Bakan Soylu, AK Parti Bafra İlçe Başkanlığınca parti binası önünde düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin çok badirelerden geçtiğini, sabahtan akşama kadar milletin terbiye edilmeye çalışıldığını söyledi.
Ülkenin Ezan-ı Muhammedisini aslıyla buluşturan Başbakanı astıklarını belirten Soylu, “Bizi terbiye etmek istediler. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, Maliye Bakanını astılar. ‘Sizin oyunuz hiçbir şeye yaramaz’ dediler. ‘Gücümüz var, istediğimizi yaparız. İstediğimiz şekilde bunu gerçekleştiririz’ dediler ve iftiralar attılar milletin birliğine, beraberliğine, milletin yarınına, yükselen Türkiye’yi durdurabilmek için.” ifadesini kullandı.
Ülkenin insanını sağcı, solcu diye birbirine düşürüp, kırdırdıklarını anlatan Soylu, şöyle devam etti:
“Bu ülkede bizi anarşizmle terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi bizi enflasyonla terbiye etmeye çalıştılar, gün geldi bizi gazetelerinden manşetleriyle aşağılayarak terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi bu ülkede, 28 Şubat’ta insanların evlerine girerek, inancına bakarak, etnik kökenine, kimliğine bakarak, ötekileştirerek, ayrıştırarak terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi bu ülkede bizim insanımızı terbiye etmeye çalıştılar. Bir gün TBMM’de ‘Siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz’ diye terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi 17/25 Aralık ile terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi 16-17 Ekim olaylarıyla terbiye etmeye çalıştılar. Gün geldi 15 Temmuz ile terbiye etmeye çalıştılar. Burası demokrasinin, halkın beşiğidir. Burası adaletin, hukukun beşiğidir. Buradan bütün dünyaya haykırmaya çalışıyorum. Siz bu milleti terbiye edemezsiniz. Bu millet bütün dünyaya ne olduğunu gösterecek asil millettir. Bu milletle bilek güreşi tutulmayacağını, bu milletin kardeşliğiyle kavga edilmeyeceğini, bu milletin beraberliğiyle alay edilmeyeceğini elbette bilmiyorlar.”
“Sürekli ileri adım atarken dönüp geçmişe bakmaktan, dönüp arkamızdan, ‘Bize bir şey gelecek mi, sırtımıza bir hançer saplanacak mı?’ demekten yorulduk artık.” sözlerine yer veren Soylu, zengin, hür özgür, güçlü bir Türkiye olmayı istediklerini belirtti.
Gençlerin iş bulacağı, rahat şekilde yarına adım atacağı bir Türkiye istediklerini dile getiren Soylu, “Biz kendi arabamızı imal eden, kendi uçağımızı imal eden bir Türkiye istiyoruz. Biz dünyanın en büyük devletinden birisi olacağız, kimse bunu engelleyemeyecek.” diye konuştu.
“Bu milletle bilek güreşi tutulmayacağını bilmiyorlar”
Soylu, Türkiye’nin çok bedeller ödediğine, ödemeye de devam ettiğine dikkati çekerek, şunları belirtti:
“Biz enflasyonla bedel ödedik. Kardeşin kardeşe düşürülmesiyle bedel ödedik. Siyasetçinin zayıflatılmasıyla bedel ödedik. Bütçedeki her 100 liranın 70 lirasının faize gitmesiyle bedel ödedik. İnsanlarımızın yarına olumsuz kalmalarıyla beraber bedel ödedik. Şimdi tuzu kuru olanlar diyorlar ki ‘Yıllarca oya ihtiyaç yok. Anayasa Mahkemesi karar versin, sen iktidar ol. Oya ihtiyaç yok, Yargıtay bir karar versin, sen iktidar ol. Oya ihtiyaç yok, darbe gelsin sen iktidar ol. Oya ihtiyaç yok.’ Sistemi 1961’de Anayasa ile bu düzenle kurdular. 71’de takip ettiler. 82’de kurdukları sistem tamamen bunun üzerineydi. Milletin iktidar olmaması üzerine. Bazen bir Anayasa Mahkemesi bir gün Danıştay, bazen Yargıtay, bazen IMF, bazen sabahtan akşama kadar boyalı basınıyla beraber sevdiklerimize hakaret eden, milletin değerlerine hakaret eden medya patronları, bazen uluslararası kuruluşlar Türkiye’nin üzerinde, Türkiye’nin ensesinde boza pişirmeye devam ediyorlar. Biz de diyoruz ki ‘Artık patron siz değilsiniz, patron millettir.’ Bu milletle bilek güreşi tutulmayacağını, bu milletin kardeşliğiyle kavga edilmeyeceğini, bu milletin beraberliğiyle alay edilmeyeceğini elbette bilmiyorlar.”
“Özerklik ilan edin de görelim sizi”
“Hani musluklarda kan akıtarak oradaki kardeşlerimizi tehdit edenler, ‘Eğer bizim dışımızda başka birilerine oy verirseniz sizi öldürürüz’ diye korkutanlar. Evet, onlar yüzde 10’un üzerine çıktıktan sonra ne yaptılar? Hatırlıyor musunuz?” ifadesini kullanan Soylu, şu ifadeleri kullandı:
Birisi dedi ki, silahlarla korkutarak, okullardan çıkan çocuklara dediler ki ‘Annene babana selam söyle, yarın öbür gün yanlış yapmasın. Güneydoğu’da sabit güç olacağız’. Milletvekili çıkardılar, şımardılar. Zannettiler ki millet onlara, birlikte yıllarca yaşadığı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne kafa tutasın diye oy verdi. O bir tanesinin söylediği cümleyi hatırlatırsınız. ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve bu millet tükürüğümüzle boğarız.’ dedi. Onu diyen nerede şimdi? Bu milletle bilek güreşi tutulmayacağını, bu milletin kardeşliğiyle kavga edilmeyeceğini, bu milletin beraberliğiyle alay edilmeyeceğini elbette öğreniyorlar. Peki birisi bir şey daha dedi. Ne dedi? Sırtını nereye dayamış? Sırtını PKK’ya dayamış, PYD’ye dayamış. Ne dediler? ‘Biz özerklik ilan edeceğiz’. Nerede? ‘780 bin kilometrekarenin içinde ayrı bir anlayış ortaya koyacağız. Cizre’de, Nusaybin’de Silopi’de, Varto’da özerklik ilan edeceğiz. Bundan sonra burada bizim borumuz öter’ dediler. Buradan sesleniyoruz. Hadi bakalım, ‘özerlik ilan edeceğiz.’ dediniz, yüreğiniz yetiyorsa buyurun, özerklik ilan edin de görelim sizi.”