Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Kamil Yılmaz, “Tohumda İsrail’e bağımlı değiliz, bilakis ihraç ediyoruz. Bizim tarımsal ihracatımızı en çok yaptığımız ülkelerden birisi, şu anda yasaklandı ama İsrail’di. Yani bize oradan tohum ithalatı yapılıyor ama daha fazlasını da ihraç ediyoruz.” dedi.
Yılmaz, Antalya’da düzenlenen 18. Uluslararası Sera, Tarım Teknolojileri ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı’nda (Growtech Eurasia) AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Türkiye’de tohumculuk sektörünün 1980’li yıllarda serbest piyasa koşullarında yapılandığını anlatan Yılmaz, “Türkiye’de sertifikalı tohum üretimi 1990 yılında 97 bin ton civarındaydı. 2002’ye geldiğimizde 145 bin tona çıktı. 2017 Yıl sonu itibarıyla Türkiye’de tohum miktarı bir milyon 49 bin tona çıktı.” bilgilerini verdi.
“İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 73”
Türkiye’nin 2017 yılında 40 bin ton tohum ithal ettiğini anımsatan Yılmaz, bunun karşılığında 185 milyon dolar ödeme yapıldığını kaydetti.
Söz konusu yılda Türkiye’nin 136 milyon dolar karşılığında 44 bin ton tohum ihraç ettiğini belirten Yılmaz, “İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 73. Bu 20 sene öncesinde yüzde 20 idi.” dedi.
Türkiye’de her yıl 2,5 milyon ton tohumun toprakla buluştuğunu anlatan Yılmaz, Türkiye’de yapılan sertifikalı tohum üretiminin bu rakamın yüzde 40-45 seviyesine karşılık gelebildiğini söyledi.
“Türkiye’deki bazı yabancı firmalar İsrail’den de tohum getiriyor”
Türk tarım sektörünün İsrail’den gelen tohumlara bağımlı olduğu yönündeki ön kabulün yanlışlığını dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:
“Tohumda İsrail’e bağımlı değiliz, bilakis ihraç ediyoruz. Özellikle domateste, biberde, salatalıkta, kabakta… Devlet sınırları kapatıp ithalatı yasak etse, Türkiye kendi tohumluk ihtiyacını karşılayacak yeterlilikte tohuma da üretime de sahip. Hatta ihracat da yapabiliriz. Ancak serbest piyasa koşullarında Türkiye’deki bazı yabancı firmalar İsrail’den de tohum getiriyor. Bizim tarımsal ihracatımızı en çok yaptığımız ülkelerden birisi, şu anda yasaklandı ama İsrail’di. Yani bize oradan tohum ithalatı yapılıyor ama daha fazlasını da ihraç ediyoruz.”
“Soğan bazı hastalıklara açık hale geldi”
Yılmaz, soğan fiyatlarında yaşanan dalgalanmanın esasında iklim değişikliğinden kaynaklandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Küresel ısınma kaynaklı mevsimsel değişiklikler, aşırı yağışlar, bir bölgede… Bazı yerlerde aşırı sıcaklar, bazı yerlerde kuraklık ve yüksek nem bitkisel üretimi olumsuz etkiliyor, verimin düşmesine neden oluyor.
Soğanı küresel ısınma vurdu diyebiliriz. Soğan, aşırı yağışlar ve yüksek sıcaklıkların peş peşe görülmesi neticesinde bazı hastalıklara açık hale geldi. Eğer yetiştirme döneminde yeterli mücadeleyi yapmazsanız böyle sorunlar görülebilir. Soğanda ‘mavi küf’ hastalığı başladı. Verim düştü. Üretilen ürünlerin bir kısmı da hastalık nedeniyle depolarda çürüdüğü için oldu sıkıntı.
Soğandaki fiyat dalgalanmaları esasında iklim değişikliğinin getirdiği hastalıklarla yeterli mücadele yapılamamasından kaynaklanıyor. Aşırı sıcaklık ve nem çok etkili olabiliyor. Maalesef mısırda da buğdayda da aşırı nem veya kuraklıktan kaynaklı sorunlar görülebilir. Bunlar artık günümüz insanının kabul etmesi gereken şeyler.”
“Tohumcular Ar-Ge çalışmaları için sürdürülebilir teşvik bekliyor”
Gelişmiş ülkelerde sertifikalı tohum kullanımının yüzde 80 düzeyinde olduğunu ifade eden Yılmaz, Türkiye’nin bu alanda önenmli bir mesafeyi kapatması gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Tohumcular Ar-Ge çalışmaları için sürdürülebilir teşvik bekliyor.” ifadesini kullandı.
Yılmaz, Türk tohumcuların inovatif ürünlerle ihraç pazarında öne çıktığını belirterek, “Bir tohum üreticimiz çekirdeksiz patlıcan tohumu üretiyor. Hollanda özellikle bu ürünün tohumunu Türkiye’den tedarik ediyor.” dedi.