Olay Gazetesi Bursa

Soylu’dan Bursa’da önemli açıklamalar

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan Bursa'da önemli açıklamalar...

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiği programda bir konuşma yaptı.

Geçmişte Türk milletini kökenlerine ait bağlardan koparmak, yalnızlaştırmak, geçmişinden korkar hale getirmek isteyenler olduğunu belirten Soylu, Orta Doğu’yla, bu coğrafyadaki toplumlarla en küçük bir irtibat söz konusu olsa “İran mı oluyoruz?” manşetleri atıldığını, köşe yazıları yazıldığını anımsattı.

Soylu, “Böyle bir slogan ezberletmişlerdi. Amerika’nın küs olduğu ülkelerle bizim de küs olmamız gerekiyormuş gibiydi. ‘Konuşma’ dediğiyle konuşmazdık, alışveriş yapmadığıyla alışveriş yapamazdık. Doğuya dönsen döndürmezlerdi, Batıya dönsen AB’ye almazlardı.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’yi kimsesiz, tek başına bırakmak, aciz bir hale sokmak için ne gerekiyorsa yapıldığına değinen Soylu, şöyle devam etti:

“Oysa bugün Türkiye, etrafındaki coğrafyadan güç almaktadır. Biz bu coğrafyanın sadece tehditleriyle değil, fırsatlarıyla da muhatap olmak istiyoruz. İşte ‘Afrin’e girme’ dediler, aba altından sopa gösterdiler. Çatır çatır girdik. Bize silah çeken kim varsa inine girip, tepesine biniyoruz. Bugün Allah’a hamdolsun, bir elimiz Kafkasya’da, bir elimiz Orta Doğu’da, bir elimiz Balkanlar’da hatta bir elimiz Afrika’da. Dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesiyiz. Biz, 2002’den beri bir kalkınma hamlesinin içindeyiz. Eksik olan yönleri, aksayan yönleri elbette ki olabilir ama bir gerçek var. Herhalde Türkiye’nin nüfusu 2002’den bu yana 3-4 kat artmadı; 63 milyondan 82 milyona geldik. Oysa ihracatımız 36 milyar dolardan 4,5 kat artarak 170 milyar dolara geldi. Diğer bütün ekonomik göstergelerimiz, 2002’ye göre olumlu anlamda katlanarak büyüdü çünkü artık yalnız yaşamıyoruz, birilerinin talimatına, birilerinin çizdiği sınıra göre yaşamıyoruz. Fırsatlarımızı yönetiyoruz ve üzerimizdeki baskıyı, vesayeti kaldırmak için büyük bir mücadele otaya koyuyoruz.”

“Kimseye tezgah çevirtmeyiz”

Bakan Soylu, 6-7 Ekim olaylarını anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir siyasi partinin genel başkanı insanları sokağa çağıracak, onlarca insanımız hayatını kaybedecek, sonra o genel başkan kameralar karşısında boncuk boncuk terleyecek. Biz de bu genel başkana, partisine, normal siyasi parti muamelesi yapacağız öyle mi? Bu partinin yönettiği belediyeler, çukur eylemlerinde terör örgütü emrinde çalışacak, her belediyede Kandil’in atadığı bir kayyum olacak, terörist cenazelerinde saf tutulacak, eş genel başkanı çıkıp ‘Biz sırtımızı PYD’ye, PKK’ya yasladık’ diyecek, DHKP-C bombacısının mezarı başında ağıtlar yakacak. Biz de arkamızda binlerce yıllık devlet geleneği varken bu olan bitene uzaktan bakacağız, ağzımızı açmayacağız. Açmamamız mı gerekir? Bana çok kızıyorlar, Süleyman Soylu sert konuşuyor diye. O zaman siyaset de yapmayalım, gerçeği de söylemeyelim.

