Rusya ile Ukrayna arasında 24 Şubat’ta başlayan savaşta, çatışmalar başta Kiev olmak üzere ülkenin kuzey, doğu ve güney bölgelerinde yoğunlaşıyor.
Kiev yakınlarındaki Buça ve İrpin’in de aralarında bulunduğu bölgelerden tahliye edilen siviller nispeten daha güvenli olan başkente getiriliyor.
Kiev’de tanıdıkları olmayan veya kalacak yerleri bulunmayan Ukraynalı siviller, ya kentte bulabildikleri okullara sığınıyor ya da ülkenin daha güvenli olan batısına, oradan da genellikle Avrupa ülkelerine geçiyor.
Savaşın yorgunluğu bedenlerine ağır gelen yaşlıların bir kısmı da Kiev’deki okullara yerleştiriliyor.
Kiev’in doğusunda yer alan 115 numaralı anaokulu da çatışmalardan kaçan sivillere ev sahipliği yapıyor.
Ukrayna ordusunun isteği doğrultusundan tahliye edilen sivillerin barınmasına açılan anaokulunda 50 kişi kalıyor.
Bu anaokulunda tahliye edilenlere gönüller tarafından yiyecek sağlanıyor, diğer ihtiyaçları gideriliyor.
Anaokuluna geçici süre yerleştirilenler de var, Kiev’den ayrılmak istemeyenler de.
Geçici süre bu okulda kalanlar, daha sonra başka güvenli kentlere tahliye ediliyor.
Bu okula sığınanların çoğunluğunu yaşlılar oluşturuyor.
Birkaç parça valize yerleştirdikleri koca hayatlarıyla evlerini terk eden siviller, okuldaki bir salonda hep bir arada kalıyor.
Torunları yaşlarındaki çocukların oyunlar oynadığı anaokulunun salonunda bugün savaştan kaçan nineler, dedeler hayata tutunmaya çalışıyor.
Binlerce kişinin hayatına mal olan savaş, Ukraynalı sivillerin de hayatını tersine çevirmiş durumda.
Burada kalan yaşlılar, belki de ilk defa hayatlarında evlerini terk etmek zorunda kalıyor.
“Köydeki evlerin yarısı yok oldu, yandı”
Kiev yakınlarındaki Pushcha-Vodytsya bölgesindeki çatışmalardan kaçarak bu okula gelen 73 yaşındaki Olya Marchenko, geldikleri yerin ağır bombardımana maruz kaldığını belirtti.
Oğlu ve torunuyla evlerini terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Marchenko, 4 gün önce bu okula geldiğini dile getirdi.
Bölgelerine yönelik saldırıların ardından sığınaklarda saklandıklarını ifade eden ve yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarına boğulan Marchenko, “Köydeki evlerin yarısı yok oldu, yandı. Ne elektrik vardı ne de gaz. Bizim evimize bir şey olmamıştı. Komşularımız bizim evdeki sığınakta kalıyordu. Ne zaman bitecek?” ifadesini kullandı.
Yaşadığı acı nedeniyle konuşmakta zorlanan Marchenko, Kiev’de hiçbir akrabasının olmadığını ve nereye gideceklerini bilmediğini söyledi.
Sadece 2 dakika içinde bir ömür yaşadığı evi terk ettiğini anlatan Marchenko, şöyle devam etti:
“Gönüller evimize geldi ve herkesin 2 dakika içinde eşyalarını alarak hazır olmasını istedi. Bu kadar kısa zamanda ne alınabilir ki? O anda sığınaktaydık. Sığınaktan çıktık, arabaya bindik, oradan bizi başka bir sığınağa götürdüler. Sonra da buraya geldik.”
Marchenko ve milyonlarca Ukraynalı sivil, evlerini terk etmiş durumda ve savaşın bedelini en ağır şekilde ödüyor.
AA