Olay Gazetesi Bursa

‘Yazar önce dünya vatandaşı olmalı’

Bursa'da minik okurlarıyla buluşan Hacer Kılcıoğlu, yeni öykü kitabı “Havaya Bak”ı, farklı coğrafyalardan etkilenerek yazmış. Kılcıoğlu, “Çocuklar için yazanlar, yaşadığı gezegenin sorumluluğunu üzerine almış bir dünya vatandaşı olmak zorunda” diyor.

Dilek Atlı 

Bu yıl büyük ilgi gören Bursa Kitap Fuarı’na katılan yazarlardan biri de Hacer Kılcıoğlu oldu. Minik okurlarıyla bir araya gelen Hacer Kılcıoğlu, Günışığı Kitaplığı standında kitabını imzaladı. Bursa’nın kültür sanat hayatına katkısına değinen Kılcıoğlu, “Bursa’da olmak çok güzel. Yeni çıkan Havaya Bak kitabımdaki öyküler bambaşka coğrafyalardan etkilenerek yazıldı” dedi.

 
Beyrut, Çeşme, cruise gemisi, Alcalá de Henares, balon… Her öyküde farklı bir mekân, farklı bir kent. Havaya baka baka geziyoruz öykülerle. Bu kitap için nasıl bir çalışma süreci geçirdiniz?
 
Gezginim ben. Dünyada ve ülkemde dolaştıkça anılar ve hikâyeler biriktiriyorum. Değişik coğrafyalardaki çocuk yaşamlarını paylaşmak önceliğim. Uzun zamana yayılan öyküler bunlar. Dolayısıyla kitaplaşma süreci zaman alıyor. Tüm öykülerin birbirinden farklı ve benzer yoğunlukta olmasını istediğim için, epey uğraşıyorum. Bir çocuk okurum Aydede Her Yerde’yi okuduktan sonra şöyle demişti: ‘Bu kitaptaki her bir öyküyle roman bile yazabilirdiniz. Bir sürü romanınız olurdu.’ Çok sevinmiştim bunu duyunca.
 
2012’de yayımlanan, ÇGYD tarafından ‘Yılın En İyi Çocuk Öyküleri’ne değer görülen Aydede Her Yerde’nin devamı gibi öyküler… 
 
Devam demeyelim. Havaya Bak öyküleri bambaşka coğrafyalardan beslendi. Doğaya ve çevreye dair başka dertlerin peşine düştüm bu kitapta. Kamboçya’daki iç savaş, kara mayınlarının temizlenmesi, Lübnan’da savaşın insanlar üzerindeki travmaları, ötekileştirme, büyüme sorunları… Bunları anlatırken çocuğu mutsuz ve umutsuz etmemek için mizah dilini elden bırakmamaya çabalamak da ayrı tabii.
 
DOĞADAN KOPAMIYOR…

Öykülerinizde doğadan kopamıyorsunuz, doğa ve yaşadığımız gezegen neredeyse kitabınızın bir parçası. Bu değerlendirmeye katılıyor musunuz?

 
Katılırım. Yazan biri olarak, çocukların, doğa olayları karşısında farkındalıklarını artırabiliyorsam, yaşadığı gezegene sahip çıkması konusunda küçük dokunuşlarla onları uyarabiliyorsam ne mutlu bana. Çevre sorunlarını ve çocuk hayvan ilişkisini de çoklukla dile getiririm kitaplarımda. Her kitabımda bir çocuk kahramanın yanı başında onun gibi güçlü bir hayvan karakter bulundururum. Çocuklar için yazan biri, her şeyden önce, kendi bu konulara duyarlı, yaşadığı gezegenin sorumluluğunu üzerine almış bir dünya vatandaşı olmak zorundadır bence.
 
Havaya Bak, anlattığı hikâyelerle okurlarını nasıl bir yolculuğa çıkarıyor?
 
Epey sıra dışı yolculuklara çıkıyoruz. Filipinler’den Çeşmeye, Berlin’den memleketim Alaşehir’e, İzmir’imden Beyrut’a, değişik değişik coğrafyalarda geziniyor okurumuz. İç yolculuklar da var elbette. Çocukların büyüme sorunları ve onlarla baş etme çabaları mesela. 
 
İlginç karakterler yer alıyor mu? 
 
Bence ilginç pek çok karakter var kitapta. Koca Nene var mesela, uçağın evlerinin yanındaki arsaya inebileceğini düşünüyor. Otobüs şoförü var, gençlerin hareket halindeki belediye otobüsünde doğum günü partisi vermesine izin veriyor. Cervantes’in evini görmek için Alcalá de Hanares’e giden bir öğrenci var. Ailesinin sevgisini sınamak için kendini saklayan yaramaz Ege var.