El alemin beslediği büyüttüğü teröristi gelsin belediyeyi ele geçirsin, haraca kessin, millete her türlü hakareti etsin, çoluk çocuğu dağa kaçırsın, tecavüz etsin, Türkiye’nin yarısına açık açık ‘Kürdistan’ desin. Biz ağzımızı açmayalım öyle mi? Kimse kusura bakmasın. Rahmetli Barış Manço’nun bir şarkısı vardır: ‘İşte hendek işte deve, ya atlarsın ya düşersin. Baktın olmaz vazgeçersin.’ En son da der ki ‘Zordur almak bizden kızı.’ Bizim vatanımızı, toprağımızı bizden almak zordur. Bizi gözü kesmeyen yeltenmesin. Kimseye tezgah çevirtmeyiz. Ayıptır söylemesi, memleket meselesi oldu mu sert mizaçlıyızdır. Yerel seçimmiş… Şer ittifakı yerel seçim gibi davranıyor mu da biz bu seçime normal seçim muamelesi yapalım?”

“Bu adamların hepsi tövbekar mı oldu?”

İçişleri Bakanı Soylu, yerel seçimlere alelade bir seçim olarak bakmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bir adam düşünün, bütün siyasi hayatı HDP içinde geçmiş, delege olmuş, bütün terörist cenazesi etkinliklerine katılmış, hatta çatışma bölgelerinde örgüte canlı kalkan olmak için gitmiş. Bir başka adam düşünün, PKK/KCK terör örgütü faaliyetinden 2010’da tutuklanmış, 2011’de Apo’nun cezaevi şartları iyileşsin diye açlık grevlerine katılmış, 2010’da Apo’nun yakalanışının yıl dönümünde karakollara saldıran bir grubun içinde olduğu tespit edilmiş bir adamdan il genel meclisi üyesi, belediye meclis üyesi adayı olur mu? O ilçede ve o ilde bütün eşrafı toplayıp PKK’ya para, haraç toplamış bir kişiden il genel meclisi üyesi, belediye meclis üyesi adayı olur mu? Diyelim ki olur. Peki Saadet Partisi’nden olur mu? Güya kendisini milliyetçi kodlarla tanımlamaya çalışan İYİ’den olur mu? Konuşunca bana kızıyorlar, YSK’ye verdikleri listelerini kontrol etsinler, listelerine baksınlar bakalım, PKK adına kurye faaliyeti yaptığı için tutuklanmış adamlar, belediye meclis, il genel meclisi listelerinde yoklar mı? Nevruz kutlamalarında PKK/KCK lehine slogan atıp, eylem yaptığı için mahkemeye çıkmış, 10 ay hapis cezası almış adam, İYİ Parti listelerinde yok mu? Bir baksınlar bakalım. Ne yani bu adamların hepsi tövbekar mı oldu? Bütün siyasi hayatı BDP çizgisinde geçmiş, ilçe teşkilatında çalışmış, PKK’ya müzahir bir derneğin yönetim kurulu başkanlığını yapan adam Ankara’da CHP listesinden aday. İzmir’de haraççı bir adam Menemen’den, Bayraklı’dan aday. Allah’ınızı severseniz bunların hepsi normal mi? Allah’ınızı severseniz 10 yıllardan beri bu milletin, şu insanların çektiği nedir?”

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Bursa’ya geldiğini anımsatan Soylu, şöyle konuştu:

“Vatandaşın birisi bir soru sordu. Dediler ki ‘Terör örgütünü destekliyorsunuz, PKK’ya terör örgütü demiyorsunuz.’ ‘Teröristin Allah belasını versin.’ Onu Amerika da söylüyor, PYD’yi destekliyor. Onu Avrupa da söylüyor PYD’yi destekliyor. Sen hile yapma. Sen ‘PKK’dan, HDP’den oy bekleyenin Allah cezasını versin’ de de millet bir anlasın, gönlü yerine gelsin. Kimse kusura bakmasın. Burada şehit ailelerimiz, gazilerimiz var. Hangi şehit cenazesine gidersek gidelim bir tanesinin gıkı çıkmıyor vakarından. Bu mücadeleden dolayı. Ne yapacağız yani? Biz bunlara sesimizi çıkarmayacağız, ‘Gidin nasıl isterseniz öyle yapın siz’ mi diyeceğiz. Kadın çıkacak diyecek ki ‘Ben sırtımı PKK’ya, PYD’ye yasladım.’ Sonra diyecekler ki ‘Sen sert konuşuyorsun.’ Ne sert konuşmuşum. 4 tane duvar var, istediğine yaslan.”

