Uzmanlar vatandaşları enfeksiyon hastalıklarına karşı savunmasız bırakan gribe karşı uyararak grip aşısı önerisinde bulundu
AA muhabirine açıklamalarda bulunan göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Esin Çeliker Oğul, “Enfeksiyon ortaya çıktığında, uygun tedaviye bir an once başlamak gerekir. Uygunsuz antibiyotik kullanılmamasına özellikle dikkat edilmeli, eğer viral enfeksiyon varsa şikayetleri azaltıcı ilaçlarla ve istirahat ile şikayetler takip edilmelidir. 2-3 günü geçen şikayetlerde mutlaka doktora başvurarak muayene olmak ve yardım almak önemlidir.” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı insanların hastalıktan korunmak için alacağı basit önlemlerin de toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını hatırlatan Oğul, “Ellerinizi kurallara uygun bir şekilde sık sık yıkayın.” uyarısında bulunarak, şunları söyledi:
“Eve gelince kıyafetinizi değiştirin. Kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durun. Sigara ve sigara içilen ortamlardan uzak kalın. Mevsime uygun giyinin; ne çok ince ne de çok kalın kıyafetler tercih edin. Ortam ısısını normal zamanda 25, uyku sırasında 22 derece tutmaya özen gösterin. Artan grip salgınlarında; hastalarla yakın temastan kaçının, aynı ortamda kalmamaya dikkat edin.
Ofislerde ve okullarda kalem, kitap, bilgisayar ve bardak gibi özel eşyaları ortak kullanmayın. Taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin, sindirimi zor, ağır ve şekerli gıdalardan uzak kalın. Bol sıvı, bitki çayları ve özellikle su tüketin. Suyunuzun alkali oranına dikkat edin. Düzenli egzersiz ve spor yapın ve günde en az 6-8 saat huzurlu bir uyku uyuyun.
Günlük stresinizi atmak için mutlaka kendinize keyif alarak geçireceğiniz bir zaman dilimi ayırın. Güneş ışınlarının bize az uğradığı bu dönemde hastalıkları hafife almamak gerekiyor. Bu hastalıklar genellikle enfeksiyon kaynaklı hastalıklar olmakla birlikte, allerjik hastalıkları ve depresyonu da unutmamak gerekir. Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyonunu da zorlaştırır, vücudu strese sokarak savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Böylece enfeksiyonların bulaşma ihtimali de artar. Grip, nezle sinuzit,farenjit,bademcik iltihabı,orta kulak ilthabı,bronşit,zatürre, astım ve KOAH hastalıklarının enfeksiyon nedenli alevlenmesi kolaylaşır.”
“Nezle ve grip birbirinden farklıdır”
Oğul, soğuk algınlığı olarak bilinen nezlenin griple karıştırılmaması gerektiğini belirterek, gribin, influenza virüslerinin yol açtığı akut solunum yolu hastalığı olduğunu kaydetti.
Gribin belli dönemlerde salgınlar yaptığını hatırlatan Oğul, ” Nezle ve grip birbirinden farklıdır, karıştırmayın. Grip ciddi akciğer hastalıklarına ve ölüme yol açabilmesi, ülkeler ve kıtalararası yaygınlaşma özelliğine sahip olması nedeniyle soğuk algınlığından ve diğer solunum sistemi hastalıklarından farklıdır. Ateş, üşüme, terleme nöbetleri, öksürük, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları ile seyreder. Bulgular soğuk algınlığına benzemekle birlikte gripte baş ağrısı, kas ağrıları ve özellikle 38 derecenin üstünde ateş daha ön plandadır. Grip genellikle 7-10 günde iyileşme ile sonuçlansa da sinüzit, bronşit veya zatürree gibi bazı ciddi enfeksiyonlara yol açabilme riski nedeni ile tedavi ve korunma önem taşır.” uyarısında bulundu.
“Hastalığın kuluçka süresi 1-4 gün”
Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Cengiz Uzun ise gribin her yaşta görülebilen bir hastalık türü olduğunu belirterek, “Virüsün birçok alt tipi vardır. Bir dönemde bu tiplerden biri veya birkaçı ile salgınlar olabilir. Grip virüsünü alan bir kişi hastalığın bir gün öncesinden başlamak üzere ve hastalandıktan yedi veya daha fazla gün boyunca başkalarına hastalığı bulaştırmaya devam edebilir. Hastalığın kuluçka süresi 1-4 gündür. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, eklem-kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk en dikkati çeken yakınmalardır.” bilgilerini verdi.
“Grip aşısı okul, fabrika gibi topluluklarda bulunan kimselere yapılmalıdır”
Hastalığın gebelerde 2. ve 3. üç aylık dönemlerde (trimestr), 2 yaş altı ile 65 yaş üstü kişilerde daha ağır seyrettiğini anlatan Uzun, şöyle konuştu:
“Grip aşısı korunmaya ve özellikle hastalığın ağır seyretmesini önlemeye yardımcı en etkili yöntemlerdendir. Grip aşısı 65 yaş ve üstü kişilere, kronik kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklara (astımlı çocuklar da dahil), böbrek hastalığı olanlara, şeker hastalığı olanlara, bağışıklık sisteminde yetersizlik veya baskılanma durumu olanlara, kanser hastaları, AIDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, steroid ilaç alanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlara faydalı olacaktır.
Bunun yanı sıra grip aşısı, kan hastalıkları tedavisi görmüş veya görmekte olanlara, sağlık personeli ve hastane çalışanlarına, okul, fabrika gibi topluluklarda bulunan kimselere, bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanlara, bakımevlerinde veya diğer risk grubundaki kişilere bakım verenlere yapılmalıdır.
Grip aşısı, kış aylarının başlangıcında kuzey yarım kürede yaşayan insanlara yapılır. Bu genelde eylül, ekim ve kasım aylarıdır. Ayrıca mart, nisan ayında ikinci salgın dönemi olabileceğinden bu dönemde yaptırmayanlara kış aylarında da aşı yapılabilir.”