Murat GÜNAY
Kendisi de bir meslek liseli olan ve ardından Marmara Üniversitesi Otomotiv Bölümünden mezun olan Bursa Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür aynı üniversitede yüksek lisansını tamamlamış. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in mesleki eğitime verdiği önemi anlayan ve Bursa’daki 9 aylık görev süresinde bu konuda başarılı işlere imza atan Serkan Gür Bursa’ya kurulacak yeni okulları ve kentimizdeki eğitim gelişmelerini anlattı.
Sayın Serkan Gür, mesleki eğitimin gelişmesi Türkiye ve Bursa’ya nasıl fayda sağlayacak?
Bursa Milli Eğitim Müdürü olarak ben şöyle diyorum, “Mesleki eğitim güçlenirse Türkiye güçlenir.” Yani üretim refleksi en yüksek olan öğrencilerin meslek liselerinde olduğunu görüyoruz. Meslek liselerinde döner sermayeler var. Türkiye geçen yıl meslek liselerinde 1.1 milyar liralık bir satış gerçekleştirdi. Bursa’nın üretim hacmindeki hedefi 100 milyon lira ama geçen yıl bu rakam 34 milyon liraydı. Şu anda (Haziran 2022) bu hedef aşıldı.
Sektörler ile mesleki eğitim alan öğrenciler arasında eşleşme yapılabiliyor mu?
Bursa’daki Organize Sanayi Bölgeleri’nde bulunan şirketlerle eşleşmiş durumda. Oradaki çocuklarımız işletmelerde derslerini pratiğe dökerken bir yandan da istihdam ediliyorlar. Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer mesleki eğitime çok önem verdiği için ülkemizde teknik lise ve mesleki eğitim kalitesi müthiş bir ivme kazandı. Geçmişte 28 Şubat’ta verilen kararlarla mesleki eğitim algısı çok zayıflamıştı. İş piyasasının taleplerine uygun iş gücü üretilemiyordu ama bugünki göstergelere bakınca durumun artık çok daha iyi olduğunu anlıyoruz. Ben de meslek liseliyim ve ardından Marmara Üniversitesi Otomotiv bölümünü bitirdim ve aynı üniversitede teknoloji eğitiminde yüksek lisans yaptım. O lisedeki sınıfımda 30 öğrenci vardı ve üniversiteyi kazanma oranımız %99 idi.
Milli Eğitim Bakanlığımızın mesleki eğitim ile ilgili politikasını nasıl özetlersiniz?
Bakanlığımızın ana politikası şudur: “Sektörle entegre olmuş, üretme refleksine sahip bir mesleki eğitim modeli üretmek.” Şu anda tam olarak bu modeldeyiz. Bunun yanı sıra, mesleki eğitim modeli istihdam odaklı olmazsa, bunun eğitiminin verilmesinin anlamı yok. Orada da bir paradigma değişikliğine gidildi. Sisteme, ‘Meslek Eğitim Merkezleri’ girmeye başladı. Eski çıraklık eğitim sistemi gibi ama daha gelişmiş modeli… 3308 sayılı kanunda tarihi düzenlemeler getirildi ve devlet teşviği almaya başladılar. Öğrenci 9. sınıftayken Meslek Eğitim Merkezi’ne gelirse asgari ücretin 1/3’ü oranında işverenin payını devlet ödüyor ve sigortayı da devlet yapıyor. 11. sınıfın sonunda da asgari ücretin yarısını yine devlet veriyor ve sigortasına devam ediyor.
Meslek Eğitim Merkezlerine nasıl kayıt olabiliyor öğrenciler?
Öğrenci, Mesleki Eğitim Merkezi’ne sözleşmeyle giriyor. 4 gün işletmede 1 gün okulda. Bursa’da, 2021 yılının Ağustos ayında, Mesleki Eğitim Merkezi’ndeki öğrenci sayısı 3.300 iken bugün 15.000’lere dayandı. Aynı aylarda 150.000 olan Türkiye sayısı ise bugün 500.000’i geçti. Mesleki Eğitim Merkezi’nde 4 yıl boyunca işletmede kalan öğrenci, o işletmede çalışma hayatına devam edebiliyor. Şu an ülkemizde Meslek Eğitim Merkezleri’ndeki istihdam oranı %90’dır. Bu yılki üretim hedefimiz 1.5 milyar liradır.