Terör örgütlerine oyun kurulmayacağını ifade eden Soylu, “Terör örgütleriyle beraber, hele PKK gibi bir terör örgütüyle beraber bizim coğrafyamızda bulunan tüm terör örgütleriyle beraber oyun kurulmaz. Oyun kuranlara sesleniyorum; bu millete yaptığınız en büyük kötülükleri yapıyorsunuz.” dedi.

“50 yıldır ilk kez 4,5 yıl seçim olmayan bir döneme giriyoruz”

Bakan Soylu, Türkiye’nin bugün çok büyük bir oyun ve tehditle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Türkiye’nin 21’inci yüzyılın başından itibaren, ilk kez Avrupa ile arasındaki 400 yıllık makası kapatmaya başladığına vurgu yapan Soylu, “Bunu kapatmamak için başımıza getirmedikleri musibet kalmadı. Anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. Şimdi önümüzdeki 4,5 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirebilmek için bütün büyükşehirlerimize ‘Millet İttifakı’ adı altından HDP’yi, PKK’yı oraya sokarak Türkiye’yi başka bir noktaya taşımaya çalışıyorlar. Bunun vebali ağırdır, çok nettir. 50 yıldır ilk kez 4,5 yıl seçim olmayan bir döneme giriyoruz.” diye konuştu.

Belediyeleri kullanarak Türkiye’de büyük bir karışıklık ortaya konulmak istendiğine değinen Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

“Ben İstanbul’da İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş’a da İzmir’deki adını bilmiyorum bilmek de istemiyorum zaten, onlara da söyledim. Madem PKK’dan oy istemiyorsunuz, çıkın açıklayın. Deyin ki ‘PKK’nın, terör örgütünün, ondan oy isteyenin de Allah cezasını versin’ ama bir şey daha söyleyeceksiniz. CHP’nin içinde terörist cenazesine giden, daha ötesi de var. ‘Orada görev yaptığı sürelerde teröristlerin hastanede tedavilerinin sağlanması için emek sarf eden, ter akıtan, gayret gösteren Sezgin Tanrıkulu ile aynı partide bulunmaktan iğreniyorum ve tiksiniyorum’ diyeceksiniz. Yetmez, ‘HDP’den bize gelecek oya da ihtiyaç yok, o PKK’nın siyasi koludur’ diyeceksiniz. Diyebilirler mi?” 

“Kimlerin tezgah kurmaya çalıştığını bu akşam televizyonda söyleyeceğim”

Bugün Doğu ve Güneydoğu’da her tarafta huzurun hakim olduğunu söyleyen Soylu, şunları kaydetti:

“Hadi bakalım PKK gelsin haraç alsın. HDP’li bir vekil, ben onlara milletvekili demiyorum milletimize de hakaret, milletvekilliği sıfatına da hakaret. Onlar terörün, Kandil’in, PKK’nın vekili. Onlar sizi hak etmiyorlar zaten. Bir tanesi bugüne kadar ‘PKK’nın vekilisiniz’ dediğimiz halde ‘Değilim’ diyor mu? Demiyor.

Bugün ‘Beka yoktur’ diyenlere bir cümlem var. Hangi biriniz, Türkiye’de hangi kimse, kimlerin haberi olduğunu, kimlerin bu tezgahı kurmaya çalıştığını bu akşam televizyon programında söyleyeceğim. Hem de ayrıntılarıyla, detaylarıyla beraber ama hiçbirimiz 15 Temmuz günü erkekler cuma namazını kılarken, kadınlar ya işinde ya evinde bulunurken akşam bir hain grubunun bir Amerikan uşağının Türkiye’yi bu noktaya getirebileceğini düşünebildik mi? 15 Temmuz saat 12.00’de Türkiye’nin beka meselesi yok muydu, 17.00’de yok muydu? 31 Mart’ta eğer Türkiye siyasal olarak bir zafiyete girerse, siyasal istikrarda bir zafiyete girerse, 6 yaşındaki çocukların eline taşı verirler, kaymakam ve valilerin itibarını altüst ederler.”

