Olay Gazetesi Bursa

Yaptıkları işin suç olduğu nedense biraz geç anlaşıldı

Yol kenarındaki adamı arabanın sıçrattığı suyla sırılsıklam ıslatan iki ‘insan’ sonra onu adamakıllı dövdü. Yakındaki işyerinin kamerası olayı an be an kaydetti. Yaptıklarının suç olduğu ise biraz geç fark edildi.

Samsun ile Sinop arası. Bu yaz her tarafta gördüğümüz şiddetli yağmur orada da yağmış, yolun kenarında su birikintisi oluşmuş. 72 yaşındaki Sebahattin Yılmaz elinde bir kürek, biriken suyu boşaltmaya çalışıyor. O sırada bir otomobil geçiyor ve yolda biriken suyla Yılmaz’a adeta duş aldırıyor. Tabii ki bu aracın sürücüsünün daha dikkatli olması beklenir. Yolda bir su birikintisi ve onun yakınında insanlar varsa suyun sıçrayacağını öngörerek aracın süratini azaltmak gerekir.

Ama nerde?

Neyse; araç aynı hızla yoluna devam ederken sürücü dikiz aynasından az önce baştan aşağı yıkadığı Sebahattin Yılmaz’ın arkadan kendisine saydırdığını farkediyor. Bu tabii ki kaldırılabilir bir durum değil. Dönüp haddini bildirmek lazım densize. Dönüyor nitekim.

Aracın sağ kapısından inen ve adı haberde C.İ. diye geçen ‘insan’ Sebahattin Yılmaz’ı yere yatırıp yüzüne yüzüne vurmaya başlıyor. Yerde yatan adama vurdukça vuruyor. Öfkesi hıncı bir türlü dinmiyor. Bıraksalar öldürene kadar dövecek. Neyse ki arabayı kullanan arkadaşı elini kolunu tutuyor da şiddet sona eriyor.

Önce baştan aşşağı ıslattıkları, sonra da arkalarından bağırdı diye eşşek sudan gelene kadar dövdükleri adamı yerde öylece bırakıp arabalarına biniyor ve gidiyor bu iki ‘insan’.

Yılmaz hastanelik oluyor ve sonra da “şikayetçiyim” deyip mahkemenin kapısını çalıyor. Bizim haber olarak izlediğimiz görüntülerden Ç.D. ve C.İ. hemen teşhis ediliyor ve yakalanıp sorgulanıyor.

Sonra?

Sonra ne olacak serbest bırakılıyorlar.

Daha dövdükleri adamın yüzündeki kan kurumadan onlar ellerini kollarını sallayarak özgür ortamlarına geri bırakılıyor.

Peki daha sonra?

Meğer savunmasız adamı dövmek suçmuş

Efendim daha sonra soruşturma dosyası savcılığa gidiyor. Savcı dosyayı ve görüntüleri bir izliyor ki ne görsün? Ortada alenen suç var. Zaten olay internete, gazetelere ve televizyonlara da düşmüş; suçluların hemen yakalanmasına karar veriyor. Bir de basın açıklaması yayımlıyor ki olaya ilgi gösteren medya organları Ç.D. ve C.i. nin neden yakalanıp sorgulandıktan sonra serbest bırakıldıklarını anlasın.

Açıklama aynen şöyle:

“Adı geçen 1948 doğumlu mağdur S.Y., 24.07.2018 günü meçhul şüpheliler tarafından yaralanmış, aynı gün Bafra ilçesinde bulunan özel bir hastaneye kendi imkanlarıyla gelerek tedavisini yaptırdığı sırada adli olarak bilgi sahibi olunarak soruşturma başlatılmış, nöbetçi Cumhuriyet savcısı tarafından meçhul şüphelilerin çevredeki kamera kayıtlarından tespitlerinin yapılması talimatı verilmiştir. Haber içeriğinde bulunan kamera kayıtlarından yaralama suçunu gerçekleştiren C.Y. ve Ç.Y.D. kimlikleri tespit edilerek kolluk tarafından ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmışlardır. Soruşturma dosyasının Cumhuriyet Başsavcılığımızca 30 Temmuz 2018 tarihinde tevzi edilmesi ve kamera görüntülerinin çözümünün yapılması sonucunda olay daha ayrıntılı değerlendirilerek şüphelilerin ‘Beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye yönelik kasten yaralama’ suçundan yeniden yakalanarak gözaltına alınmaları talimatı verilmiş olup, adli kolluk görevlileri tarafından şüphelilerin yakalanma çalışması devam etmektedir. Olaya ilişkin yeni bir gelişme olduğunda kamuoyu bilgilendirilecektir.”

Devlet güçlüdür, mağduru korur

Biz bu açıklamadan iki zanlının neden sorgudan sonra serbest bırakıldığını tam olarak anlayamadık. Ama aklımızda küçük bir iki soru belirdi.
 

Şimdi soru şu:

Savcılığın suç olarak nitelediği bu eylemi kolluk kuvvetleri acaba ne olarak değerlendirdi?

Ve acaba bu görüntüler ortaya çıkmasaydı, bu olay gazetelerde, internet siteleri ve televizyonlarda bu kadar reklam olmasaydı 72 yaşındaki Sebahattin Yılmaz önce tepeden tırnağa ıslatılıp sonra eşşek sudan gelinceye kadar dövülüp en sonunda da bu olayın üstüne bir bardak soğuk su içip ölmediğine şükretmekle mi yetinecekti?
 

Ve son söz de bu:

Devletimiz güçlüdür ve biz bu güce güveniyoruz.

72 yaşındaki Sebahattin Yılmaz’ın başına gelen olayın ise sıradışı bir durumdan kaynaklandığına ve de şiddet mağduru her insanın devletimizin koruması altında olduğuna sonuna kadar inanıyoruz.

olay.com.tr