Darbe girişimi sırasında, ağabeyini ziyaret için bulunduğu Ankara’da televizyonda izlediği haberler üzerine Beştepe’ye gidip tankları engellemeye çalışırken yaralanan Kafkas, ayağından çıkarılan 2 şarapnel parçası ile o gün giydiği kanlı kıyafetleri ve ayakkabıyı saklıyor.
Hitit Üniversitesi Dış Ticaret Bölümü’nü bitiren ve Uludağ Üniversitesinde memur olarak çalışmaya başlayan Kafkas, yaralandığı sırada tişörtünü çıkarıp bacağına saran, kendisini hastaneye taşıyarak hayatını kurtaran kişiyi ise halen arıyor.
“Allah bizlerden korku duygusunu aldı o gece”
Bursa’nın Orhaneli ilçesindeki evinde AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kafkas, ilk anda vurulduğunu anlamadığını ve koşmaya başladığını söyledi.
Olay yerinde ağabeyiyle birbirlerini kaybettiklerini anlatan Kafkas, şöyle konuştu:
“Koşarken aklıma ağabeyim geldi, ‘Acaba başına bir şey geldi mi?’ diye düşündüm. Kaldırıma oturup ağabeyimi aramak için telefonumu çıkardım. O esnada vurulduğumu fark ettim. Vücudumdan kanlar akıyordu. Hemen ağabeyimi aradım. Onun iyi olduğunu duyunca biraz rahatladım. Ağabeyim tişörtümü çıkarıp bacağıma sarmamı istedi. Tişörtümü çıkardım ama hangi bacağıma saracağıma karar veremedim. Bu esnada oradan geçen bir ağabeye seslendim, bacağımı sardık ve beni olay yerinden uzaklaştırdı. Bu sırada silah sesleri geliyordu. Zaman geçtikçe görememeye başladım. Ardından o ağabey, beni hastaneye götürdü. Tedavim başladı. Sabaha kadar hastane civarı 6 kere bombalandı.”
Kafkas, o gece hiç korkmadan hareket ettiğini belirterek, “Allah bizlerden korku duygusunu aldı o gece. Farklı bir duygu oluyor insanda. Çok mutluyum, ülkemin yararına bir şey yapmaktan dolayı gururluyum.” dedi.
“İnsanlara gördüklerimizi anlatmamız gerekiyordu”
Doktorların şarapnel parçalarının vücudunda kalıcı olacağını söylediğini dile getiren Kafkas, “Cumhurbaşkanımız bacağımdaki parçalar için talimat verdi ama doktorlar bir şey yapılamayacağını söyledi. Ayağımdaki 2 parça, yürümeye engel olacağı için Bursa’da alındı, 20’si vücudumda. Onlarla yaşıyorum, şeref madalyalarım halen vücudumda.” ifadelerini kullandı.
Helikopterden ateş açıldığında çevresindekilerin de vurulduğunu anlatan Kafkas, “Bunlara dayanabilmemiz, vatanımıza olan bağlılığımız, sevgimizden kaynaklanıyor. Bunlar çok farklı duygular. O gün aklımdan çıkmıyor. Üzerinden bir yıl geçti ama etkisinden çıkamadım, halen rüyalarıma giriyor. Bazen de o akşamki videoları izlerken, sanki tekrar vurulmuş gibi hissediyorum. İnşallah ülkemizde bir daha böyle bir darbe girişimi yaşanmaz. Tekrar olsa bu vatan, millet için, şehit olmak için yine hareket ederim.” diye konuştu.
Hayatının 15 Temmuz’dan sonra farklı bir hal aldığını bildiren Kafkas, şöyle devam etti:
“Yaklaşık 4 ay tedavi gördüm evimde. Bu esnada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ziyaretime geldi. Belediye başkanları, kaymakamlar, ilçe başkanları hepsi yanımızda oldu. Hiçbir zaman eksiklik hissetmedim. Maddi manevi her şekilde devletimizi arkamızda hissetmek, bir gücün olduğunu bilmek gerçekten çok güzel. Bu da bizim ne kadar doğru bir şey yaptığımızı gösteriyor. 15 Temmuz’dan sonra bir misyonum olduğunu düşünerek hareket etmeye başladım. O gün şehit olmak için çıktık ama Rabb’im bize yaşamayı nasip etti. Bizim de insanlara gördüklerimizi anlatmamız gerekiyordu. Bu yüzden her yerde 15 Temmuz’u anlattım. Bursa’da birçok okulda programlara katıldım. Öğrencilerin daha bilinçli bireyler olması için 15 Temmuz’da yaşadıklarımı anlattım. Bundan sonra da 15 Temmuz’u unutturmamak için elimden geleni yapacağım.”
“Evet” kampanyası için 40’a yakın il gezdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bursa’daki toplu açılış töreninde 10-15 dakika görüştüğünü ifade eden Kafkas, bunun en büyük hayali olduğunu vurguladı.
Erdoğan’ın, sağlığı hakkında kendisinden bilgi aldığını belirten Kafkas, şunları kaydetti:
“Ne yapılabileceğini düşündü. Çok mutlu oldum. Bu 15 dakika, bana saatler gibi geldi. Aynı zamanda da nasıl geçtiğini anlamadım. Bu, çok faklı bir duygu. Önüne çıktım, elini öpme, fotoğraf çektirme fırsatı buldum. Nerede gazi olduğumu sordu. ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde’ diye cevap verdiğimde o an farklı bir duygu yaşadı ve ondan sonra elimi bırakmadı. Başbakan Binali Yıldırım’a da Bursa mitinginde kendi ürettiğim Türk bayraklarından hediye ettim. Bizim için her zaman yerleri ayrı. O gün önce vatan, devlet, istikbal için sonra da arkamızda devlet büyüklerinin olduğunu bilerek sokağa çıktık.”
Halkoylaması döneminde bir gazinin “evet” kampanyasına destek vermesinin anlamlı olacağını düşündüğünü anlatan Kafkas, “Kendi minibüsümü Cumhurbaşkanımızla çektirdiğim fotoğrafla kaplattım ve ‘evet’ sloganıyla 40’a yakın il gezdim. Çok güzel tepkiler geldi. Arabayı durdurup teşekkür edenler, kornalarla eşlik edenler, durdurup ‘Yemek yer misin, çay içer misin?’ diye soranlar oldu. 15 Temmuz’da sokağa neden çıktıysam, referandum kampanyası için de onun için çıktım.” dedi.