Olay Gazetesi Bursa

Verimlilik artışına odaklanmalıyız

Bu yıl finansal piyasalarda bir daralma beklenmediğini belirten TÜSİAD Başkanı Kaslowski, günün küresel koşullarını göz önünde bulunduran bir ekonomik programın geleceğe umutla bakmayı sağlayacağını kaydetti.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, kredi büyümesine değil, verimlilik artışlarına odaklanılması gereken bir süreç olduğunu söyledi.

Kaslowski, TÜSİAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı’ndaki konuşmasında ekonomide bir nebze daha iç açıcı haberlerle bu yıla başlandığını ifade etti. Geçen yıl iç talepte görülen daralmanın bu yıl yerini hafif toparlanmaya bıraktığını vurgulayan Kaslowski, şöyle devam etti: ‘’Tüketimde hareketlenme olduğunu görüyoruz. İnşaat başta olmak üzere, krizden derin şekilde etkilenen sektörlerde ise toparlanma daha uzun zaman alabilir. 2019’u sıfırın biraz üzerinde, cüzi sayılacak bir büyüme hızıyla kapatıyoruz. 2020’de istihdam sorunumuz açısından yeterli olmayacaksa da daha yüksek bir büyüme bekliyoruz. Bu büyümenin bileşenleri, kamu harcamalarındaki artış ve özellikle kamu bankalarının bilançolarındaki genişlemeden oluşuyor. Faizlerin düşmesi ile özel bankaların da tüketici kredi talebi karşılamaya başladığını görüyoruz. Geçmiş tecrübelerimizden de biliyoruz ki, sadece kredi genişlemesi ile büyüme sürdürülebilir değil. Bu tür büyümeler, verimlilik artışı getirmiyor. Yalnızca talebi artırarak ekonominin ısınmasına, yükselen enflasyon ve borç sorununa yol açıyor.”

PİYASALARDA DARALMA BEKLENMİYOR

Bu yıl bu etkilerin belki hafif olacağını belki de kısa vadede olumsuzluğa dönüşmeyeceğini dile getiren Kaslowski, ancak uzun vadeli etkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Makul bir programın uygulanabilmesi için uygun koşulların bulunduğuna dikkati çeken Kaslowski, ‘’Önümüzde yaklaşık 4 senelik seçimsiz bir dönem var. ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşına bir ara verildi. Her ne kadar uluslararası finans kuruluşlarının bu yıl dünya için öngördüğü büyüme tahmini bir nebze düşürüldüyse de dünya ekonomisinde ya da finansal piyasalarda bir duraklama veya daralma beklenmiyor” dedi.

ANA BİLEŞENLER İSTİŞARE VE REFORM

Yabancı sermayenin Türkiye’ye daha yüksek miktarlarda akması ya da jeopolitik risklerin azalmasının bazı uygulamaların gözden geçirilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmadığını anlatan Kaslowski, ‘’Önümüzde kredi büyümesine değil, verimlilik artışlarına odaklanılması gereken bir süreç var. Bu odaklanma, özel sektör adına kararlar alarak değil, özel sektörle beraber adımlar atılarak gerçekleştirilebilir” diye konuştu. Simone Kaslowski, üzerinde mutabakat sağlanmış ve günün küresel koşullarını da göz önünde bulunduran bir ekonomik programın geleceğe umutla bakmayı sağlayacağını belirterek, bu programın ana bileşenlerinin mutlaka istişare ve reform olması gerektiğine işaret etti.

İSTİHDAM ARTIŞINA YOL AÇAR

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Tuncay Özilhan da, Ekonomik anlamda 2020’ye geçmiş yıllara oranla biraz daha iyimser girdiklerini kaydederek, ‘’Gerek ülkemizde gerekse dünyada ekonomik endişeler biraz daha azalmış, iş dünyasının beklentileri biraz daha iyileşmiş durumda. Dünya ekonomisinin bu yıl 2019’a oranla bir miktar hızlanması bekleniyor. Dünya ekonomisindeki olumlu hava, ülkemizi de olumlu etkiliyor” dedi. Büyümedeki canlanmanın bir süre sonra istihdam artışına da yol açacağına vurgu yapan Özilhan, 2020’de ekonomiye hakim olan bu iyimserlikte olağanüstü tedbirlerin önemli bir etkisi olduğunu söyledi. Özilhan, ‘’Olağanüstü uygulamalar normalleşirse ekonomimiz normalden giderek uzaklaşır, öngörülebilirlik azalır. Bu nedenle umarım kalıcı ve sağlıklı piyasa koşulları bir an önce sağlanır” şeklinde konuştu.