ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yarın Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bir araya geleceği özel zirvede ABD-Rusya ilişkileri, ABD seçimlerine müdahale iddiası, Suriye, nükleer silahsızlanma, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri faaliyetleri, Kırım’ın ilhakı ve Kuzey Kore konuları ele alınacak.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö’nün ev sahipliğinde yapılacak zirve, yarın saat 13.00’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda başlayacak.
İkili görüşmelerin ardından çalışma yemeğine geçilecek. Devamında ise Trump ve Putin basın toplantısı düzenleyecek.
Yaklaşık 4 saat sürmesi beklenen, yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşecek zirvede, ABD-Rusya ilişkileri, ABD seçimlerine müdahale iddiası, Suriye, nükleer silahsızlanma, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri faaliyetleri, Kırım’ın ilhakı ve Kuzey Kore konuları ele alınacak.
Trump ne istiyor?
Trump, “düşmanım değil, rakibim” dediği Putin’den, öncelikle nükleer programına son vermesi için Kuzey Kore’ye baskı yapılması konusunda yardım isteyecek. Trump, Rusya’nın Kuzey Kore’ye ekonomik destekte bulunmamasını ve bu kapsamda gizli olarak bu ülkeden kömür alınmamasını talep edecek.
Trump’ın diğer bir hedefi de Suriye’de istikrarın sağlanması için Rusya’nın desteğini almak ve İran’ın bölgeden uzaklaştırılmasını sağlamak olacak.
Uluslararası terörizmle mücadelede Rusya’dan destek bekleyen ABD Başkanı, ayrıca Soğuk Savaş dönemi nükleer silahsızlanma anlaşmasının ihlaline de son verilmesini isteyecek.
Hafta içinde Brüksel’de yapılan NATO Zirvesi’nde düzenlediği basın toplantısında Trump, daha önce eleştirdiği selefi Barack Obama zamanında yapılan diğer bir nükleer silahsızlanmayla ilgili anlaşmanın uzatılmasından yana olduğunu söylemişti.
Putin ne istiyor?
Putin ise öncelikle ABD ve Rusya arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini ve Kırım’ın ilhakı ile Ukrayna’daki askeri faaliyetleri nedeniyle Rusya’ya uygulanan bazı yaptırım ve baskıların kaldırılmasını isteyecek.
Kırım’ın ilhakının tanınmasını sağlamaya da çalışacak olan Putin ayrıca, Trump’ın “Rusya’nın 2016 ABD seçimlerine müdahale etmediği” yönünde yeni bir açıklama yapmasını talep edecek.
Helsinki zirvesi, Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiği yönündeki iddiaların alevlendiği ve müttefiklerin Washington ve Moskova arasındaki yakınlaşmadan endişe duyduğu bir dönemde gerçekleşecek.
ABD seçimlerine müdahale iddiası
ABD Adalet Bakanlığı, zirveden sadece 3 gün önce 12 Rus istihbarat görevlisini 2016 başkanlık seçimleri sırasında bilgisayar korsanlığı yapmakla suçlandığı iddianameyi açıkladı. Demokratların zirveyi iptal etmesini istediği Trump, geri adım atmayarak programını devam ettirme kararı aldı.
Ayrıca Trump’ın başta Almanya olmak üzere NATO ülkelerini yeterince savunma yapmamakla suçladıktan günler sonra yapılacak zirve, Avrupa’da Washington ve Moskova arasındaki yakınlaşma karşısında duyulan endişeyi daha da artırıyor.
NATO Zirvesi sırasında geleneksel müttefiği Avrupa ülkelerini sert şekilde eleştiren Trump’ın Putin’le yapacağı görüşme eski kıtada yakından takip ediliyor. Trump’ın olası tavizlerinin Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atacağı değerlendirmesi yapılıyor.
“Putin kazanacak, geriye kalan herkes kaybedecek”
İngiltere’de yayın yapan Guardian’ın köşe yazarlarından Natalie Nougayrede’e göre, zirvenin tek bir kazananı olacak.
Nougayrede bu noktada “(Kazanacak) Arabayla golf sahasında dolaşan kişi (Trump) değil, Sibirya’da üssüz at binerken fotoğrafının çekilmesinden hoşlanan adam (Putin)” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı’nın müttefiklerini küçük düşürdüğünü, NATO’yu sorguladığını, “AB’yi muhtemelen Çin kadar kötü” diye tanımladığını belirten Nougayrede, “Elbette ki geriye kalan herkes kaybedecek.” değerlendirmesinde bulundu.
“Karışılıksız jestler ve içi boş vaatler”
ABD’deki düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsünden Pavel K. Baev de zirvenin “hem çok cesaret verici hem de son derece rahatsız edici” olduğunu kaydederek, Suriye, Kuzey Kore, İran gibi çok sayıda zor ve çözüm isteyen konu olduğunu ancak bunlardan hiçbirinde ilerleme beklemediğini yazdı.
Baev, sonucun “karşılıksız jestler ve içi boş vaatler” şeklinde olacağını ifade etti.
ABD’li ve Rus liderler daha önce de Helsinki’de bir araya gelmişti. Bunlar, 1975’te Gerald Ford-Leonid Brezhnev, 1999’da George Bush-Mihail Gorbaçov ve 1997’de Bill Clinton-Boris Yeltsin görüşmeleri olarak kayıtlara geçti.