Olay Gazetesi Bursa

‘Yatırımlar yarının büyümesinin tohumlarıdır’

G20 zirvesinde konuşan OEDC Genel Sekreteri Gurria, yatırım yapmanın başarılamaması durumunda büyüme sağlanamayacağının altını çizdi.

G20 Liderler Zirvesi kapsamında, ‘G20 Liderleriyle Ana Oturum: Büyüme ve İstihdam İçin Daha Kapsamlı Bir Çerçeve’ başlıklı B20-L20 Ortak Toplantısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun katılımıyla gerçekleşti. 

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, toplantının oturum bölümündeki konuşmasında küresel krizin başlangıcından itibaren 7 yıl geçtiğini, krizden bu yana büyümenin düştüğünü ve işsizliğin arttığını belirtti. 

Büyümede kriz öncesi dönemdeki seviyelere bir türlü ulaşılamadığını dile getiren Gurria, “Biz aslında ticaret gen haritası üzerinde çok çalıştık. Hizmetler sektörü, ticaretin kendisinden daha korumacı. Ticaretin kolaylaştırılması anlaşması da çok fazla umut vadediyor. Ticaretin kolaylaştırılması anlaşmasına devam etmemiz gerekiyor çünkü tarifeleri düşürmenin tek yolu bu” dedi.

YATIRIMLARI PATLATAMIYORUZ

Toplantılarda Dünya Bankası, IMF, OECD gibi önemli kuruluşlar ile G20, G7 gibi platformların sürekli yatırımlara vurgu yaptığına dikkat çeken Gurria, “Ama henüz bu yatırımları patlatamıyoruz. Yatırımlar yarının büyümesinin tohumlarıdır. Eğer yatırımı yapamayacak olursak, bunu başaramayacak olursak, büyüyemeyeceğiz” dedi. 

Angajman kurallarının çok önemli olduğunu, bu kuralların özellikle yatırım için uygulanması gerektiğini kaydeden Gurria, kamu-özel sektör ortaklığı projeleri için spesifik ve ulusal seviyede kuralların oturtulması gerektiğini söyledi.

BÜYÜMENİN İTİCİ GÜCÜ ALTYAPI

Uluslararası Para Fonu (IMF) Direktörü Christine Lagarde de, dünyanın birçok ülkesinde hem kısa hem de uzun dönemde büyümenin itici gücünün altyapı olduğunu ifade etti. Lagarde, “Sonuçta büyümeyi kısa ve uzun dönemde iten bir güçtür altyapı yatırımları. Çünkü istihdam yaratır” dedi. 

Lagarde, köprüler, otobanlar, okullar, hastaneler gibi inşa edilen tüm altyapı yatırımlarının istihdam yarattığına vurgu yaparak, altyapı projelerinin de dünyanın her yerinde bulunduğunu söyledi. Altyapı projelerine ivme kazandırılmasının çok önemli olduğunu ve finansal kuruluşlar olarak bu alanda çalışmaya devam edeceklerini dile getiren Lagarde, ‘Aynı zamanda İslam finansmanını desteklemek de önemli. Gerçekten bunun büyüme açısından çok önemli bir rolü olabilir. Altyapı projelerinde kamu sektörünü özel sektörle bir araya getirebilmek de çok önemli. Bu birleşmenin daha fazla olması gerekiyor. Geleneksel olarak bunun az olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

GÜÇLÜ DURUŞ SERGİLEMELİYİZ

Konuşmasına Paris’te yaşanan terör saldırısından duyduğu üzüntüyü de belirten Lagarde, cuma akşamı Paris’te olduğunu belirtti. Lagarde, “Olan bitenlerden dolayı öncelikle bir reddediş vardı, sonra panik yaşandı, daha sonra şok, daha sonra korku, daha sonra da derin bir üzüntü yaşandı. Aslında çoğumuz bunu yaşamıştır belki ama ben daha önce hiç yaşamadım. Bunları söylüyorum size çünkü hepimizin bir şeyler yapabileceğini düşünüyorum. Kendinizi tamamen savunmasız hissediyorsunuz ama sonuçta bu felaketin üzerinden gelebilmek adına, bu nefretin üzerinden gelebilmek adına güçlü duruşu sergilememiz gerekiyor. Bu duruşu sergilemeniz için de başkalarının desteğine ihtiyacınız var” dedi. Lagarde, sadece Paris için değil, bu korkunun, bu felaketin etkilediği her yer için sözlerinin geçerli olduğuna dikkat çekti.

BANKACILIK SEKTÖRÜNE ODAKLANMALI

İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney ise, finansal istikrar ve düzenlemelerin tutarlılığının, büyümenin ön şartlarından en önemlileri arasında bulunduğunu dile getirdi. 

Carney, “Krizin kümülatif maliyeti GSYH’nin 4’te biri oranında yani 60 trilyon dolar. Aynı zamanda kaybedilen istihdamı da katarsak kaybedilen maliyet daha fazla” diye konuştu. Öncelikle bankacılık sektörüne odaklanılması gerektiğini vurgulayan Carney, bu yüzden kendilerinin de söz konusu sektöre odaklandığını söyledi. 

Carney, “Bankacılık sektörüne düzenleme açısından kesinlik sağlayan ve belirgin bir ortamı artık sunabiliyoruz. Varlıkların ticareti 3’te bir oranında azaldı. Gelişmiş ekonomilerin çoğunda ve gelişmekte olan ülkelerde bankalararası borçlanma ve genel borçlanma oranlarında artış söz konusu” dedi.