MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl dolayısıyla yayımladığı kutlama mesajında, sadece Türkiye ve bölge için değil tüm insanlık adına tarihi ve hayati nitelikli olaylara sahne olmuş bir yılın geride bırakıldığını belirtti.
2017’nin içte ve dışta yaygın münakaşalarla, yoğun mücadelelerle, ülke ve dünya dengelerini doğrudan etkileyen müessir hadiselerle geçtiğini ifade eden Bahçeli, Türkiye’nin bekasını zayıflatmak, hatta zedeleyip milli birlik ruhunu zehirlemek isteyen karanlık odak ve oluşumların bu yıl da boş durmadığına işaret etti.
Türk milletinin mutlak ve meşru duruşunu çekemeyenlerin kahredici tezgahlarının, kanlı tuzaklarının her seviyede hissedildiğine, her zeminde vasat bulduğuna dikkati çeken Bahçeli, 2017’de emir ve kumanda merkezleri belli olan terör örgütlerinin mazlumlara kast etmeyi sürdürdüğünü, girdikleri cinayet nöbetinde masumların kanını dökmenin yanında bölgesel ve küresel huzuru taammüden baltaladıklarını kaydetti.
Bahçeli, taşeron, paramiliter ve kiralık terör örgütlerinin hem insanlık mirasını hem de insan hak ve değerlerini ayaklar altına aldıklarının altını çizdi.
“Milli dayanışma şuuru, ihanetin küstahlığına adeta savaş açmıştır”
Türkiye’nin de artan bir şiddetle tehdit kuşağında tutulduğunu ifade eden Bahçeli, milli bekayı yıkmak, milli birliği yok etmek maksadıyla devreye alınan dış kaynaklı tahrik kampanyası ve sistematik saldırı kumpanyasının ısrarla körüklendiğini, inatla kamçılandığını belirtti.
Devlet Bahçeli, 15 Temmuz’da saldırıya geçen FETÖ’nün toplumsal yapının derinlerine işlemiş kirli izini kazıma faaliyetinin, devlet hayatının hücrelerine kadar nüfuz etmiş hıyanetini bertaraf çabasının 2017’de de sürdüğüne dikkati çekerek, Türk milletinin, kutlu varlığını savunduğunu ve sahiplendiğini ifade etti.
Milli dayanışma şuurunun, ihanetin küstahlığına adeta savaş açtığını belirten Bahçeli, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünden çıkarılan sonuçlarla, bundan sonra doğabilecek, olabilecek yeni saldırı ve suikast ihtimallerinin en aza indirilmesi amacıyla tartışmaların odağındaki hükümet sisteminin bizzat Türk milleti tarafından ele alındığını ve değiştirildiğini kaydetti.
Halk oylamasında cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin millet tarafından onaylandığına değinen Bahçeli, “Elbette bunu hazmedemeyenler vardır ve tarafları ortadadır. Türk milletinin tarihi bir uzlaşma iradesiyle bekasını muhafaza ve müdafaa gayreti, yegane geçimi kriz olan siyaset düşkünlerini rahatsız etmiş, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsüne açık tavır alamayan aidiyet ve ahlak düşüklüğü yaşayan çevreleri çılgına çevirmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Milletimiz 16 Nisan’da kararını vermiştir”
Bunun son derece doğal ve normal karşılanması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
“Çünkü küresel hesap ve planların yörüngesine tutunarak fahri Türk ve Türkiye düşmanlığı yapan köhne zihniyetlerin başka türlü davranması mümkün olmadığı gibi kendileri adına makul de görülemeyecektir. Bilinsin ki, hükümet sisteminin değiştirilmesi basite indirgenecek, hafife alınacak, siyasi hafriyatçıların polemiklerine emanet edilecek bir konu olmayacaktır. Bu itibarla, 2017 yılı Cumhuriyet tarihinin muhatap kalınan olaylar bakımından en uzun, en kritik yılıdır. 16 Nisan’da sandığa yansıyan ‘hayır’ oylarını demokratik bir tercihten çıkarıp kavga ve kutuplaşma malzemesi yapan siyasi kumpasçıların çete mantığına teslim oldukları da açık bir gerçek olarak karşımızdadır. Milletimiz 16 Nisan’da kararını vermiştir. Bu karardan dönüş ve taviz yoktur.”
Bahçeli, 15 Temmuz işgal teşebbüsünün farklı yol ve yöntemlerle tekerrür etmemesi için kalıcı bir uzlaşma ruhunun tecellisinin mecburi olduğunu vurgulayarak, halk oylamasını, “bu anlayışın karar ve kavramsallaşmış nihai bir tezahürü” olarak niteledi.
