Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzzetpaşa Meydanı’ndaki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmasına, Büyük Birlik Partisinin (BBP) kurucu Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun vefat eden annesi Fidan Yazıcıoğlu’na Allah’tan rahmet, tüm ailesine de başsağlığı dileyerek başladı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 71’lik oy oranıyla kendilerini destekleyen “Elazizliler”e şükranlarını sunan Erdoğan, ”Gakkoşlar bizi bu tarihi seçimde mahcup etmedi. İnşallah biz de onları mahcup etmeyeceğiz. Siz bize kucak açtınız, vefa gösterdiniz. Bizim de kollarımız, gönlümüz, yüreğimiz sonuna kadar sizlere açık kalmaya devam edecek. Gakkoş herkese, Gakkom demez. Gakkoş herkese, bu şekilde yüzde 71’lik destek vermez” diye konuştu.
Mazluma yumuşak, zalime sert olan, mertlikte üzerine kimseyi tanımayan Gakkoş’un seçimde oy vereceği adamı da elbette buna göre seçtiğini ifade eden Erdoğan, Elazığ’a son gelişinden bu yana 11 ay geçtiğini, Elazığ’ın cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinden beri ziyaret ettiği 8. il olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sizler yanımızda olduğunuz sürece, bize durmak, duraksama, geri çekilmek yok, yorulmak yok. Allah birliğimizi, beraberliğimizi, yol arkadaşlığımızı daim etsin” dedi.
Burada, Milli Eğitim Bakanılığı’nın 369 dersliğinin, 2 adet 400 yataklı pansiyonun, 2 adet spor salonunun, Fırat Üniversitesinin okul binalarının, tekno kentinin laboratuvarlarının, öğrenci yurdunun resmi açılışlarını yaptıklarını belirten Erdoğan, çeşitli bakanlıkların ve onlara bağlı kurumların hizmet binalarının da açılışını yaptıklarını ifade etti.
Ulaştırma Bakanlığının inşa ettiği üst geçit, viyadük, tünel ve yollarının da resmi açılışlarının gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, Elazığ’ın gelişerek, daha da güzelleşeceğini söyledi.
TOKİ’nin 160 afet konutunu tamamlayarak, hak sahiplerine teslim ettiğini, onları da bugün hizmete alacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yapılan baraj, hidro-elektrik santrali gibi tesislerin de açılışının bugün yapıldığını kaydetti.
Erdoğan, 2 katrilyon 754 trilyon liralık bir yatırımı böylece Elazığ’ın hizmetine sunduklarını, bu hizmetlerin kazandırılmasında emeği geçen herkesi kutladı.
”Bizim milletimiz, ağaç kovuğundan çıkmış değil”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Dün Cumhurbaşkanlığı Sarayımızda, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 17 bilim adamı ve münevverimizle biraradaydık. Kendileriyle son günlerde tartışma konusu olan başkanlık sistemi, yeni anayasa, yeni Türkiye, bunu konuştuk. Onların değerlendirmelerini dinledim. Kendi görüşlerimi ifade ettim” dedi.
”Bizim milletimiz, ağaç kovuğundan çıkmış değil. Bizim devletimiz, sınırları cetvelle çizilmiş, proje olarak lütufla kurulmuş bir devlet değil” şeklinde konuşan Erdoğan, Türkiye’nin binlerce yıllık bir tarihinin olduğunu, cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızın, tarih boyunca kurulan 16 büyük devleti temsil ettiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü kurumların pek çoğunun ilk defa cumhuriyetle ortaya çıkmadığına dikkati çekerek, şunları söyledi:
”Kara kuvvetlerimizin tarihine bakıyorsunuz, yüzlerce yıl, hatta bir rivayet, milattan önceye dayanıyor. Bu denli geçmiş bir tarihe sahip olan, adaletten, eğitime kadar her alanda yüzlerce, binlerce yıllık bir tarihe sahibiz. Böyle bir birikimimiz var. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten hemen, bir yıl sonra, bugünkü üniversitelerimizin temeli sayılan eğitim kurumlarını oluşturdu ve faaliyete geçirdi. İstanbul’daki üniversitelerimizin pek çoğu o çekirdekten doğarak büyüdü, gelişti, bugüne ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti de bizim son devletimiz.”
