Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, “Türkiye’de devam eden politik belirsizlik ekonomik politika üzerindeki gerilimi artırabilir, ülkedeki bankalar için ek riskler oluşturabilir” değerlendirmesi yapıldı.
Fitch, daha yavaş büyümenin, Türk Lirası’ndaki değer kaybının, daha yüksek faiz oranlarının ve Türkiye’ye ilişkin daha zayıf yatırımcı algısının bankaların kredi profilleri üzerinde baskı oluşturabileceğini vurguladı.
Açıklamada, “Temel senaryomuzda bankaların faaliyet ortamındaki bozulmanın ılımlı seviyede olması var. Bankaların orta seviye şokları absorbe edebilecek sermaye ve likidite tamponları mevcut” ifadesine yer verildi.
Fitch’in açıklamasında şunlar kaydedildi:
“Bankacılık sektörünün temel ve toplam sermaye oranı yüzde 12,9 seviyesinde. Bu oran bu yılın nisan ayı sonu itibariyle yüzde 15,1 seviyesindeydi. Bu oranın lirada dolar karşısında görülen değer kaybı nedeniyle düşme olasılığı var. Lirada yüzde 20 daha değer kaybını içeren bir stres senaryosunda, temel oran yaklaşık 100 baz puan daha zayıflayabilir. Buna rağmen bu durumun kısmen Türk bankalarının devam eden iç sermaye yaratma çabaları telafi edilmesi olası. Bu yüzden sermaye oranının sağlam seviyesini korumasını bekliyoruz.”
Fitch, liradaki değer kaybının gelecek dönemde diğer para birimleri karşısında devam etmesi durumunda, döviz cinsinden borçlanan şirketleri için dikkate değer bir riskin oluşabileceği uyarısında bulundu. Liradaki değer kaybının faiz artışına neden olması durumunda, bankaların marjlarının ve sermayelerinin etkilenebileceğinin altı çizildi.
Fitch, “2015 yılının başından bu yana lira, dolar karşısında yüzde 15, avro karşısında ise yüzde 9 değer kaybetti. Fitch bu duruma maruz kalınmasından kaynaklı, (özellikle döviz kazancına erişimi olmayan inşaat ve enerji gibi sektörler için) kayıpların artmasını beklemektedir. Buna rağmen, bankaların bu anlamdaki riskleri kredilerin bir kısmının döviz gelirleri olan daha geniş ihracatçı şirketlere verilmesiyle telafi ediliyor” değerlendirmesinde bulundu.
Bankaların gelecek dönemdeki performanslarına ilişkin öngörülere yer veriler açıklamada, “Marjlar, mevduatların kredilerden daha hızlı fiyatlanması sebebiyle azalacaktır. Bankaların sermayeleri menkul kıymetler portföyündeki negatif yeniden değerlendirmelerden etkilenebilir” değerlendirmesinde bulunuldu.
Bankaların dış finansman seviyelerinin son yıllarda artış kaydettiğini belirten Fitch, “ABD’deki parasal sıkılaştırma yaklaştıkça politik belirsizlik etkili olurken, Türkiye’ye ilişkin yatırımcı algısındaki olası bir değişim, bankaların döviz likiditesinde dikkate değer bir baskı oluşturabilir. Buna rağmen, temel senaryomuz bankaların iyi seviyede piyasa erişimini korumasını, negatif algının finansman imkanlarından çok fiyatlamayı etkilemesini öngörmeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.