“Zalime merhamet mazluma ihanettir, günahkarlara kefalet milli güce kindarlıktır”
“Ön yargılarının esaretine girmiş olanların Türkiye gerçeklerini kavramaktan ne kadar uzak oldukları açıktır.” ifadesini kullanan Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Akıl dışılıklarını gizleyemeyen, milli ve tarihi mükellefiyetleri idrakten acınası mahrumiyetlerini örtbas edemeyen malum siyasi çürüklerin, rövanşist dürtülerle hareketi ülkemiz adına kaygı verici handikaptır. Bunun en son örneği 696 Sayılı KHK’nin 121. Maddesi üzerinde yapılan cahilane ve zalimane tartışmalarda net olarak görülmüştür. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine karşı yüreğini koymuş, yüksek bir direnç göstermiş, hatta can pahasına direnmiş vatan evlatlarını haklı olarak güvenceye alan bir düzenlemeyi sulandırmak, sabote etmek eğer cahillik değilse, bilinmelidir ki, varit ve vaki olan bir Türkiye husumetidir. Unutmayalım ki, zalime merhamet mazluma ihanettir, günahkarlara kefalet milli güce kindarlıktır.”
“2017 her yönüyle ibret verici bir yıl”
Karanlıktan medet ummanın, aydınlığa kara çalma gayretkeşliği olduğunu ifade eden Bahçeli, 2017’nin her yönüyle ibret verici bir yıl olduğunu belirtti.
Bahçeli, “Kerkük uçurumdan dönmüş, buna karşılık Kudüs’ün ufku perdelenmiştir. Güney sınırlarımız boyunca zalimler, hainler, her neviden düşmanlıklar yıl boyunca faal halde nifak saçmışlardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Ortadoğu’nun kalbine sokulan küresel mızrağın daha da derinlere işlediğini belirten Bahçeli, FETÖ’nün yanı sıra DEAŞ, PKK, PYD-YPG ve bilumum katil örgütlerin Ortadoğu ile birlikte Türkiye’yi hedef aldıklarını, haritalarla oynandığını ve korkunç sürecin hala devam ettiğini bildirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, emperyalizmin dünyayı kasıp kavuran zulüm mesaisinde çıta yükselttiğine de işaret etti.
2017’deki buhranların 2018’de hız kesmesini arzuladığını belirten Bahçeli, “Umutlarımız korkulara boyun eğmeyecektir. Milli heyecanlar 2018’de daha da cüret ve cesaret kazanarak Türkiye’nin yıkımı için el ovuşturanlara, inanıyorum ki, izin ve fırsat vermeyecektir. Karamsarlığa şüphesiz yer ve gerek yoktur. Kötümserlik salgınını bir olarak, diri olarak, iri olarak tedavi etmek şarttır, doğrusu da bu olacaktır. Egemenliğin sahibi Türk milleti her şeyi bilmekte, görmekte, bizzat yaşamaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yüzlerin gülmesi başlıca dileğim”
Bahçeli, 2018’de huzurun temellenmesi ve yüzlerin gülmesinin başlıca dileği olduğunu vurgulayarak, “2018’de kardeşliğimize kara çalmak isteyenlerin bir kez daha ezilip geçilmesi temennimdir. 2017’de yaşanan acı ve felaketlerin yeni yılda tekerrür etmemesi dua ve ümidimdir. Artmasını beklediğim sosyal ve ekonomik refahla birlikte sağlam esaslara bağlanmış siyasal istikrar Türkiye’yi emniyete alacak, istiklal ve istikbali güvenceye bağlayacaktır. Bu hedef siyasetin önünde 2018’de kaçınılmaz bir görev ve ödevdir.” ifadelerini kullandı.
Milletin ortak akıl ve irade gücüyle haksızlıkların söneceği, adaletsizliklerin son bulacağı, engellerin birer birer aşılacağının tartışmasız mümkün olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
“Arayışımız ve beklentimiz de budur. Bu düşüncelerle yurdumun her köşesinde yaşayan, kökeni, mezhebi, anasının dili ne olursa olsun tüm vatandaşlarımın yeni yılını tebrik ediyor, hepsini kucaklıyor, Cenabıallah’tan sağlık, afiyet ve selamet niyaz ediyorum. Türk-İslam aleminin yeni yılını kutluyor, 2018’in barışa, birliğe, beraberliğe, dostluğa, kaynaşmaya ve huzura vesile olmasını diliyorum.”