Teknoloji üreten mühendis nesiller bu okullardan mı yetişecek?
Şimdi hazırlık dahil beş yıl eğitim-öğretim verecek meslek liseleri geldi. Bir tanesini söyleyelim. Bursa’daki Otomotiv Meslek Lisesi artık sınavla öğrenci alacak ve hazırlık sınıfıyla başlanacak. Bu okul sadece mühendislik fakültelerine öğrenci yetiştirecek. Bursa’ya önümüzdeki günlerde Sayın Bakanımızın açıklayacağı sürpriz okullar gelecek. Türkiye’de şöyle okullar var artık. Meslek liselerine yüzde 1 ile öğrenci alan okullarımız var. İstanbul’da İTÜ Meslek Lisesi ve Siber Güvenli Meslek Lisesi, Ankara’da ve Konya’da Aselsan Meslek Liseleri var artık.
Türkiye’nin mesleki eğitim kapasitesi uluslararası arenaya taşınır mı sizce?
Ülkemizde, Uluslararası Meslek Liseleri kuruldu. 6 ilde 7 tane böyle okulumuz var. Bir tanesi de Bursa’da kuruldu. Artık Uluslararası Tophane Meslek Lisemiz var. Bu okulumuza Balkanlardan Türk öğrencilerimizi alıyoruz. Mesleki eğitimde topyekün bu tarz değişiklikler oldu. Bursa’da çok tarihi bir şey daha oldu. Bursa Büyükşehir Belediye ile Milli Eğitim Müdürlüğümüz işbirliği yaptı. 5.000 öğrenciye aylık 300 TL’lik burs verilmeye başlandı. Bunu da Burskoop aracılığıyla organize ettik. Türkiye’de böyle bir çalışma yapan belediye ve Milli Eğitim Müdürlüğü yok. Buradaki amaç, çocukların mesleki ve teknik eğitime yönlenmesini sağlamak. Bunu yaparsak Anadolu Lisesi de, Fen Lisesi de, Meslek Lisesi de güçlenecek. Sayın Bakanımızın temel amacı da buydu zaten; eğitimin topyekün bir güçlenme ivmelenmesi yakalaması.
Sayın Serkan Gür, son olarak tarımcılık ve gençler arasındaki bağı sormak isterim. Daha bilinçli tarımcılık yapılması adına ve gençlerin arasında tarım sektörünün özendirilmesi adına bir eğitim çalışması yapılabilir mi sizce?
Bu çalışmayı fiilen yapıyoruz zaten, Bursa’daki Hamidiye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde inanılmaz işler yapıyoruz. Zaten çok köklü bir lise olan bu okulumuzda 40 ayrı ürün üretiyoruz. Örneğin 3.000 tavuğumuz var, her gün 2.500 yumurta üretip piyasaya satıyoruz. Meyve kurutuyoruz, kendi reçelimizi yapıyoruz, kendi zeytinyağımızı yağıyoruz ve bunları yine piyasaya satıyoruz. Hamidiye Lisemizde bir anaokulu var ve orada çocuklar tarım ile iç içe büyüyorlar. Anaokulundaki öğretmenlerimizi eğitiyoruz çünkü bütün Bursa’daki çocukların tarım ile ilgilenmesini istiyoruz. Tarım AR-GE çalışmaları yapıyoruz ve büyük bir sulama makinesi ürettik. Türkiye’ye, Tarım Bakanlığına ve TİKA’ya satacağız. Tarım Lisemizde aynı zamanda bir Gastronomi hareketliliği başlatıyoruz, kendi ürettiğimiz ürünlerle yemekler yapan aşçılar yetiştireceğiz ve Osmanlı mutfağını lisemizde canlandıracağız. Bu ve buna benzer projelerle tarımcılığı özendiriyoruz. Hamidiye Lisemizden mezun olan çocuklarımız, ‘Ben çiftçe olacağım’ diyerek hayata atılıyorlar.