Türkiye’de özellikle meyve üretiminde lider konumda bulunan, ürettiklerinin önemli bir kısmını ihraç eden Adaköy, Hasanköy ve Cambazlarköy muhtarları, Yeşil Çevre sayesinde bölgeden geçen derelerin neredeyse 30 yıl öncesi gibi temiz aktığını söylediler. Adaköy Muhtarı Veysel Sarıbal, Yeşil Çevre’nin kurulmasından önce bölgedeki dere ve kanalların, fabrika ve evsel atıklar nedeniyle çok kirli olduğunu, çevreye kötü koku yaydığını söyledi. Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’nin devreye girmesinin ardından dere ve kanalların 30 yıl önceki temizliğine kavuştuğunu dile getiren Sarıbal, “Yeşil Çevre’den ve tüm ekibinden Allah razı olsun. Eskiden bu dere ve kanallardan akan sular nedeniyle kötü bir koku vardı. Bataklık haline dönüşmüştü buralar. Hatta kötü şartlara en iyi uyum sağlayan kaplumbağalardır. O kadar kötüydü ki kaplumbağalar bile yaşayamaz olmuştu buralarda. Ama şu anda dere ve göletlerde balık tutanlar bile var” dedi.
Doğa yeniden renklendi
Hasanköy Mahalle Muhtarı Ertuğrul Türe de Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’nin devreye girmesinin ardından tarlalarının arasından geçen dere ve kanallardaki suyun berrak akmaya başladığını, sağında ve solunda çiçekler açtığını, sazlık oluştuğunu söyledi. “Artık dere ve göletlerden kurbağa sesleri geliyor, üzerinde kuşlar uçuşuyor” diyen Türe, nadir de olsa zaman zaman bazı fabrikaların kirli suları dereye bıraktığını ancak Yeşil Çevre yönetiminin ve BUSKİ’nin bu duruma da hemen müdahale ettiğini aktardı.
Canlı popülasyonu arttı
Canbazlarköy Mahalle Muhtarı Hasan Efe ise büyüklerinin, “30-40 yıl önce biz bu derelerde yüzüyorduk” diye hikayeler anlattığını ancak daha sonraki süreçte fabrikaları kurulması, sanayi tesislerinin atıklarını kontrolsüz bir şekilde dereye bırakmasıyla bu derelerin bırakın yüzülecek, yanından dahi geçilemeyecek hale geldiğini aktardı. “Dereler ve kanallar, balık yaşamaz, yanına yaklaşılamaz hale gelmişti” diyen Efe, Yeşil Çevre’nin kurulmasıyla fabrika ve evsel atık sularının arıtılıp temiz hale getirilerek bırakılmasıyla derelerde ve kanallarda canlı popülasyonunun yeniden ortaya çıkmaya başladığını vurguladı.
“Tüm sanayi kuruluşları bu kente karşı sorumlu”
Gürsu Muhtarlar Derneği Başkanı Bahattin Göleç de artık Yeşil Çevre ile bölgenin bütünleştiğini, ayrılmaz bir hale geldiğini söyledi. Tarım üreticilerinin yakın bölgede sanayi tesislerinin, fabrikaların ve organize sanayi bölgelerinin bulunmasını istemeyeceğinin altını çizen Göleç, şunları söyledi: “Aslında ilk başta biz çiftçiler olarak bölgeye bir arıtma tesisinin kurulmasına ‘Bunun kokusu olur sineği olur’ diyerek istemiyorduk, karşı çıktık. Sonra şu anda konum itibariyle Yeşil Çevre’nin başındaki yetkili müdürümüz sağ olsun muhtarla sürekli irtibat halinde. Biz Yeşil Çevre’den de yönetiminden de çok memnunuz. En çok da doğaya katkısından dolayı müteşekkiriz. Bölgedeki tüm firmaların Yeşil Çevre Arıtma Tesisi’ni en verimli şekilde kullanmaları ve Bursa’mızdaki tüm sanayi kuruluşlarının böyle örnek arıtma tesislerini hayata geçirmeleri bu kente karşı en önemli sorumluluklarıdır”
“Yeni yatırımlarla hizmete devam”
Bölge sanayicilerinin özverili destekleri ile Türkiye’de model haline gelen Yeşil Çevre Arıtma Tesisi İşletme Kooperatifi olarak yeni yatırımlarla kente değer katmaya devam ettiklerini belirten Genel Müdür Mehmet Aydın, “Bursa Valimiz Sayın Yakup Canbolat ve BTSO Başkanı Sayın İbrahim Burkay liderliğinde Büyükşehir ve ilçe belediyelerimizle birlikte sürdürebilir üretim anlayışı ve daha temiz bir çevre için çalışmalarımıza koordineli bir şekilde devam ediyoruz. Tüm bu süreçlerde bize büyük destek veren Gürsu ve Kestel ilçelerimize bağlı tüm muhtarlarımıza da özellikle teşekkürlerimizi sunuyorum” açıklamasını yaptı. (İHA)