Olay Gazetesi Bursa

‘Türkiye, yatırımcısını mahcup etmez’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla-Sedef Tersanesi’nde gemi uğurlama töreninde yaptığı konuşmada, “Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bölümü, bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan,”Terör örgütlerinin eylemleri, sadece eylem yapılan yerde, anda etkisini hissettirir. Onun dışında üzüntümüzü, öfkemizi arttırır ama işlerimizi asla etkilemez. Gece darbe girişimi de olsa ertesi sabah ülkede her şey tıkır tıkır işlemeye devam eder.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bölümü, bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor.”

“İş adamlarımıza güveniyorum”

“Uluslararası yatırımcıların güvendiği Türkiye’ye kendi iş adamlarımızın dört elle sarılması, yatırımlarını erteleme noktasında, böyle bir yanlışa düşmesi sadece onlara kaybettirir.” diyen Erdoğan, “Gelin yatırımlarınızı hızlandırın. Ben ülkeme ve milletime nasıl güveniyorsam iş adamlarımıza da aynı şekilde güveniyorum.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim farkımız; işte bu şekilde her biri tek başına başka bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürmeye yetecek sorunlarla yine uygulandığı her ülkeyi abat edecek projelerin üstesinden aynı anda gelebiliyor olmamızdır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin en büyük sorununun kendini doğru bir şekilde anlatamaması olduğu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunun asıl sebebi Türkiye’nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir. Dünyada başka hangi ülkede bunca sorunla, böyle büyük bir ekonomik güç aynı anda var olabilir, doğrusu bunu pek de bilemiyorum. Bu durum uzaktan bakıldığında görülen Türkiye manzarası ile ülkemizin hakiki durumunun çok keskin şekilde farklılaşmasına yol açıyor.”