Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini, ‘Biz hemen bir ateşkes ve geçen senelerde başlatılan barış sürecine dönüşünü destekliyoruz. Bu süreç bizce hala barış ve istikrarın ülkede sağlanabilmesi için tek çözüm’ diye konuştu.
Türkiye-AB Üst Düzey Siyasi Diyalog Toplantısı, Türkiye tarafından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile AB Bakanı Volkan Bozkır, AB tarafından Federica Mogherini ile Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu AB Komiseri Johannes Hahn’ın katılımıyla Ankara Palas’ta yapıldı. Çavuşoğlu, Bozkır, Mogherini ve Hahn, toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, toplantıda müzakere süreci başta olmak üzere güncel, bölgesel ve uluslararası konuların ele alındığını söyledi. Kasım ayında yapılan Türkiye-AB Zirvesi’nde görüşülen konuların toplantıda değerlendirildiğini dile getiren Çavuşoğlu, Schengen Bölgesi’ne vizesiz seyahat konusunun da gündeme geldiğini vurguladı. Dışişleri Bakanı, ‘Ekim 2016 itibariyle vatandaşlarımızın Schengen Bölgesi’nde vizesiz seyahat edebilmesi için her iki tarafın sonuç odaklı bir anlayış içerisinde sorumluluklarını yerine getirmesi gerekiyor. Böylelikle üyelik sürecimizin de önündeki bir engelin aşılması gerçekleşmiş olacak’ dedi.
ATEŞKES ÇAĞRISI
Çavuşoğlu’ndan sonra söz alan AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Mogherini ise dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Güneydoğu’da yürütülen operasyonlara değinen Mogherini, Türkiye’nin barış sürecine dönüşünü desteklediklerini belirterek, ‘AB her türlü terörist saldırıyı kınamaktadır. PKK’nın saldırıları olsun ya da başka terörist faaliyetler olsun biz hemen bir ateşkes ve geçen senelerde başlatılan barış sürecine dönüşünü destekliyoruz. Türk makamlarının son derece cesur vizyonuyla başlatılan bir barış süreciydi bu. Bu süreç bizce hala barış ve istikrarın ülkede sağlanabilmesi için tek çözüm’ diye konuştu.
Türkiye’nin PKK’yla mücadelesi üzerinden çözüm süreci vurgusu yapan Johannes Hahn da, AB’nin bu konuya özel olarak önem verdiğini anlatırken, ‘Kürt barış süreciyle ilgili yapabileceğimiz katkılar varsa katkıda bulunmaya hazırız. Bu sadece Türk toplumunun faydasına olacak bir süreç değil. Aynı zamanda istikrar ve güvenliği sağlayabilmek, bölgede de güvenlik ve istikrara imkan verebilecek önemli bir konu’ ifadelerini kullandı.