DOSAB Termik Santrali ili ilgili tartışmalara bugüne kadar bilimsel yönde tartışılsın, siyasallaşmasın, ideolojik alana çekilmesin, bilek güreşine dönüşmesin diye beklediğini ve taraf olmamaya çalıştığını söyleyen Turhan Tayan, “Ancak görüyorum ki, olayda vicdanlar kararmış, hırslar öne çıkmış, basiretler bağlanmış, bilim alemi para ile rapor veren bir kişi ve akademik odalar hariç suskun” dedi.
Eyfel Kulesi’ne yakın yerde termik santral var, denilerek algı yaratılmaya çalışıldığına vurgu yapan Tayan, “Olabilir. Arkadaşlar algı yaratıyorlar. Ama değerli arkadaşlarım Avrupa’nın içindeki santrallerde Balıkesir’in açık ocak kalitesiz kömürü yakılmıyor ki. Siz Güney Afrika veya Rusya’dan gelen kaliteli kömürü yakacak mısınız? Hayır, diyorsanız ben de DOSAB Santraline “Hayır”diyorum” diye konuştu.
“HAVA KİRLİLİĞİ İNSAN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE SOKACAK SEVİYEDE”
Tayan şöyle devam etti:
“Bursa’daki hava kirliliği nihayet ilgilileri uyandırmışa benzer. Umutlansak mı? Kalitesiz yasaklanmış kömürün kent içinde ve İnegöl’de yakılmasının hava kirliliğini insan sağlığı bakımından tehlike sınırına soktuğunu anlıyoruz. Bunlar doğru. Peki bu kalitesiz kömürleri dağıtan kim? Yasakları koyanlar yasaklı kömürü dağıtıp oy devşirmeye çalışıyorlar. İnsanların sağlığı ile oynuyorlar. Yardım yapmak istiyorsanız fakir fukaraya doğalgaz desteği veriniz. Yetmiyormuş gibi kent merkezinde günde 1200 ton kalitesiz, kükürt oranı yüksek kömürün yakılacağı bir Termik Santrale izin veriyorlar.”
“BURSA SAHİPSİZ DEĞİLDİR”
“Görüyorum ki, biz işi bağladık gibi meydan okumalar var” diyen Tayan, halktan gelen sesin kaale alınmadığını söyledi. Tayan, “Oysa insanı ve doğayı yaşatalım ki hayat devam etsin. İlgililer çelişkili davranıyorlar. Objektif olalım, bu iş hatır gönül işi değildir. Bilimsel gerçekler doğrultusunda, doğruları konuşalım. Bursa sahipsiz değildir. Kapalı kapılar ardında ahbap-çavuş ilişkileri ile olmaz bu işler. Gelecek nesiller bu hatayı işleyenleri affetmeyecektir. Bizim gidecek başka Yeşil Bursamız yok. Sanayiyi destekleyelim, istihdam olsun, vergi alalım, ihracat olsun, hepsine ömür boyu ‘Evet’ dedim, destekledim. Ama şimdi çağın bir acı gerçeği ile karşı karşıyayız. Başta akciğer kanseri olmak üzere kanser hastalığı rekor seviyede, bir şeyler yapmamız lazım. Topluma ve çevreye karşı daha duyarlı, daha sorumlu olmalıyız. Biraz insaf…” diye konuştu.