Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin TBMM Grup toplantısında konuştu.
Türkiye’nin bir yandan paralel terör örgütü, diğer yandan bölücü terör örgütü ile mücadele ettiğini anlatan Yıldırım, “Onlar bu fırsatları değerlendirerek, bu büyük millete acı çektirebilirler ama bu milleti dize getiremezler. 15 Temmuz bir şeyi ortaya koymuştur; tankın gücü halkın gücünü yenememiştir. Bu millet gücünü tanktan değil, halktan almaktadır.” dedi.
“Hiçbir darbe TBMM’ye bomba yağdırmamıştır”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, “İstisnasız her darbekötüdür, her darbe cinayettir. Her darbe milli iradeye karşı ihanettir. Ancak, siyasi tarihimizde hiçbir darbe girişimi, 15 Temmuz’daki kadar kötü ve alçakça olmamıştır. Hiçbir darbe, kökü dışarıda, hoca kılıklı bir hain tarafından yönetilmemiştir. Hiçbir darbe, halkına karşı silah çekmemiştir. Hiçbir darbe, havadan halkını bombalamamıştır. Hiçbir darbe TBMM’ye bomba yağdırmamıştır.” dedi.
Başbakan Yıldırım, 15 Temmuz darbecilerinin hesap edemedikleri bir başka hususun da TBMM olduğunu vurgulayarak, darbecilerin “Meclis’i bombalayınca Meclis üyelerinin siner, korkar ve kaçar” diye düşündüklerini ama yanıldıklarını belirtti.
Meclis’in milli iradeyi teslim etmediğini, bütün partilerden milletvekillerinin bombalar altında yerlerinden ayrılmayarak milli iradenin sesini tüm dünyaya haykırdığını ifade eden Yıldırım, milletvekillerine seslenerek, ” Bombalar altında Meclis’i çalıştırdığınız için sizi tebrik ediyorum. Milli iradeye sahip çıktığınız için sizlerle gurur duyuyorum. Bir kez daha bütün Meclis grubumuza, birlikte darbeye karşı çıkan, 15 Temmuz gecesi Meclis’e gelen sabaha kadar sizlerle direnen CHP, MHP vekillerini, partili yetkililerini de kutluyorum. Darbeye karşı bildiriye imza atan HDP’ye de teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“11 Eylül’de ikiz kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz?”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kendisinin terörist başının iadesi için ABD’ye çağrı yaptıklarına dosya gönderdiklerine işaret eden Yıldırım, Adalet Bakanı’nın da dosyayı gönderdiğini vurguladı.
Yıldırım, 4 tane dosya gönderildiğini belirterek, şunları ifade etti:
“Bize diyorlar ki ‘Kanıt sunun’. Görünen köy, kılavuz ister mi? Ama biz yine de istemedikleri kadar kanıtı onların önüne koyacağız. Ancak Amerikalı dostlarıma şunu buradan sormak istiyorum. 11 Eylül’de, İkiz Kuleler aşağı indirildiğinde teröristleri isterken kanıt mı sordunuz? Guantanamo’da şüphelileri toplarken elinizde kanıt mı vardı? Bin Ladin için kanıt aramazken FETO için üstelik olay çok açıkken, kanıtlar zaten ortadayken neden ısrarla kanıt istiyorsunuz? Soruyorum. Bu caniyi, bu haini, bu terörist başını artık daha fazla korumayın. Vazgeçin. Bunun size de faydası yok, insanlığa faydası yok, İslamiyet’e faydası yok. Hiç kimse kusura bakmasın, bu paralel terör örgütü artık hiçbir ülke için elverişli bir maşa değildir. Hiç boşuna ekmek, su vermeyin, boşuna beslemeyin, külfet çekmeyin. Jiletle kazır gibi bunların kökünü kazıyacağız. Öyle bir kazıyacağız ki değil paralel terör örgütünün haşhaşileri, hiçbir hain, hiçbir gizli terör örgütü, hiçbir bölücü terör örgütü bir daha bu aziz millete, bu büyük devlete Türkiye’ye ihanet etme cesaretini gösteremeyecek.”
“Duygularımızla, heyecanımızla değil aklımızla hareket edeceğiz”
Başbakan Yıldırım, duygularla, heyecanla değil akılla adaletin, hukukun kurallarıyla hareket edeceklerini bildirdi.
Yıldırım, “Ordumuz bizim milletimizin bağrından çıkmıştır. Ülkemizin tehditlere karşı güvencesidir. Vatandaşlarımızın, bu asırlık orduya zarar verecek bir hareketin içinde olmamasını özellikle istirham ediyorum. Bu çete bozuntuları, bu yapı içerisinden, ordu içerisinden tek tek çıkarılıp ayıklanacak. Ona şüphe yok.” dedi.
“Külliye’nin karşısındaki ormanlığı da ‘Demokrasi Şehitler Parkı’ olarak ilan ediyorum”
15 Temmuz demokrasi bayramının mübarek olması dilediğinde bulunan Yıldırım, “Külliye’nin karşısındaki ormanlık alanı da ‘Demokrasi Şehitler Parkı’ olarak ilan ediyorum.” diye konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Milli Güvenlik Kurulu’nu, arkasından yine Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Bakanlar Kurulu’nu topluyoruz. Yarın bu yaşadığımız süreçlerle ilgili önemli kararlar alacağız. Artık kaybedecek zamanımız yok. Neyin yapılması gerektiğini biliyoruz, nasıl yapılması gerektiğini biliyoruz. Bu olağanüstü şartlardan bir an önce bu sorunlardan kurtulmanın yolunun ne olduğunu biliyoruz. Onun için yarını bekleyelim, inşallah ülkemiz için çok güzel kararları vatandaşlarımızla paylaşacağız. Bir daha böyle olayların yaşanmaması için yüzde bir bile risk alma imkanımız, ihtimalimiz yok. Bütün alanları yüzde yüz emniyete almamız gerekiyor. Bunun için süreçleri başlattık ve hızlı bir şekilde sonuçlarını da alacağız.”