorduk.

Çünkü…

Uzun yıllar akademisyen olarak Avrupa’daki üniversitelerde 1915 ve Ermeni tehciri konulu konferanslar verdi. Dış politika yazarı olarak değerlendirmeler yaptı. Görevi gereği de, Almanya başta çeşitli Avrupa kentlerinde Türk topluluklarıyla iç içe oldu.

O da…

Sözü dolandırmadan, daha başında sorunun adını koydu:

Türkiye aleyhine kirli ve kanlı bir satranç oynanıyor. Türkiye, 1 asır önce olduğu gibi yine yedi düvele karşı mücadele veriyor.”

Şuna dikkat çekti:

1878 Berlin Anlaşması ile uluslararası hale gelen ve 1878-1916 arasında yaşanan ‘Ermeni Meselesi’ bilinmeden, PKK’nın kurulmasıyla başlayıp 1978’den beri devam eden ayrılıkçı terörün arka planı anlaşılamaz.”

Şurası önemli:

1 asır önce Hınçak, Taşnak gibi çeteleri örgütleyip Osmanlı’yı Ermeni meselesiyle karşı karşıya bırakanlar, aynı şablon ve yöntemle bugün de Türkiye Cumhuriyeti’ni PKK terörü üzerinden ayrılıkçı hareketle karşı karşıya getirdiler.”

Şunu vurguladı:

Ermeni meselesi için 100 yıl önce de açılım politikaları izlendi, ama çözüm bulunamadı. Ermeni çetelerin ihaneti artarak devam etti.”

Şunu anımsattı:

Dünya Savaşı’ndaydık ve çetelere bir görev ihale edilmişti. Dönemin hükümeti, cephe gerisinde güvenliği sağlamak için tehcir kararı almak zorunda kaldı.”

Şunun da altını çizdi:

Tehcir sırasında can kayıpları yaşandı. Ancak kesinlikle devlet eliyle soykırım ya da katliam olmadı. Aksine, Ermenilerin bir kısmı ihanet ederek komşularına acılar yaşattı.”

Ardından…

Şimdi kullanışlı bir unsur olarak diplomasi arenasında onlar üzerinden yine Türkiye aleyhine kirli satranç oynanıyor” dedi ve bugüne döndü:

Bir diğer kirli satranç da, aynı yöntemle Kürtler üzerinden sergilenmek isteniyor.”

Bakışı şu:

İslam ortak paydası nedeniyle Kürtleri bu oyunda kullanmak pek mümkün gözükmüyordu, ama artık kısmen mümkün. Çünkü, PKK sempatizanı genç nesillerin dinsel duyarlılığı kalmadı.”

Nedenini söyledi:

Bölgede yaşanan gettolaşma, sekülerleşme ve geç kalmış modernleşme çok şeyi değiştirdi. Etnik duygu ve hırslar her şeyin önüne geçti.”

Görüşü net:

Türkiye’nin utanacağı bir geçmişi yok. Ancak, yaptıkları nedeniyle yakın gelecekte utanacaklar olduğu da açık.”

 

Türkiye’nin imzalamadığı bildiri satranç hamlesi”

 

Türkiye üzerine 100 yıldır kirli satranç oynandığını söyleyen Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Gürsel Dönmez, bölücü terörle ilgili çarpıcı yorumlar yaptı.

Bu noktada…

Son 30 yıl Güneydoğu’da yaşanan sosyo-teolojik ve etnik dönüşüm kritik bir aşamaya geldi” dedi ve süreci anımsattı:

En kritik aşamaya 7 Haziran 2015 akşamı ulaşıldı. Türkiye partisi olma iddiasıyla seçime giren HDP’nin bölgede halkı tehdit ederek aldığı blok oylar adeta plebisit manzarası oluşturdu.”

Şöyle devam etti:

Arkasından PKK taktik hamleyle 22 Temmuz 2015’ten itibaren yeniden silahlı çatışma sürecini başlattı.”