”Bu mevcut sistem, artık bize dar geliyor, dar”
Devletin yönetim biçiminin ise dönemin şartlarına, imkanlarına göre belirlendiğini ve bu şekilde devam ederek geldiğini ifade eden Erdoğan, ”Ama değişim de hayatın bir gerçeği. Dünyayla birlikte Türkiye de değişiyor. Milletimizin, ülkeyi yönetme sorumluluğunu verdiği bizlere düşen görev, bu değişime uygun şekilde Türkiye’yi sürekli daha ileriye götürmektir” dedi.
”Bu mevcut sistem, artık bize dar geliyor, dar” ifadesini kullanan Erdoğan, ”Türkiye’nin daha hızlı karar almasını, daha süratli iş yapmasını sağlayacak bir yönetim sistemine ihtiyaç var. Bunun adı da başkanlık sistemidir, bunun adı da liderlik sistemidir” şeklinde konuştu.
Kadim devlet geleneğindeki yönetim sisteminin de bu olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
”Adı ne olursa olsun. Bizim tarihimizde, milletin kahir ekseriyetinin desteğini, tasvibini, rızasını almayan yöneticilerin devletin başında kalmasının mümkün olmadığını görüyoruz. Şimdi sizler, bu kardeşinizi bizzat seçtiniz. Vekiller vasıtasıyla değil, bizzat seçtiniz. Bu ülkede bir 367 garabeti yaşamadık mı? Oynan oyunu biliyorsunuz. Biz de o zaman bir karar aldık ve ne dedik, ‘Millete gideceğiz.’ Size geldik. Siz de 10 Ağustos’ta gereken cevabı, gereken yere verdiniz.
Meşveret, istişare elbette olacak ancak davulu seçtiğiniz kişinin boynuna asıp, tokmağı millete karşı sorumsuz güçlerin eline teslim ederseniz işte o sistem teklemeye başlar, yürümez. Onun için de yürümedi. Bak şimdi bu aralar, şu Meclis’in haline bakın. Meclis’te neler oluyor, yakışıyor mu, oluyor mu bu. Bu doğru bir gidiş değil.”
Türkiye’de, 1960 Anayasası ile işte böyle bir sistem kurulduğunu belirten Erdoğan, ”Bu sistem huzur getirmedi. Bu sistem ne yazık ki 15-16 ayda bir değişen hükümetleri getirdi. Böyle bir ülkede istikrar olur mu, refah olur mu? Ard arda kurulan hükümetler. İlk defa bu oyunu biz bozduk” ifadelerini kullandı.
“400’ü verin başkanlık sistemini kuralım”
“Ne kadar değiştirirseniz değiştirin, ne kadar tahlil ederseniz edin, şu andaki sistem yamalı bohça, bundan bir şey olmaz” diyen Erdoğan, bu çarpıklığın giderilemediğini ifade etti.
Başbakanlık döneminden beri millete yeni anayasa sözü olduğunu anımsatan Erdoğan, bunun için Meclis’te komisyon kurduklarını belirtti.
Milletvekilleri içinde yüzde 60’lık çoğunluğa sahip olmalarına rağmen bu komisyonda her partinin eşit şekilde temsil edilmesini istediklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Mesela Genel Başkanı olduğum partimizin yaklaşık 325 milletvekili vardı. Biz 3 kişiyle temsil edildik o komisyonda, 30 milletvekili olan da 3 kişiyle temsil edildi. Derdimiz neydi? Üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. ‘Varsın olsun yeterki şu yeni anayasayı yapalım’ dedik. Ama ne oldu? Bizim dışımızdaki 3 partinin 9 tane temsilcisi, biz 3, konuş konuş konuş bir yere varamadık. 47 tane madde hazırlandı, altına temsilciler imzayı attı. ‘Hadi gelin şunları çıkaralım’ dedik, yanaşmadılar. Daha sonra 60 madde oldu, kendileri teklif etti, ‘çıkaralım’ dediler. ‘Hadi’ dedik, dediler ki ‘olmaz’, dördü birden bir araya gelmemiz lazım. Birisi çıkıyor mızıkçılık yapıyor, ne yapacağız? Yine olmuyor. Şimdi diyorum ki 400’ü verin, yeni Türkiye’yi kuralım, 400’ü verin yeni anayasayı yapalım, 400’ü verin başkanlık sistemini kuralım, 400’ü verin Çözüm Süreci’ne koşalım, bunu başarmamız lazım.”
