Çok ilginç bir siyasi süreç yaşıyoruz. Seçimin üzerinden 6 ay geçmişken bambaşka siyasi senaryolar konuşuluyor, bambaşka hesap defterleri açılıyor.
Örneğin…
Seçimin hemen ertesinde hükümetin “verdiği sözleri tutmak” adına peş peşe yasalar çıkarması dikkat çekiciydi. Aslında olması gereken bu ama bugüne kadar seçimden çıkan hükümetler meydanlardaki sözleri anımsamaz, seçime gidilirken bazılarını yerine getirmek için harekete geçilirdi.
İlk kez bir hükümet meydanlardaki sözlerini büyük ölçüde yerine getirdi.
Hala da kamuoyunu ilgilendiren önemli konularda yeni yasal düzenlemeler yapılıyor, hemen her alanda reform paketleri açıklanıyor.
Bir yandan da büyük yatırımlar hızlandırıldı ve açılış aşamasına getirildi.
İşte…
Böyle bir süreçte, 26 Şubat günü bu sütunlarda şunu paylaştık:
“AK Parti’nin 2017’de yapması gereken ilçe ve il kongreleri öne çekilebilir.”
Tahmin de aktardık:
“Yaz bitimi, sonbaharda ilçe kongreleri süreci başlayabilir.”
Sonrasında…
Yeni anayasa çalışmaları devreye girdi ve referandum hesapları başladı. Gelişmeleri bu sütunlardan aktarırken 8 Nisan günü şuna dikkat çektik:
“Görünüşe göre, ekim-kasım gibi Türkiye’de anayasa referandumu olacak. Hatta bu referandumla birlikte başkanlık sistemi referandumu yapılacak. (…) başkanlık sistemi kabul edilirse, Türkiye yeniden bir seçime gider.”
Şunu da anımsattık:
… Kongrelerin yaz bitimi-sonbahar sürecine çekilmesi planlanıyordu. Süreçte referandum devreye girerse, kongreler için yeni bir takvim oluşturulabilir.
Gelinen noktada…
AK Parti Genel Merkezi’nin yol haritası ortaya çıkmaya başladı.
Edindiğimiz bilgilere göre, il ve ilçe kongrelerinin yılsonunda yapılması planlanıyor. Ankara’daki dostlarımız “Ekim ayındaki referandum sonrası” derken, kongreler için aralık ayını işaret ediyorlar.
Bununla birlikte…
“Ani bir kararla kongre takvimi başlatılabilir” diyenlerin tahmini şu:
“Mayıs’ta kongre takvimi başlayabilir. Haziran başında delege seçimleri, sonunda da ilçe kongreleri bitebilir. Yaz sonu kurultay tamamlanır, referanduma güçlenmiş parti yönetimiyle gidilir.”
Bu noktada…
İki olasılık görünse de, Ankara’dan yansıyan haberlere bakılırsa, kongrelerin yılsonu yapılma olasılığı daha dazla gözüküyor.
Ekim ayında düşünülen referandum da göz önüne alınırsa, AK Parti için bu yazın çok daha sıcak geçeceği anlaşılıyor.
Gerçi…
Henüz açıkça dillendirilmiyor ve sorulduğunda “Gündemimizde seçim yok” deniyor, ama gelişmeler AK Parti’nin orta vadeli planında referandum ve kongre sürecinin ardından başkanlık sistemine uygun yeni Meclis yapısı için yeni bir seçim olduğu izlemimi var.
Anayasa mesaisi önce AK Parti’de başlıyor
TBMM’de oluşturulan uzlaşma komisyonu daha işin başındayken masa dağıldı ve yeni anayasa ortada kaldı.
Bunun üzerine…
Kendi anayasasını yazmak üzere harekete geçen AK Parti’nin çalışmasını tamamladığı bilgisi geçen hafta gelmişti.
Bu konuda yeni bir gelişme oldu:
Yeni anayasa muhtemelen bu hafta AK Parti MKYK’ya geliyor. Önce Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda ele alınacak olan çalışma daha sonra Meclis’e gönderilecek.
Görünen o ki, milletvekilleri bu yazı çalışarak geçirecekler.
Ulucami’nin minberiyle Londra’da müzede karşılaştı
Dönüşünde…
Ziyaret ettiği dostlarıyla yine İngiltere gözlemlerini konuşuyor.
Nitekim…
Hafta içi kahve molası için ziyarete geldiğinde müze ziyaretlerinden birinde yaşadığı çarpıcı karşılaşmayı anlattı.
Söze…
“Müzelerin hepsinde İznik çinileri en önemli sanat eserleri arasında sergileniyor. Hangi müzeye gitsem, değerini pek bilemediğimiz İznik çinilerini gördüm” diye başladı.
Ardından…
“Fakat beni en şaşırtan eserle Londra’daki Natural History Museum’da karşılaştım” dedi ve açıkladı:
“Camekanlar arasında dolaşıyordum. İznik çinilerini geçmiştim ki karşıma Bursa Ulucami’nin minberi çıktı. Çok şaşırdım.”
Gerçekten de…
Ulucami minberinin Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’nde sergilenmesi insanı şaşırtıyor. Minberin Bursa’dan Londra’ya hangi yollardan ve nasıl gittiği belli değil.
Ancak bir tahmin var:
1855’de Ulucami’nin büyük bir yıkım yaşadığı depremde hasar gören orijinal minberin sökülüp götürüldüğü ve onarımı yapıldıktan sonra da müzede sergilendiği düşünülüyor.
Ulucami kapılarındaki “hava” teknolojisi
Camekandaki dikey tahta çubuğu anlatan yazıda, 1399-1400 yıllarında Sultan 1. Bayezıt tarafından yaptırılan Bursa Ulucami’nin kapı ve pencerelerindeki 2 kanat arasında, boşluğun hava akımı yapmasını engellemek için kullanıldığı bilgisi yer alıyor.
Bu da…
Asırlar önce Ulucami’de kullanılan kapı-pencere teknolojisinin farkını gösteriyor.
Yakup Altınöz’den 101 başarı öyküsüyle Cesur Yürekler
Yakup Altınöz yıllarca Bursa’da ticaret yaptı, sanayici olarak üretime katıldı. Başta Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile BUSİAD olmak üzere sivil toplum örgütlerinde kent yaşamı için çalıştı.
Son yıllarda…
Başarı öykülerini anlattığı kitaplarıyla da Bursa belleğine kayıt bırakıyor.
Son olarak…
101 ismin Bursa’ya değer katan yaşam öykülerini kitaplaştırdı. 2 yıllık titiz bir çalışmanın ürünü olan Cesur Yürekler kitabı boyutlarıyla da farklı bir çalışma oldu.
En önemlisi…
Yakup Altınöz’ün Cesur Yürekler kitabından edinmek isteyenler Bursa Ticaret Liseliler Vakfı’na bağış yapmak zorundalar. Bu bile başlı başına bir sosyal sorumluluk farklılığı oldu.