Güney Sudan’ın başkenti Juba’da, New Nation ve Corporate gazeteleri için çalışan muhabir Peter Moi Julius’un evine giderken uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, Julius’un adli tıp incelemesinde, aynı silahtan çıktığı belirlenen 2 mermi ile arkasından ateş edilerek öldürüldüğü tespit edildi.
Cenazesi ailesi tarafından teşhis edilerek, teslim alınan Julius’un, başkent Juba’da tanınan bir gazeteci olduğu belirtiliyor.
Julius’un ailesi ve meslektaşları, yerel basına yaptıkları açıklamalarda, “Olayın araştırılmasını istiyoruz. Julius’un saldırı sonrası parası ve telefonu alınmamış. Bu olayın adi bir suç olduğunu düşünmüyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, polisinin olayla ilgili soruşturma başlattığı kaydedildi.
Uluslararası medya meslek örgütlerinin verilerine göre, Peter Moi Julius, bu yıl içinde Güney Sudan’da öldürülen 7. gazeteci.
Devlet Başkanı Mayardit, gazetecileri ölümle tehdit etmişti
Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit, gazeteciler de dahil ülke aleyhinde çalışanları öldürmekle tehdit etmişti. Salva Kiir Mayardit’e uluslararası basın ve insan hakları örgütleri ile sivil toplum kuruluşları tepki gösterdi.
Güney Sudan Devlet Başkanı Mayardit’in tehditleriyle ilgili bir açıklama yayınlayan Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Doğu Afrika Sorumlusu Tom Rhodes, “Gazetecileri ölümle tehdit eden bir ülkenin lideri son derece tehlikelidir ve kabul edilemez. Mayardit’in sözlerini geri alması çağrısında bulunuyoruz ” dedi.
Basın baskı altında
Güney Sudan güvenlik güçleri son 15 gün içinde 2 gazete ile bir radyonun yayınını durdurdu.
Başkent Cuba’dan Arapça yayın yapan özel el-Rai ile İngilizce yayın yapan The Citizen gazeteleri ile Güney Sudan’ın Özgür Sesi adlı radyonun yayınları askerlerce, gerekçe gösterilmeden durduruldu. Güney Sudan’ın basına yönelik baskıları başta Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası kuruluşlarca kınandı.
Afrika’nın en genç ülkesi Güney Sudan’da 20 aydır süren iç savaşta, yaklaşık 50 bin kişi hayatını kaybederken, 12 milyonluk ülkede, nüfusun yüzde 70’i gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçlara muhtaç hale geldi, 2 milyondan fazla insan ülke içinde ve komşu devletlerde sığınmacı durumuna düştü.