Programa, AK Parti Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman, MHP Bursa İl Başkanı Cihangir Kalkancı, milletvekillerinin yanı sıra şehit aileleri, gaziler, esnaflar ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

“Her tarafa fitne tohumu ekiyorlar”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde vatandaşlara seslendi. 

Bakan Süleyman Soylu, Adnan Menderes Meydanı’nda yapılan mitingde konuştu. Konuşmasında millet ittifakına yüklenen Soylu, “Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar, 13-14 yaşındaki çocukları, kız çocuklarını Murat Karayılan’a, Cemil Bayık’a meze edenlerin burnundan fitil fitil getirmezsek Allah bize hesabını sorsun” dedi. 

Soylu, “Her tarafa fitne tohumu ekiyorlar. Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Belediye meclis üyeleri, 299 tane belediye meclis üyesi verdiler. Dediler ki biz 300 tane meclis üyesi verdik. Peki o zaman biz neden terörle mücadele ettik? Neden bunların parasal kaynaklarını kesiyoruz, neden uyuşturucu operasyonları yapıyoruz?

Niye bu ülkede 13-14 yaşındaki çocukların dağa gitmesini engelleyebilmek için onlara nefes aldırmıyoruz? Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar, 13-14 yaşındaki çocukları, kız çocuklarını Murat Karayılan’a, Cemil Bayık’a meze edenlerin burnundan fitil fitil getirmezsek Allah bize hesabını sorsun.

Bizim çocuklarımız kendilerine yeni bir yaşama alanı açmaya çalışanlar için mi şehit oldu? 299 meclis üyesinin hepsinin çetelesini çıkardık. Evet hepsine tek tek baktık. Hepsi CHP’de, İYİ Parti’de, Saadet’te, çıksınlar yok desinler. Dedikodu yapmayı biliyorlar, ama önüne belge koyduğun zaman hiçbir şey diyemiyorlar. Kimisi araç yollamış, kimisi PKK’dan içeride yatmış, kimisi PKK’ya lojistik yapmış, kimisi istihbarat sağlamaya çalışmış, kimisi HDP’de eş başkanlığı yapmış. Dertleri şu, dertleri çok net ve açık bir şekilde önümüzdeki 4 buçuk yılda Türkiye’yi ele geçirip anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek. Şimdi bunun hesabını yapıyorlar. Ne olursunuz bunlara yüz vermeyin” şeklinde konuştu. 

Bakan Soylu, “Biz o kadar güzel bir coğrafyada yaşıyoruz ki bir elimiz doğuda, bir elimiz batıda. Bizim bu coğrafyada olmamızı hazmedemeyenler çeşitli oyunlar kurmaya çalışıyorlar. Irak, Suriye, Mısır, Yemen, Afganistan, Pakistan, Avrupa ülkelerinde katliam yaptılar. Kimse sesini çıkarmadı. Biz batı değiliz. Kimse kusura bakmasın. Biz anamızı babamızı kimseye yedirmeyiz. Biz sadece anamıza, babamıza sahip çıkmıyoruz, mezarlarımıza da sahip çıkıyoruz. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler, sömürdüler.

Bugün Afrika’da açlık var. Türkiye olmasa, su kuyusu açamayacaklar, hastanelere gidemeyecekler. Yetimlerin üzerinde al yıldızlı bayrak var, STK temsilcileri, iş adamlarımız var. Devletimiz dünyanın her yerine uzanıyor. Şimdi bunlar bu 4 buçuk yılda, Türkiye bunları yapmasın diye, hakkaniyete, adalete çağrı yapmasın diye, kendi standartlarını yükseltmesin diye, ekonomide güçlü adımlar atmasın, terörü kökünden tamamen kazımasın diye, istikrarsız bir devlet oluşturabilmek için 31 Mart’ta bizi zaafiyete uğratmak istiyorlar” diye konuştu. 

