Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Gerçi… Eskiyle karşılaştırıldığında, yaşanan hızlı değişim ve bunun sonucu olan plansız kentleşme gibi sıkıntılar gözümüzün önüne geliyor.
Fakat…
Şunu da söylemek gerekiyor: Bursa, her şeye karşın çok güzel bir kent ve 8 bin 500 yıllık geçmişi olan bu tarihi kentte yaşamak da ayrıcalık.
Hele…
Bu kente hizmet etmek gerçek bir ayrıcalık.
İşte…
Dün…
Vali Yakup Canbolat’ı ziyaretinde sohbetin ana konusu Bursa’nın dünden bugüne değişimi ve kentin yeni gereksinimleri oldu.
Örneğin…
Olay İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan ve Yönetim Kurulu Üyesi Semih Vardarbaş’ın da katıldıkları ziyarette Vali Canbolat bilgilendirme yaparken, “Bursa’nın il geneli toplam nüfusu 3 milyon 150 bine ulaştı. Merkezdeki nüfus da 2 milyon 150 bin oldu” dediğinde, 1980’li yılların başında gazeteye “Bursa’nın nüfusu 300 bini aştı” manşeti attığımız günler aklımıza geldi.
Son 3 yılın kâbusu olan pandemiyi Bursa’nın iyi atlattığına vurgu yaparken, “Bursa sanayisinin bu süreci çalışarak ve üretim yaparak atlatması çok önemli” dedi.
Sonra da şu bilgiyi de ekledi:
“Büyüyen modern bir kentiz. Araştırmalarda da en büyük sorun olarak kentsel dönüşüm ve ulaşım öne çıkıyor.”
İki sorun da…
Büyüyen kentlerin, hatta Bursa gibi plansız ve kontrolsüz büyüyen kentlerin değişmeyen sorunu.
Bu noktada…
Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar da 1990’ların başında Başbakanlığı döneminde rahmetli Süleyman Demirel’in kendisine söylediğini açıkladı:
“Demişti ki… Bursa büyüyor, yarınlarda trafik sorunu ortaya çıkar ve önlenemez,. Bunu ortadan kaldırmak için Bursa’yı güneyinden ve kuzeyinden boydan boya yeraltından geçecek iki yolla çevreleyip ulaşım bütünlüğü sağlamak gerekir.”
O yollardan biri bugün yer üstünden Çevre Yolu olarak hizmet veriyor ve artan trafiğiyle şehir içi yol haline geldi bile. Diğeri için, yani yamaçlarda tamamı tünelden geçecek yol için bir ara planlama yapıldı, ama adım atılamadı.
Ardından…
Sohbet Bursa’nın sahip olduğu fırsatlarla öne çıkma zamanı üzerine geldi.
Bu noktada…
29 Eylül başlayacak olan ve Türk Olimpiyatı olarak da adlandırılan Göçebe Oyunları’na dikkat çeken Vali Yakup Canbolat önce şu bilgiyi verdi:
“İznik’teki Türk Göçebe Oyunları için 103 ülke devlet başkanına davet yapıldı. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da oyunların açılışına katılımını bekliyoruz.”
Ardından…
“Göçebe Oyunları’nın ilk üçü Kırgızistan’da Issık Gölü kenarında yapılmış. Şimdi burada Selçuklu’ya başkentlik yapan İznik’te, göl kenarında 600 dönümlük alanda düzenleniyor” dedi ve düşüncesini açıkladı:
“3 bin civarı sporcu oyunlarda yarışacak. Oyunları izlemek için de İznik’e yoğun bir ilgi olacağını düşünüyoruz. İnanıyoruz ki, Göçebe Oyunları’yla İznik’in yıldızı parlayacak.”
Beklentisi şu:
“Bu yoğunluk restoranına, hediyelik eşyacısına, piknikçisine, kısacası her İznik’in tüm esnafına çok ciddi hareket getirecek. Çevre canlanacak.”
Bir beklentisi daha var:
“İznik Gölü kenarında 600 dönümlük alana kurulan tesisler çevreye zarar vermiyor. Bu tesislerden ileride de kamp-karavan turizmi olarak yararlanmak mümkün.”
Anlamaşılan o ki…
Göçebe Oyunları ile birlikte İznik’i hem mükemmel tanıtma fırsatı elde ederken, aynı zamanda İznik turizmi için ayrıcalıklı bir tesis sahibi de oluyoruz.
“İznik Gölü çok kıymetli, iyi korumalıyız”
“İznik Gölü çok kıymetli. O nedenle iyi korumalıyız. Biz de bunun için gereken tedbirleri alıyor ve adımları atıyoruz.”
Şu bilgiyi verdi:
“Göl çevresinde maalesef kaçak yapılaşma var. Bunun için müfettiş istedik. Tespit edilen kaçakları da yıkıyoruz. Ayrıca İznik Gölü’nün suyunun temiz kalması için de çevredeki tesisler ve yerleşim alanlarında gerekli tedbirleri alıyoruz.”
Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…