Türkiye 17 bin operasyonla, dünyada en çok mide ameliyatı yapılan ikinci ülke. SGK, vücut kitle endeksi 40 ve üzeri olan kişilerin obezite ameliyatlarını karşılıyordu. Geçen hafta SağlıkUygulama Tebliği’nde (SUT) değişiklikle bu ameliyat için şart koşulan minimum vücut kitle endeksi (VKE ) 40’tan 35’e çekildi. Buna rağmen bazı özel hastanelerin devletten para alabilmek için hastalara kilo aldırdığı iddia ediliyor.
Türk Obezite Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Taşkın’a göre vücut kitle indeksi 35-40’ın aşağısında olan ancak ameliyat olmak için doktorları zorlayan hastalar var. Taşkın, “SGK anlaşmalı özel hastane geri ödeme alabilmek için mecburen hastaya önce kilo aldırıyor sonra ameliyat ediyor” diyor. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sait Gönen ise, “Dünyada mide ameliyatları öncesi hastalar forma sokulmaya çalışılırken bizde kilo aldırılmaya çalışılıyor. Ancak ameliyattaki komplikasyon riski daha da artıyor” diye konuşuyor.
Şarkıcı Deniz Seki’nin de mide ameliyatı olacağı ve bunun için kilo aldığı gündeme gelmişti. Ancak Seki, bu operasyondan vazgeçtiğini duyurmuştu.
‘KOMPLİKASYON RİSKİ ARTIYOR’
Gazete Habertürk’ten Öznur Karslı’nın haberine göre; Prof. Dr. Sait Gönen, mide ameliyatı yapan SGK anlaşmalı bazı özel sağlık kuruluşlarının ‘vücut kitle endeksi’ kriteri üzerinden hile yaptıklarını söylüyor. Dünyada hastaların ameliyattan önce uzun bir tedaviyle forma sokulmaya çalışıldığını belirten Gönen, “Bu süreç 6 ay-1 yıl arasında değişiyor. Çünkü hasta ne kadar kilo verirse ameliyatta o kadar az komplikasyon olacaktır. Türkiye’de ise tam tersi. Suiistimal eden hekimlerimiz var. Birçok kişiye bu ameliyatlardan önce kilo aldırılıyor. Ameliyattaki komplikasyon riski daha da artıyor. Ameliyatlara karşı değiliz. Ama seçilmiş, gerçek vakalara yapılsın istiyoruz. İnsanların çoğu psikolojik sorunları nedeniyle kilo alıyor. Ameliyat olanların yarısı 5-10 yıl içinde eski kilolarına geri dönüyor. Otellerde tüp mide ameliyatı müşterisi toplanıyor. Youtube üzerinden obezite ameliyatı izleyip operasyona girenler var” diyor.
‘HEKİMLERİ DE ZORLUYORLAR’
Ameliyat olmak için doktorları zorlayan hastaların da varlığına dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Taşkın ise, “SGK anlaşmalı özel hastane geri ödeme alabilmek için mecburen hastaya kilo aldırıyor. Türkiye’de bu ameliyatları 300 hekim yapıyor. Kamu, üniversite hastanelerindeki hekimler derneğimizle irtibatta ancak SGK anlaşması olmayan yerler iletişimde değil. Küçük ilçelerde ameliyat yapılıyor. Bu ameliyatlar gerekli ancak son çare. Sanatçılar ve toplumun gözünün önünde olan insanlar hekimleri zorluyorlar. Hekimlerin bazıları da bu duruma alet oluyor, olabilir” diye konuşuyor.
‘MERDİVEN ALTINA İNDİ’
Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alper Çelik, konuyla ilgili başka bir tehlikeye dikkat çekiyor. Ona göre mide ameliyatları kilo verdirmede kalıcı bir yöntem değil: “Tüp mide ameliyatında sadece malzemeler 5 bin TL’yi buluyor. Ameliyat fiyatları ise 15-20 bin TL arasında. Ükemizde bu ameliyatlar merdiven altına indi. Bir ameliyattaki malzeme yıkanıp başka ameliyatlarda kullanılıyor. Vakfa şikâyetler var. Kamuda yapılan ameliyatlar denetlenip inceleniyor, SGK ile anlaşması olmayan özel hastanelerdeki ameliyatlar ne derece inceleniyor bilemiyoruz. Ayrıca tüp mide ameliyatı olanlar 4-5 yıl sonra kilo almaya başlıyor. Tüp mide kesinlikle kilo verdirmede kalıcı bir yöntem değil.”
