Yılmaz, 26. Dönem Parlamentosu’nun yemin töreni öncesindeki devir tesliminde yaptığı konuşmada, Deniz Baykal’ın, Meclis’in en tecrübeli milletvekili olarak Meclis Başkanlığı görevini yürüteceğini belirtti.
Milletin, 7 Haziran’dan daha yüksek oranla 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimi’ne katılarak demokrasiye sahip çıktığını ve Parlamento’dan umudunun devam ettiğini gösterdiğini vurgulayan Yılmaz, “Yüzde 85’in üzerinde katılım ve yüzde 97’nin temsil kabiliyetiyle Türkiye’nin sorunlarını çözmeye muktedir bir milli iradenin tecelligahı” diye konuştu.
İsmet Yılmaz, bu dönemde mutlaka Anayasa ve İçtüzük değişikliğinin yapılması, ülkenin her tarafında huzur ve istikrarın sağlanması ve refahın artması gerektiğini belirterek, milletin uzlaşma istediğini, bu uzlaşmanın da öncelikle Meclis’te gösterilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Yılmaz, bunun için de bütün partilere, milletvekillerine, parti genel başkanlarına çok büyük görev düştüğünü ifade etti.
Türkiye’nin geleceğinden milletin emin olduğuna işaret eden Yılmaz, “Güveniyoruz, umutluyuz, umudumuz var. Çünkü umudunu kaybedenin elinde hiçbir şey kalmamış demektir. Kaybedecek tek şey umuttur. G-20’ye yapılan başkanlık, Türkiye’nin, Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda emin adımlarla gittiğinin en somut göstergesi olmuştur” diye konuştu.
Yılmaz, seçimlerin ülke için hayırlı olması temennisinde bulundu.
“5 ay önceki seçimin ortaya koyduğu çerçeveyi işletmek imkanını bulamadık”
TBMM Geçici Başkanı Deniz Baykal da konuşmasında, Türkiye’nin 5 ay içinde üst üste iki seçim yaşamak durumunda kaldığını belirterek, her seçimin yeni bir başlangıç ve umut olduğunu kaydetti.
Baykal, “5 ay önceki seçimin ortaya koyduğu çerçeveyi maalesef işletmek, değerlendirmek imkanını bulamadık. Bu ciddi bir sorumluluktur. Bunu her birimiz kendi dünyamızda, sonra da ülke olarak açık bir şekilde değerlendirmeliyiz” dedi.
Deniz Baykal, “Meclis, başkanını seçti ama organlarını seçemedi, temel görevlerini yerine getirme fırsatını bulamadı, bu da üzüntü verici bir tablodur. Milli iradenin gereği hayata geçirilemeden bir seçim daha yapmak durumunda bırakıldık. Ama bu bir gerçek, siyasi hayat böyle işliyor, kurallar buna fırsat verdi. Muhalefetten, iktidardan siyasi sorumlular bu doğrultuda gelişmelere katkı koydular” diye konuştu.
Milletin geçen dönem ortaya koyduğu iradenin işletilememiş olmasının üzüntü verici olduğunu, bu dönemde, geçici bir sorumluluk üstlendiğini anlatan Baykal, şunları söyledi:
“Bütün görevler, sorumluluklar geçici olarak üstlenilir aslında, hiç birisi kalıcı değildir, uzun vadede her şey geçicidir. Ama bu, çok net bir şekilde geçici. Sadece bir kaç günlük bir görevdir, tarif edilmiş bir görevdir. Ama bir görevdir, ben de büyük bir mutlulukla, TBMM’ye duyduğumuz derin saygının gereği olarak, o mutluluk ve iftihar duygusu içinde bu görevi ve sorumluluğu Sayın İsmet Yılmaz’dan devralıyorum.”
Türkiye’nin çok önemli bir ilerlemeyi tarih sahnesinde ortaya koymuş bir ülke olduğunu anımsatarak, Parlamento’nun 95. yılını, Cumhuriyetin 92. yılını tamamladığını belirtti.
Baykal, “Bu süre boşuna geçmedi. Bu süre, dünya tarihinde ve coğrafyasında çok önemli ve değerli bir oluşumun ortaya çıkmasına tanık oldu. Bu süre içinde 1. Dünya Savaşı’nın enkazının içinden modern bir devlet şekillendi, çıktı. Bütün engelleri ve güçlükleri aşarak bugün dünya sahnesinde geleceği parlak büyük bir ülke konumuna geldi” dedi.
Türkiye’nin 1999 yılından beri G-20’nin bir parçası olduğuna vurgu yapan Baykal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“G-20 Cumhuriyetin bir eseridir. Cumhuriyet 1999 yılında dünyanın en büyük 20 ekonomisinin bir araya gelmesi kararı alındığı anda bakıldığında bunun içinde yer alma hakkını herkese kabul ettirmiştir. Suudi Arabistan da G-20’nin üyesidir ama biz onun gibi üyesi değiliz. Çünkü o petrol zenginliği ile oradadır. Biz yoksul bir Anadolu coğrafyasından yola çıkarak, bugün dünyanın en büyük ülkeleri arasında yer tutmayı başarmış bir ülkeyiz. Ne kadar iftihar etsek yeridir. Bu bizim varacağımız son durak da değildir.”
Baykal, büyük Atatürk’ten başlayarak, Türkiye’nin bu noktaya gelmesinde emeği geçen herkese şükran duyduğunu ifade etti.
“Birazdan ben orada olacağım, bir süre sonra buraya umarım İsmet Yılmaz gelir” diyen Baykal, seçimden sonra başkanlık görevini Yılmaz’a devretmekten mutluluk duyacağını bildirdi.
İsmet Yılmaz, Başkanlık mührünü Deniz Baykal’a devretti. Yılmaz ve Baykal, daha sonra birbirlerine çiçek takdim etti.