Olay Gazetesi Bursa

‘Türkiye’yi değiştireceğiz’

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Tüm esnafa çağrı yapıyorum gelin emekli ile beraber kol kola verin, yeni, güzel ve yaşanabilecek bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Zonguldak meydanından tüm esnafa çağrı yapıyorum, gelin emekli ile beraber kol kola verin, yeni, güzel ve yaşanabilecek bir Türkiye’yi birlikte inşa edelim” dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Madenci Anıtı önünde düzenlediği mitingde, Türkiye’yi değiştireceklerini, huzur ve barışı getireceklerini söyledi.

Zonguldak’ın dünyanın bildiği en önemli kentlerden biri olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Zonguldak emeğin başkenti. Kara elmasın başkenti Zonguldak, emeğe sahip çıkanların başkenti Zonguldak. Ecevit’in başkenti Zonguldak. Sosyal demokratların başkenti Zonguldak. Sizi asla ayırmadık, gönlümüzün bir yerinde mutlaka bir Zonguldak vardır” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, madencileri sevdiğini, onlara inandığını belirterek şöyle devam etti:

“Her kuruşun hakkını onlar verirler. Sizin hangi şartlarda, hangi koşullarda çalıştığınızı çok iyi biliyorum. Çünkü, sizi anlamak için bir yılbaşını ben yerin metrelerce altında maden işçileriyle geçirdim. Sözlerimin başında dedim ki Türkiye’yi değiştireceğiz. Neden bunu söyledim? Türkiye’yi değiştireceğiz, huzurlu barış içerisinde yaşayan bir Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz. Bu millet bir iktidara 13 yıl kredi açtı. Dediler ki ‘biz yoksullukla mücadele edeceğiz’, ‘buyrun edin’ dedik, ‘yasaklarla mücadele edeceğiz’ dediler buyrun edin, ‘yoksulluklarla mücadele edeceğiz’ buyrun edin. 13 yıl kredi açtınız. 13’üncü yılın sonunda nereye geldik? 6 milyon 200 bin işsizimiz var. Sormazlar mı adama 13 yılda ne yaptın Allah aşkına? 17 milyon yoksulumuz var, sormazlar mı adama 13 yılda ne yaptın arkadaş diye? 13’üncü yılın sonunda borç batağında olan 5 milyon vatandaşımız var, sormazlar mı adama 5 milyon vatandaş neden borç batağında? Bu tablo sanıyorum Türkiye’nin nasıl bir manzarayla karşı karşıya olduğunu hepimize gösteriyor.”

“Söz, namus sözü, birer maaş ikramiye vereceğim”

Ramazan ve kurban bayramında emeklilere birer maaş ikramiye vereceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Söz, namus sözü, birer maaş ikramiye vereceğim” dedi.

Kılıçdaroğlu, vaatlerine kaynağı nereden bulacağının sorulduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

“Ben mütevazi bir insanım, ben sizden birisiyim, asla unutmayın. Benim yalılarım ve katlarım falan yok, 7 çocuklu bir aileden geliyorum. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi, ablam da okuma yazma bilmiyor. 7 kardeşin içinden üniversiteyi bitiren sadece benim, okudum çalıştım, emek harcadım, emekli oldum, siyasete atıldığım gün tüm mal varlığımı internet sitesine koydum, hepsi alın teriyle kazandığım mal varlığıydı. Halktan birisiyim, acılarınızı, zorluklarınızı biliyorum, geçim zorluğunu biliyorum. Annelerin içerisinde yaşadıkları dramları biliyorum, ben bunların hepsini biliyorum, hepsini bildiğim için diyorum ki emekliye ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye vereceğim. Sıkılmadan, özür dilerim ama utanmadan ‘parayı nereden bulacaksın’ diyorlar? 11 milyon emekliden bir fire bile istemiyorum. Bir emekli düşünebiliyor musunuz ramazan ve kurban bayramında torunlarından kaçacak. Bu ülkenin ve milletin bu emekliye vefa borcu vardır.”

“Taşeron işçiliğini kaldıracağım”

Taşeron işçilerinin 21. yüzyılın çağdaş kölelerini olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“800 bin taşeron işçisi var, sendika hakları yok, söz söyleme hakları yok. ‘Hastalandım’ deme hakları bile yok bunların, çünkü işine son verirler, iş güvenceleri yok. Taşeron işçiliğini kaldıracağım, herkes kadrolu işçi olacak. Ne diyorlar ‘parayı nereden bulacaksın.’ Hayatımda duyduğum en saçma soru. Sen zaten parayı veriyorsun taşerona, taşeron kime veriyor, işçiye veriyor, ben taşeronu ortadan kaldırıyorum. Devlete diyorum ki ‘işçiye aylığını ücretini ver kardeşim’, bu kadar basit. Devlete yükü var mı? Tam tersi devletin kazancı var. Taşerona para öderken yüzde 18 KDV ödüyor, taşeronu çıkarınca devletin yüzde 18 kazancı var. Biz emek diyoruz, onlar ‘yandaş’, biz çalışan üreten diyoruz, onlar ‘malı götüren’ diyorlar, ne olursa olsun malı götürtmeyeceğiz, herkes kazanacak, herkes.”