Yani bedelini ödediğimiz bir poşetin üzerinde bizim belirlemediğimiz bir firmanın reklamıyla karşılaşıyoruz. Burada bir dayatma var aslında. Eğer o ürünün bedelini ben ödüyorsam üzerinde reklam olmamalı. Şayet oluyorsa da 25 kuruşa değil, reklam bedeli düşülerek bize satılmalı” dedi. Vatandaşın en büyük yaptırımının satın almamak olduğuna dikkati çeken Şahin, ”Bu reklamlar sadece poşetlerde değil, birçok alanda mevcut.
Örneğin dağıtıcılar her işletmeye gelen elektrik, su ve doğalgaz faturalarının üzerinde reklam yayınlayabiliyor. Bu faturalar biz varız diye geliyor. Benim rızamın olup olmadığı sorulmadığı halde tüketici üzerinden gelir elde ediliyor” diye konuştu.