Şunun altını çizdi:

Görünüşte IŞİD terör örgütüne karşı duruşuyla dünyada sempati toplayan PKK binlerce kayıp vereceğini bile bile şehir ve ilçelerde adeta sokak savaşı başlattı.”

Ardından…

İlk bakışta ahmakça görünen bu hamlenin neye istinaden yapıldığı 11 Ocak’ta yayınlanan Akademisyenler Bildirisi ile görüldü” dedi ve şunu söyledi:

Akademisyenler ‘Em ê nebin hevparên vî sûcî’ yani, ‘Bu suça ortak olmayacağız’ diyorlardı.”

Şunları vurguladı:

Bildiride 6 kez uluslararası boyuta vurgu yaparlarken, ‘Kürt siyasi iradesi’ ile müzakereden bahsediyorlar ve daha kötüsü ‘kasıtlı ve planlı kıyım’ ifadesi kullanarak soykırım imasında bulunuyorlardı.”

Yorumu şu:

Anlaşılan, bildiri metni yabancı bir mutfakta önce İngilizce hazırlanmıştı ve bir başka şeye hazırlık özelliği taşıyordu.”

Sonra da…

Bahar aylarında uluslararası kuruluşların bölgeye gelerek yaptıkları açıklama ve çağrıları sıraladı. Dünya İnsani Zirvesi’nde yayınlanan Uluslararası İnsani Hukukun ve Bu Hukuka Bağlılığın Önemini Teyit Eden Ortak Bildiri’ye Türkiye’nin imza koymama nedenini açıkladı:

Akademisyenler bildirisiyle çok benzeşen bu bildiri, yeni bir satranç hamlesi. Hedef yine Türkiye.”

 

Suriye’nin kuzeyi ve Ermeni kararı arasındaki bağ!

 

Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Gürsel Dönmez geçmişten bugüne 100 yıllık süreçte karşı karşıya kaldığımız uluslararası kaynaklı sorunları irdelerken, çok çarpıcı tespitler yaptı, yorumlar ortaya koydu.

Bununla birlikte…

Günümüzde yaşananlara yönelik önemli bir noktaya ışık tuttu:

Suriye’nin kuzeyinde de facto oluşturulmaya çalışılan Kürt koridoru yedi düvelin oyun planının nereye yönelik olduğunu gözler önüne seriyor.”

Şuna dikkat çekti:

Alman Parlamentosu tarafından gündeme getirilen Ermeni soykırımı iddiası tüm bu gelişmelerden bağımsız değil.”

Şunu anımsattı:

Suriye’nin kuzeyinde Kürt milislere her türlü askeri ve lojistik desteği veren Almanya, Türkiye’yi Ermeni soykırımı suçlamasıyla sıkıştırıp elini zayıflatma peşinde.”

Düşüncesi şu:

Bu hamleyle, bugüne kadar Türkiye’nin bölgede aldığı ve almak zorunda kalabileceği asayiş tedbirlerini soykırım parantezine sıkıştıracaklarını göstermiş oldular.”

Şunu da ekledi:

Böylece, yedi düvel şebekesi içinde Almanlar da pozisyon almış oldular. Görünen o ki Türkiye’yi çok daha zor süreç bekliyor.”

 

İmam Hatip’te her okula bir dönemden destek gücü

 

28 Şubat nedeniyle mağduriyet yaşayan İmam Hatip Liseleri altın bir dönem yaşıyor. O süreçte kapatılan ortaokul bölümü de 19 yıl sonra mezun verdi.

Kısa adı BİHMED olan Bursa İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği Başkanı Kadir Oruç ve Başkan Yardımcısı Mustafa Sayılgan 114 olan İmam Hatip Lisesi sayısı önümüzdeki dönem 180’e çıkacağını söylediler.

550 civarındaki mezun derneği de ciddi bir sivil toplum gücü oldu.

Başkan Oruç bir de yeni proje açıkladı:

Mezunlardan her dönemi bir okulla destek gücü olarak buluşturacağız. Böylece her dönemin bir okulu olacak.”