Ceyhun Bayramov, düzenlediği yıl sonu değerlendirme toplantısında yerli ve yabancı basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
2021’de Azerbaycan’ın bağımsız, aktif, açık ve milli dış politika çizgisini sürdürdüğünü bildiren Bayramov, Karabağ savaşının kazanımlarının diplomatik alanda pekiştirilmesi ve bölgede oluşan yeni gerçekliklerin dünya kamuoyuna anlatılması hususunda çalıştıklarını belirtti.
Bayramov, 30 yıllık işgal durumunun bölgeye verdiği zararın anlatılmasının Azerbaycan’ın dış politikasının öncelikleri arasında bulunduğunu vurgulayarak, Azerbaycan ile Ermenistan arasında devam eden yargı süreçlerinden bahsetti.
İki ülkenin Uluslararası Adalet Divanında birbirine karşı dava açtığını hatırlatan Bayramov, Ermenistan’ın mesnetsiz iddialarının çoğunun mahkemece kabul görmediğini ifade etti.
Bayramov, Ermenistan’a karşı uluslararası yargıda mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, “Yakın zamanda birkaç uluslararası konvansiyon üzere ilk olarak çevreye verilen zarar ve doğal kaynakların yasa dışı kullanılması konusunda uluslararası mahkemelere başvuruda bulunacağız. Bu konu 2022’deki görevlerimiz arasında bulunmaktadır.” diye konuştu.
Türkiye ile ilişkiler müttefiklik düzeyine çıkartıldı
Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerini de değerlendiren Bayramov, “15 Haziran 2021’de imzalanan tarihi Şuşa Beyannamesinin önemine değinmek istiyorum. Bu beyanname ile Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkiler müttefiklik düzeyine çıkartıldı.” şeklinde konuştu.
Bayramov, Azerbaycan’ın dış politikasının süreklilik, sistemli ve mantık felsefesi üzerinde kurulduğunu, değişen konjonktüre göre farklı tutum sergilemekten, uluslararası hukuk kurallarını her konuda farkı yorumlamaktan uzak olduklarını vurgulayarak, “Şeffaf, uluslararası hukuku temel alan, ulusal çıkarları gözeten ve bağımsız dış politika yürüttük ve yürüteceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine de değinen Bayramov, şunları söyledi:
“Uluslararası hukuk ilkeleri temelinde Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesinden yanayız. Hatta barış anlaşması üzerinde çalışmaya hazır olduğumuzu da beyan ettik. Bunun daha geniş bir düzeyde bölge ülkelerinin ilişkilerinin normalleşmesi hususunda temel oluşturabileceği düşüncesindeyiz. Kardeş Türkiye’nin Ermenistan’la ilişkilerinin normalleşmesini tam destekliyoruz. Türkiye’nin bu konudaki tüm düzeylerdeki mesajlarını takdir ediyoruz. Değerli kardeşim Mevlüt (Çavuşoğlu) bey her açıklamasında bu konunun bölgedeki süreçlere olumlu etkisinden, bu konuların Azerbaycan’la müzakere edilmesinden, ortak çıkar ve tutumlarımızdan bahsediyor.
Devletlerarası ilişkileri konuşuyorsak, devletlerarası ilişkilerin normalleşmesini konuşuyorsak, Ermenistan’ın ne demesine bakılmaksızın devletler arası ilişkilerin normalleşmesinin bir altyapısı ve temeli olmalıdır. Devletlerarası ilişkilerin normalleşmesinin temeli sadece uluslararası hukuk olabilir. Hem Azerbaycan hem Türkiye her zaman bu tavrı sergilemiştir. Uluslararası hukuk temelinde tüm ülkelerle, komşularla ilişkilerimizi geliştirmekten yanayız ve bunu yapıyoruz. Bu listede şimdiye kadar istisna Ermenistan’dı. Ermenistan’a da aynı öneriyi sunuyoruz.”
AA