Komisyonu dürüst bir vaziyette, samimi çalıştırmadıklarını dile getiren Erdoğan, “Niye?Çünkü onların böyle bir derdi yok. Türkiye’nin ihtiyacı nedir, milletin talebi nedir hem bilmiyorlar hem de umurlarında değil” ifadelerini kullandı.
“Milletim onlara bu emaneti teslim etmez”
“Bir tanesi çıkmış Yüksek Seçim Kurulu’na gitmiş, ne diyor biliyor musunuz? ‘Bu Cumhurbaşkanı’na seçimlere kadar meydanlara çıkma yasağı getirin’, duydunuz mu? Tabii Yüksek Seçim Kurulu gereken cevabı vermiş” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Hayatları boyunca bu milletin, bu ülkenin geleceği için taş üstüne taş koymadıkları gibi hayırlı her işi de engellemenin çabası içinde oldular. Neymiş? Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na Seçim Yasası, şunu bunu okumadan, ‘Seçime kadar konuşma yasağı getirin’ diyor. Sen kimsin ya, sen kimsin? Şu anda bu kardeşiniz cumhurun görevlendirdiği bir başkandır. Cumhur kim? Halk halk, millet millet. Bir taraftan içinde bulunduğun Meclis’te ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyeceksin, öbür taraftan milletin işbaşına getirdiği Cumhurbaşkanı’na ‘Konuşma yasağı getirin’ diyeceksin. Kusura bakma, bizim önümüzü böyle kesebilecek yiğit biz görmedik daha.”
“Diz vur gakkoşum ‘heyy’ de, kükresin halay kolu. Kövenk’in pınar başı, görünsün saray yolu. Bunlar bu yerin sesi, bu gökün gürlemesi. Mayası aşk, ateştir, belki sarmaz herkesi” dizelerini okuyan Erdoğan, millete hizmetin aşk işi olduğunu söyledi.
Erdoğan, “Biz aşığız ya. Biz bu millete aşığız, bizim derdimiz var. Gakkoşum ne güzel söylemiş, bu aşk, bu ateş herkesi sarmaz. Onun için de milletim onlara bu emaneti teslim etmez” değerlendirmesinde bulundu.
“Yunus gibi yangın, Mevlana gibi dertli, Hacı Bektaş gibi vakur olmadan bu millete hizmet edemezsin” ifadesini kullanan Erdoğan, “Ben yeni Türkiye derken, yeni anayasa derken, başkanlık sistemi derken, Çözüm Süreci derken, temel hak ve özgürlükler derken kafamda da kalbimde de sadece büyük Türkiye hayali var. Milletimin müreffeh geleceği var. 2023 hedefleri var, 2053 hedefleri var, 2071 vizyonu var. Biz bugün varız, yarın yokuz ama bu ülke, bu millet inşallah ilelebet var olacaktır” diye konuştu.
Sultan Alparslan’ın 1071’de damgayı vurduğunu anlatan Erdoğan, “Şimdi biz 2071 diyoruz. Ne zaman? Onun bininci yılında. İşte mesele bu. Hedef koymak bu. Ufuk sahibi olmak bu. Ama bunların ufku yok. Bunlara şunu soracaksınız, sizin bir yerde bir dikili ağacınız var mı? Yok” ifadesini kullandı.