‘HER OBEZ SAĞLIKSIZ MI?’
Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, “Sağlık Bakanlığı kuralları nasıl deliniyor?” başlıklı yazısında, bazı ünlü cerrahların bile vücut kitle endeksi 35’in altında olanları ameliyat ettiklerini şöyle dile getirmişti: “Yapılan ölçümlerinde vücut kitle indeksi 35 değerinin çok altında çıkıyor. Ünlü bir cerrah hastasına, ameliyat yapamayacağını, ameliyat olmak istiyorsa gidip, yiyip içip VKE ’sini 35’in üzerine çıkarmasını istiyor. Hasta 2 ay kilo alıyor, endeks 35’in üzerine çıkıyor ve ameliyat oluyor. Dikkat edilirse, bu hikâyenin hiçbir yerinde sağlık kaygısıyla cerrahi operasyon isteği yok, aksine hasta cerrahi müdahaleyi her türlü göze alıyor. Bu noktada iki önemli sorun var. Her obez sağlıksız mı? Obezite kriteri olarak vücut kitle endeksinin alınması ne kadar doğru.”
‘ŞİKÂYETLER ALIYORUZ’
Türk Tabipleri Birliği’nden de konuyla ilgili şu açıklama geldi: “Obezite cerrahisi ameliyatlarında hekim hatalarıyla ilgili şikâyetler alıyoruz. Yargıya taşınan vakalar var. Ödeme alabilmek için kişilerin beden kitle endeksleriyle oynanması da bir hekim hatası aslında. Bu çok ciddi etik bir sorun.”
İKİNCİYİZ
Türkiye’de kadınların yüzde 20.9’u, erkeklerin ise yüzde 13.7’si ‘obez’ kategorisinde. Sağlık Bakanlığı’na göre fazla kilolu oranı yüzde 35, obezite oranı ise yüzde 30. Türkiye’de yıllık tüp mide (kelepçe, tüp mide, mide küçültme) ameliyatı sayısı ise 17 bin (İrlanda’dan sonra ikinci).
VÜCUT KİTLE ENDEKSİ
Vücut kitle endeksi, ideal kiloda olup olmadığınızı söylüyor. Kilonuzun boy uzunluğunuzun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanıyor. Buna göre
– 18.5’ten düşük: Düşük kilolu
– 18.5-24.9 arası: Normal kilolu
– 25-29.9 arası: Fazla kilolu
– 30-34.9 arası: Şişman (Hafif)
– 35-39.9 arası: Şişman (Orta)
– 40’dan yüksek: Morbid obez
HASTALAR ANLATIYOR
Nuran Açık: “1.55 boyunda ve 105 kilodaydım. Ameliyatın kriterlerini taşıdığım belli olunca tüp mide ameliyatı olmaya karar verdim. SGK ameliyatı karşılıyordu. Nisanda ameliyat oldum. Midem ve dalağım delindi. 3 ayda 40 operasyon geçirdim. Yediğimi kusuyordum. Mideme stent takıldı. Birçok hasta odama geldi. Bir kadın halimi görünce vazgeçti. Aynı hekimin birçok hastanın boy ve kilo bilgilerini farklı gösterdiğini öğrendim. Doktora dava açtım.”
Özge Selman: “ 3 çocuk annesiyim. 134 kilodan 104 kiloya düştüm. Ameliyata uygun olduğum söylendi. Ameliyatı asistan doktor yaptı. Yiyemiyor, kan kusuyordum. Ameliyattan sonra vitamin ve mama takviyesi verilirmiş. Hiçbiri söylenmedi. Sinir ucu iltihabı nedeniyle sinir sistemimin çöktüğü söylendi.”
Yasemin Şahin: “Troid nedeniyle aldığım kilolardan kurtulmak için 1 yerine 3 ameliyat yapıldı. Sağlığım bozuldu.” Şahin’in eşi Aydın Şahin : “Bir bebek gibi püre haline getirilmiş gıdalarla beslenebiliyor. Yatarak uyuyamıyor. Nefes almasını düzenleyen bir pompa ile koltukta uyuyabiliyor.” Aile doktor aleyhine 400 bin liralık tazminat davası açtı.