Burdur’un Yeşilova ilçesinde, 44 kilometre yüz ölçümüne sahip Salda Gölü, ölçülebilen 185 metre derinlikle de Türkiye’nin en derin gölü konumunda yer alıyor.
Yeşilova ilçe merkezi ile etrafında birçok köy yerleşiminin de olduğu Salda Gölü, özellikle adını da verdiği Salda köyünün bulunduğu mevkide, bembeyaz kumulları ve turkuaz görünümüyle ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak adlandırılıyor. Ancak Salda köylüleri, bu slogan yerine ‘Saldivler’ sloganını tercih ediyor.
Manzarasıyla ve ilginç jeolojik yapısıyla son yıllarda daha çok dikkat çeken Salda Gölü, aynı zamanda sakin tatil isteyen hem yerli hem yabancı turistlerin ilgi odağı oldu.
Göl, ilçe merkezine 5 kilometre ve denizden yüksekliği 1193 metre. İçeriğindeki magnezyum, soda ve kil dolayısıyla bazı cilt hastalıklarının tedavisinde yararlı sonuç veren, suyu sivilcelere iyi gelen göl, bu özellikleriyle de ilgi çekiyor.
Yeşilova Belediyesi’nin ilçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki halk plajında, çadır ve ağaç evlerin yanı sıra karavan ve çadır kullananlar için de kamp alanları bulunuyor. Kuş gözlemleri, dalış ve bisiklet turları gibi imkanların da bulunduğu Salda Gölü’nde, geçen yıl 260 bini aşkın ziyaretçi ağırlandı. Okulların kapanması ve Ramazan Bayramı ile sezonun açıldığı göle, bu yıl yerli- yabancı 500 bin turist bekleniyor.
Mars kayaç yapısıyla aynı
Gölün jeolojik yapısıyla ilgili bilimsel araştırmalarda, Salda Gölü’nün kayaç oluşumları ve kumulları, Mars’ın kayaç oluşumlarıyla aynı olarak değerlendiriliyor. Salda Gölü, bu özelliğiyle dünyada Mars’ın jeolojik yapısına benzerlik gösteren iki noktadan biri olarak kabul ediliyor. Ayrıca gölde suların çekilmesiyle görülmeye başlanan beyaz 7 ada da dikkati çekiyor.
Yaklaşık 2 milyon yıllık geçmişe sahip gölün beyaz kumul alanları 1’inci derecede doğal dit alanı olarak korunurken, araç trafiğine de kapatıldı. Salda Gölü’nün turkuaz rengi ve beyaz kumullarıyla eşsiz güzelliğe sahip olduğunu belirten Yeşilova Belediye Başkanı Nuri Özbek, beyaz kumulların sadece Mars’ta olan kumlarla aynı olduğunu kaydetti. Salda’da yüzmenin, ruh ve cilt sağlığına çok iyi geldiğini belirten Özbek, “Çünkü suyun içinde altın, gümüş dahil bütün mineraller var. Sertlik derecesi 2800 dereceye yakın” dedi.
Suyunun çok miktarda mineral bulundurduğunu ve cilt sağlığına çok yararlı olduğunu vurgulayan Özbek, “Hava ve ortam da çok dinlendirici. Buraya tatile gelenler büyük keyif alıyor. Salda Gölü’nün etrafı ormanlarla kaplı, piknik alanları var. Gölün her tarafından suya girilebilir. belediyemizin çadır ve ağaç evleri var. Ayrıca kamp alanları da mevcut ve ucuz tatil için çok uygun. Antalya’ya 130, Denizli’ye 80, Fethiye’ye 140 kilometre. Çardak Havalimanı’na 25 kilometre ve Dalaman Havalimanı’na da çok yakın. Geçen yıl 260 bin ziyaretçi geldi, bu yıl 500 bin ziyaretçi bekliyoruz. Yeşilova, Burdur’un turizm merkezi oldu” diye konuştu.
Mars tutmadı, Maldivler tuttu
Salda Gölü’nün ‘Türkiye’nin Maldivleri’ olarak adlandırılan sloganının hikayesini de anlatan Başkan Özbek, “Antalya’da bir seminere katılmıştım. Hollandalı bir arkadaş, Maldivler Belediye Başkanı ile tanıştırdı. Bana bir CD verdi ve incelediğimde Salda Gölü’yle neredeyse aynı. Daha önce ‘Mars’a gitmek ister misiniz?’ şeklindeki sloganımız tutmamıştı; ama ‘Türkiye’nin Maldivleri’ sloganı tuttu. Belki Maldivler’den daha güzeliz. Tek eksiğimiz, palmiye ağaçları. Herkesi rahat ve ucuz bir tatil için davet ediyoruz” dedi.
Salda, Uzungöl gibi olmayacak
Gölün, Maldivler Plajı olarak adlandırılan kısmının 1’inci derecede doğal sit alanı, halk plajının bulunduğu bölgelerin de 2’nci derecede olduğunu aktaran Özbek, yeni yasayla 2’nci derece alanların, turizm yatırımlarına açıldığını belirterek, “Ben doğayı seven birisiyim ve Salda Gölü’nün bir Uzungöl olmasını istemiyorum. Uzungöl’ü 1977’de orada görev yaptığımda görmüştüm; bir cami, bir de köprü vardı. Ama geçenlerde gittiğimde orası artık Uzungöl değil, uzun havuz olmuş. Havuzun etrafı hep beton. Salda Gölü’nün etrafının o şekilde olmasını istemiyoruz” diye konuştu.
Yapılaşmaya karşı ağaçlandırma
Belediye başkanı olduğu müddetçe betonlaşmaya ve gölün doğasının bozulmasına izin vermeyeceğini kaydeden Özbek, “Gelecek kuşaklarımıza bu güzellikte aktarmak istiyoruz. Gerçekten dünya tarafından korunması gereken bir göl, doğa harikası olduğunu düşünüyorum. İleride de yapılaşmayı engellemesi açısından gölün etrafını tamamen ağaçlandırıyoruz. Yapılaşma için ağaçları kesmek zorunda kalacaklar ki buna da kimse izin vermez ve dolayısıyla yapılaşmaya açılamaz” dedi.