Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü’nde, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Terör saldırılarından etkilenen vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesi için çalışma yapıldığını belirten Kurtulmuş, “Terör ortamından etkilenen, 12 ilçemiz başta olmak üzere etkilenen vatandaşlarımızın karşı karşıya kalmış olduğu mağduriyetlerin giderilmesi için bütün titizlikle çalışmalar yapılmış ve inşallah bunlar giderilecektir” dedi.
“Gerilim sonlandırılmış oldu”
Kurtulmuş, Musul’daki Türk askeri varlığına ilişkin, oradaki Türk askerinin varlığının, Musul Ulusal Muhafız Kuvvetleri’nin eğitilmesi ile ilgili olduğunu bildirdi.
Bölgeye ilave güç kaydırıldığını hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Son zamanlarda orada çok yakın bir noktaya kadar gelen DAEŞ’in tehditinden oradaki insanların korunması, bizim oradaki askerlerimizin korunması için de oraya ilave bir güç kaydırılması yapılmıştı ama maalesef kamuoyunun bu konuda çok abartılı bir şekilde yaklaşması ve özellikle Irak Merkezi Hükümetince bazı olağanüstü hassasiyetlerin oluşması, konunun uluslararası alana taşınmasına neden oldu, BM ve Arap Ligi’ne taşınmasına neden oldu. Türkiye, bu hassasiyetleri göz önünde bulundurarak ve DAEŞ’in de bizim üslerimize karşı yakın tehdidini her an gözetleyerek, oradaki birliklerimiz belirli bir noktaya, yine Irak’ın kuzeyinde belli bir noktaya çekildi ve bunun üzerine de zaten Irak merkezi hükümetinden de Türkiye’nin bu adımının olumlu karşılandığına dair açıklamalar yapılmış oldu. Böylece Başika örneğinden, Başika olayından kalkarak Irak merkezi hükümeti ile Türkiye arasında bir sorun ve gerilim yaşanmasını isteyen çevrelerin de istekleri olmamış oldu, bu gerilim bir türlü sonlandırılmış bulundu.”
İsrail ile ilişkiler
Kurtulmuş, Türkiye ile İsrail arasındaki anlaşma konusunda da kamuoyunun doğru bilgilendirilmesinin vazifeleri olduğunu İsrail ile normal seyrinde giden ilişkilerin kesilmesine neden olan tarafın Türkiye olmadığını belirtti.
Mavi Marmara Gemisi ile Türk vatandaşlarının uluslararası sularda insani yardım malzemesi götürürken şehit edildiğini ve İsrail ile diplomatik ilişkilerin kesildiğini anımsatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“İlişkilerin kesilmesi Türkiye tarafının hatasıyla değil, İsrail’in o günkü yöneticilerinin son derece gaddarca uluslararası hukuka hiçe sayarak yaptığı saldırı sonrasındadır. Bunu hatırlatmayı önemli görüyorum. Uluslararası hukukta bir çok alanda Mavi Marmara konusunda İsrail’in saldırgan tavrının mahkum edildiği, bir çok raporun yayınlandığını da not düşmek isterim. Özellikle 27 Eylül 2010’da Birleşmiş Milletler İnsan Hakları İzleme Komitesi’nin bu konudaki yaptığı açıklama da uluslararası kamuoyunun elindedir. Bu süre içinde Türkiye, o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanımız ve ilgili yetkililer tarafından defaatle İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi için 3 temel şartın vazgeçilmez olduğunu açıklamıştır. Bunlar İsrail’in Türkiye’den özür dilenmesi, bu olayda şehit edilenlerin ailelerine, yakınlarına tazminat ödenmesi, üçüncüsü ise Gazze’ye yönelik ablukanın kaldırılmasıdır.
Şimdiye kadar bu sure içinde 2013 yılında İsrail Başbakanı Sayın Netanyahu tarafından bir özür beyanı yapılmıştır. Birinci şart yerine getirilmiştir. İkinci ve üçüncü şartın yerine getirilmesi için de Türkiye ve İsrail tarafının teknisyenleri arasında görüşmeler sürdürülmektedir. Müzakereler devam ediyor. Müzakere süreci siyasi olarak kesinleşmiş bir noktada değildir ancak müzakereler olumlu bir istikamette devam etmektedir.”