Mudanya’da Süleyman Soylu izdihamı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçmişte milletin vergisinden ödediği paraların evlatlarına kurşun olarak geri döndüğünü hatırlatarak, “Amerika diyecek ki, “Afrin’e giremezsin”. Çatır çatır girdik mi? PKK’yı söktük mü? Hiç merak etmeyin. Önümüzdeki günler daha güzel işler olacak.

Bu milletin nasıl bir millet olduğunu Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir devlet olduğunu bütün cihan görecek” dedi. Vatandaşlardan 31 Mart’ta Cumhur ittifakına destek isteyen Soylu, “4,5 yılda Tayyip Erdoğan’ın ayağına şu topu verin de sahada gücünüz, kuvvetinizle zillet ittifakının kalesine, Kemal Kılıçdaroğlu’na 90’dan çaksın” diye konuştu. 
Soylu, Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerini ziyaretinin ardından Mudanya ilçesinde Cumhur ittifakı adayı Murat Ünal’a destek istedi. Binlerce kişinin sevgi gösterisiyle karşılanan ve yolu kesilen Süleyman Soylu vatandaşlara seçim otobüsünden çeşitli hediyeler dağıttı. 

“Bizi 31 Mart’ta Kandil’in önünde boynu eğik bırakmayın, FETÖ şarlatanını 31 Mart akşamı güldürmeyin” diyen Süleyman Soylu şunları söyledi: 

“Mudanya’dan Avrupa’yı Amerika’yı kıskandıracak sonuç ortaya çıkarır mı? İstim üzerindeyiz. 4,5 yıl var önümüzde. Bu Cudi, Gabar’da gezerken dik geziyoruz ya. Şırnak’a gittiğimiz de Mardin’e Siirt’e gittiğimizde böyle geziyoruz ya, bilesiniz ki cesaret, karakter kişiliğimizden değildir ya, hani nedendir.

Şunu net söyleyeyim o sizin 50 gramlık oy pusulanız var ya, bizi orada dik yürüten o sizin oyunuz reyiniz, demokrasi, milli iradedir. Allah muhafaza 31 Mart’ta zayıflarsak, 6 yaşındaki masum çocukların eline taşı verirler, doğu ve güneydoğuda kaymakamların, valilerin itibarlarını 5 paralık ederler.

Bunlara fırsat vermeyin. Şuradan bizi güçlü çıkartın ki, şu neslin çektiklerini bundan sonraki nesiller çekmesin. Bundan sonraki nesiller darbe, bize parmak sallayan Amerika Avrupa’yı görmesinler. Bizim boynumuzu Kandil’in önünde eğik bırakmayın ne olur, bizi şu FETÖ şarlatanına 31 Mart akşamı güldürmeyin.

Bizim elimizi aynanın önünde bağlı bırakmayın. Gücümüze güç katın. Türkiye’nin bir taraftan yerli ve milli üretimini, çocuklarımızın daha güzel iş bulabilmesini, Türkiye’nin dünyaya sözünün hüküm olarak geçmesini hep birlikte sağlayalım. Biz onlara benzemeyiz. Biz ne batıya ne Amerika’ya benzeriz. Onlar dünyanın neresine giderlerse gitsinler, açlık susuzluk fukaralık bıraktılar”. 

Eskiden dağlarda 15 bin terörist varken bugün rakamın 700’e kadar düştüğünü hatırlatan Soylu, “13-14 yaşındaki kız çocuklarının eline kaleşnikof verip dağa çıkarıp Cemil Bayık, Murat Karayılan hayvanının masasında meze yapanların burnundan fitil fitil getirmezsem Allah hesabını sorsun. Amerika diyecek ki, “Afrin’e giremezsin”. Çatır çatır girdik mi. PKK’yı söktük mü. Hiç merak etmeyin.

Önümüzdeki günler daha güzel işler olacak. Bu milletin nasıl bir millet olduğunu Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir devlet olduğunu bütün cihan görecek. Türkiye’nin 4,5 yılda zıplamasını engelleyecek hareketle karşı karşıyayız. Türkiye’nin istihbaratını yakından takip eden evladınız olarak söylüyorum. Bunları Kandil yönetmektedir. Kandil’i de Amerika yönetmektedir. Üzerimize çullanmak istiyorlar.

