Olay Gazetesi Bursa

Suriyeli mülteciye AB’den nakit kart

Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki mülteciler için vaad ettiği mali yardım kapsamında, dezavantajlı durumdaki Suriyeli ailelerin gıda, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olmak üzere nakit para kartlarının dağıtılmasına başlanac

AB’nin Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türk Kızılayı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortaklaşa olarak başlattığı “Acil Sosyal Güvenlik Ağı” (ESSN) olarak adlandırılan nakit para kartları Avrupa Komisyonu’nun desteklediği en büyük insani yardım projesi olacak ve 348 milyon euro bütçeye sahip olan projenin gelecekteki bütçesi 1 milyar euroyu geçecek. 

TÜM İŞYERLERİNDE GEÇERLİ

Proje ile kampların dışında yaşayan en dezavantajlı konumdaki Suriyeli ailelere nakit para kartı verilmesi öngörülüyor. Bu kart ile her ay ailedeki kişi başına 100 lira verilmesi öngörülürken; bu miktarın ailelerin gıda, barınma, ulaşım veya başka temel ihtiyaçlarını karşılamalarında bütçelerine katkı sağlanacak. 

Ayrıca, Suriyeli çocukların eğitim sistemine daha fazla dahil edilebilmesi için eğitim gören çocuk başına da karta ek miktarların yüklenmesi planlanıyor. Daha önce kamplarda yaşayan Suriyelilerin kullandığı Kızılay kartları ile sadece bu kartları kullanan işletmelerde gıda satın alınabiliyordu. Ancak ESSN projesi kapsamında başvuru yaparak bu kartı almaya hak kazanan aileler tüm alışverişlerinde ve tüm işyerlerinde bu kartı kullanabilecekler. 

UZUN KUYRUKLAR OLMAYACAK

Program kapsamında Ekim 2016 itibariyle Türkiye genelindeki ihtiyaç halinde Suriyeli mültecilerin elektronik kartlarına aylık nakit transferlerinin yapılması ve 2017’nin ilk çeyreğinde bir milyon Suriyeli mülteciye nakit para kartlarının ulaştırılması hedefleniyor. 

Projeye ilişkin gazetecilere bilgi veren AB yetkilileri, projenin uzun kuyruklardan oluşan mülteci görüntüleri yerine nakit para kartları sağlanması ile ‘çığır açan nitelikte’ olduğunu belirtirken, ‘Suriyeli mültecilerin bu anlayışla kendilerine verilene razı olmak yerine istediklerini satın alma özgürlüğüne sahip olacağını’ kaydetti.