“Birileri bizi ayaklarımızdan çekiyordu”
Milli gelirin, 12 yıl önce işbaşına geldiklerinde 230 milyar dolar olduğunu, şimdi ise 820 milyar dolara çıktığını belirten Erdoğan, “Nereden nereye geldik? Faiz neydi şimdi ne, enflasyon neydi şimdi ne, bunlara bakacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandakilere “Sizin önünüzü kesmek için ne getirdiler? Başörtüsü yasağı getirdiler. Ne getirdiler? Orta kısmı kapattılar. Ne getirdiler? Kat sayısı engeli getirdiler. Bunların hepsi kalktı mı? Şimdi bundan sonra görev sizde. Çok çalışacaksınız, istediğiniz üniversiteye, istediğiniz fakülteye girmek suretiyle bu millete, bu vatana hizmet etmeye devam edeceksiniz. Bundan sonra bahane yok, ona göre. Durmak yok, yola devam” şeklinde seslendi.
Türkiye’de 79 yılda yapılan bölünmüş yolun 6 bin 100 kilometre olduğunu bildiren Erdoğan, buna 12 yılda 17 bin 500 kilometre ilave ettiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ama hepsinden öte, dedem Fatih, karadan gemileri yürütmüştü. Biz de denizin altından Marmaray’ı yürüttük. Hamd olsun, bunu gerçekleştirdik. Şimdi bitmedi, Avrasya Tüneli’ni yapıyoruz. Yine denizin altından. O da bitmedi. Fatih Sultan Köprüsü’nün kuzeyinden şimdi de Yavuz Sultan Selim köprüsünü yapıyoruz. 4 gidiş, 4 geliş. Ortasından da yüksek hızlı tren, o geçecek. Bu, nedir bu? Dünyayla yarışıyoruz, yarışacağız. Yeni Türkiye böyle olacak. Biz eski Türkiye değiliz, biz yeni Türkiye’yiz. Adres bu. Ama bunu yeni anayasayla beraber yapacağız. Bunu başkanlık sistemiyle daha da hızlı yapacağız. Birileri bizi ayaklarımızdan çekiyordu ama şimdi çekemeyecekler. Şimdi evelallah çok daha hızlı gideceğiz.”
8. Kolordu Komutanlığı ile Elazığ Belediyesine ziyaret
Erdoğan, İzzetpaşa Meydanı’ndaki toplu açılış töreninin ardından, Cumhurbaşkanlığına ait otobüsle vatandaşları selamlayarak 8. Kolordu Komutanlığına geçti.
Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar ve komuta kademesince karşılanan Erdoğan, burada yaklaşık 1 saat kaldı.
Kolordu Komutanlığından ayrılırken, kapıda kendisini bekleyen Kübra Şahin’in el sallaması üzerine otobüsü durduran Erdoğan, bir süre kadınla konuşarak sorunlarını dinledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra tekrar otobüsten vatandaşları selamlayarak, Elazığ Belediye Başkanlığına geldi. Erdoğan’ı, burada Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz ve belediye çalışanları karşıladı.
Erdoğan’dan geçmiş olsun ziyareti
Erdoğan, bir süredir rahatsız olan Elazığ İmam Hatip Lisesi eski müdürlerinden Ahmet Turan Kar’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ’daki resmi programını, Belediye Başkanlığını ziyaret ederek sonlandırdı.
Erdoğan, daha sonra makam aracıyla Nailbey Mahallesi General Hakkı Talay Caddesi’ne geçerek, bir süre önce düşerek ayağını kırdığı öğrenilen İmam Hatip Lisesi eski müdürlerinden 81 yaşındaki Ahmet Turan Kar’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Kar’ın evinde yaklaşık bir saat kalan Erdoğan, buradan ayrılışında vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılaştı. Erdoğan, bazı vatandaşların isteği üzerine hatıra fotoğrafı çektirdi. Bazılarıyla da tokalaşan Erdoğan, buradan, kalabalığa el sallayarak ve “hayırlı akşamlar” dileğinde bulunarak ayrıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Hacı Tayyar Çelik Yatılı Kur’an Kursu’nu ziyaret etti.