Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu’nun davetlisi olarak Bursa’ya gelen TRT Haber Spikeri Tijen Karaş, Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde büyük ilgiyle karşılanınca salon tıklım tıklım doldu ve öğrencilerin bir kısmı dışarıda kaldı.
Darbe girişiminin yapıldığı gece yaşadıklarını ve sonrasında bundan nasıl etkilendiğini anlatan Tijen Karaş, o gece meslek hayatının en kötü gecesini yaşadığını söyledi.
Başından geçenleri anlatırken zaman zaman duygulandığı gözlenen Tijen Karaş, artık darbe gecesini anlatmak istemediğini, medya ve gazetecilik üzerine konuşmayı tercih ettiğini belirtti.
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Tjien Karaş, kariyerini anlatırken küçük bir sırrını da öğrencilerle paylaştı. “Aslında ben ortaokula kadar kekemeydim” diyen Karaş, “bu meslek sayesinde kendimi geliştirerek yavaş ve hızlı konuşmayı öğrendim, itiraf ediyorum” dedi.
Ortaokul sırasında, TRT Arı Stüdyolarında Müge Oruçkaptan’ı izledikten sonra hep onun gibi olmayı istediğini, 15-16 yaşlarında kısa bir süre modellik yaptığını, sosyoloji eğitiminden sonra da sunuculuğa başladığını anlatan Tijen Karaş, “TRT’de müzik eğlence programlarında çalıştım ama haberlere geçmeyi hep çok istedim. Sonra ne gerekiyorsa yaptım. Oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur” dedi.
‘F’ TİPİ OKUMAYI BIRAKIN
Yeni yetişen nesillerin sosyal medyada çok fazla zaman harcadığına ve okumaktan uzaklaştığına dikkat çeken haber spikeri Tijen Karaş şunları söyledi:
‘Yeni medya çağında gençlerin beyinleri değişmiş durumda. Gittikçe cahilleşiyoruz ve gittikçe ‘F’ tipi okumalarla yetinen bir nesil yetişiyor. Sınırlı karakterle birçok haber var. ‘F’ harfi biçiminde, iki satır okuyoruz, sonra aşağı doğru sadece ara başlıklarına bakıyoruz. Alt metinleri okumuyoruz. Buna ‘F’ tipi okuma deniyor. Eski gazete okuma alışkanlığının yaşaması mümkün değil bu ortamda. ABD Başkanı Barack Obama, bunu fark ederek, akıllı beyinlerin yeni medyada uyum sağlayıp geliştirilebilir fikirler üretmesinin önünü açan bir proje hazırlamış. Türkiye’de biz hâlâ geriden seyrediyoruz. Ve ne yazık ki sosyal medyadaki cehaletin artmasına rağmen bizim bunu önleyebilecek bir projemiz yok.’