Op. Dr. Emine Nur Ergür, horlamanın, uykuda solunum sırasında üst solunum yollarından geçen havanın çevredeki yumuşak dokulara çarparak titreştirmesi sonucu ortaya çıkan gürültülü ses olduğunu söyledi. Op.Dr. Ergür, uyku apnesinin uykuda solunum durması olduğunu, görülme sıklığının genelde yüzde 4 olduğu halde 60 yaş üstü erkeklerde özellikle kilolu kişilerde yüzde 28’lere çıktığını, en önemli 3 belirtisinin horlama, gündüz uykulu olma hali ve tanıklı apne nöbetleri olduğunu ifade etti. Op.Dr. Emine Nur Ergür, şöyle dedi:
“Ek olarak yorgunluk, sabahları zor uyanma, televizyon karşısında veya kitap okurken uyuya kalma, ağız kuruluğu gibi belirtiler de görülebilir. Özellikle kısa kalın boyunlularda, şişmanlarda, alt çenesi küçük ve geride olanlarda, bademciklerin veya dilin büyük olması durumunda, burunda et büyümesi veya kemik-kıkırdak eğriliği durumunda daha sık görülür.”
Ergür, uyku apnesinin uzun dönemli sonuçlarında hipertansiyon, kalp krizi, felç, Alzheimer gibi ciddi hastalıklar görülebildiğini vurgulayarak, “Uyku apnesi olan kişilerde sigara, alkol, kilo, ek hastalıklar gibi fiziksel ve çevresel özellikler de değerlendirilmelidir. Uyku apnesinde cerrahi olmayan tedavi seçenekleri de uygulanabilir. Kilo verme, sigaranın ve alkolün bırakılması, uyku halini artırabilecek ilaçların kullanımına dikkat edilmesi, yan yatarak uyuma gibi önlemler kişiyi rahatlatabilir” diye konuştu.