Ne olur bunlara güç vermeyin. Bunu yaparak Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasını engellemek istiyorlar. Tayyip Erdoğan futbolu biliyor. 4,5 yılda Tayyip Erdoğan’ın ayağına şu topu verin de, o sahada gücünüzle, kuvvetinizle karşı tarafın, zillet ittifakının kalesinde kim var biliyorsunuz değil mi, Kılıçdaroğlu, şu Erdoğan Kılıçdaroğlu’nun kalesine 90’dan çaksın. Dünyada uyuşturucudan ölenler 180 binden 380 bine çıktı. Bizde de 2017 yılında 941’di. 2018 yılında Cumhurbaşkanımıza koştuk. Artış var. Dedi ki tasfiye edeceksiniz.

İstihbarat, narkotik, jandarma büyük bir mücadele ortaya koydu. Aralık hariç bir yılda 491’e düşürdük. Yarı yarıya düşürdük. Mücadele ediyoruz. 57 bin uyuşturucu satıcısını kodese gönderdik. Yetti mi hayır. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını son 6 ay içinde yaptık. Bir taraftan 7,2 ton esrarı bir günde yakaladık. 1;5 ton eroin bir günde yakaladık. Bir tonun üzerinde son 2 ayda kokain yakaladık. Bir taraftan 260 ton bonzai sevk edeceklerdi Türkiye’ye.

Sadece Türkiye’de değil, Yunanistan, Sırbistan Bulgaristan sınırında yaptık. Çocuklarımızı zehirlemeye çalışıyorlar. Biz müslümanız. Bizim ailemizi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Aileleri felç etmeye çalışıyorlar. Bizim buna müsade etmemiz mümkün değildir. 300 tane organize patronlarının da kulaklarından tutup kodese attık. Mudanya’da söz veriyorum, büyük bir mücadele veriliyor. 3 yıldır ciddi mücadele veriliyor. Bunu arttıracağız. Namus ve şeref sözü veriyorum. bu ülkede uyuşturucu satıcılarını da onların patronlarını da yerin 7 kat dibine gömmezsek namerdiz. Hiç endişe etmeyin” şeklinde konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine “Süleyman eğer vatandaş gece uyurken bekçi düdüğünü duymazsa, hesabını senden sorarım” dediğini hatırlatan Süleyman Soylu, “Bu sözler üzerine ben yandım. Mudanya’ya yeni bekçi aldık. Eğitimleri bitti. Mudanya’ya da bekçi göndermek farz oldu. 300’ün üzerinde Bursa’ya bekçi vereceğiz. Merak etmeyin. Mudanya’ya bekçi verecekler. Göreceksiniz evden hırsızlık azalacak. Asayiş işi noktaya gelecek. Türkiye’de 2018 yılı 2017 yılına göre evden hırsızlıkları yüzde 35 azalttık.

Hırsızların da iflahını kesmeye devam ediyoruz. İstim üzerindeyiz. Mafya tanımayız. 275 mafya örgütünü 2018’de tasfiye ettik. Çökerttik. Bizim milletimizi rahatsız edeni biz de rahatsız ederiz. Bizim istediğimiz bir Türkiye var. Sabah anne evladını okula giderken kafası orada kalmayacak.

Rahat gidecek huzurlu gelecek. Sabahleyin namaza giden amca huzurla gidip gelecek. Esnaf bismillah dediğinde huzurla işini açacak. Kimse musallat olmayacak. Bizim şehirlerimiz dünyanın en güvenli şehirleri olacak. Bunu hep birlikte gerçekleştireceğiz” diye konuştu. 

Güzelyalı’daki mitingde vatandaşlar Cumhur ittifakı adayı Doktor Murat Ünal’a büyük ilgi gösterirken, Süleyman Soylu’nun otobüsü ilçeden sevgi gösterisi sebebiyle güçlükle ayrılabildi. Otobüsün önünü kesen vatandaşlar İçişleri Bakanı Soylu’ya sevgi gösterisinde bulundular.