Scherder’e göre işyerinde sizi rahatsız eden, sinir bozucu insanlar varsa bundan memnun olmalısınız. Çünkü, sinir bozucu bir iş arkadaşı, beyin için harika bir şey!
Amsterdam Özgür Üniversite öğretim üyesi Scherder, günlük hayattaki rahatlık ve konforun insanlar için pek de yararlı bir durum olmadığını düşünüyor.
Scherder’e göre, sorunsuz, hiçbir şey yapmadan geçirilen bir gün beyin açısından istenmeyen ve “heba olmuş” bir süreç.
“Beyin sorunlardan faydalanır. Onları çalıştırarak sağlıklı kalır” diyen Hollandalı uzman, bunun için de sinir bozucu bir iş arkadaşının büyük katkı sağladığı görüşünde:
“Sorun yaratmamalısınız ama bir sorun varsa çözmelisiniz. Berbat, sinir bozucu bir meslektaş tabii ki harika! Toplantılarda şikayet eder, bunu aşmak zorunda kalırsınız. Can sıkıcı evet ama beyin için halletmesi gereken bir iş…”
Prof. Dr. Scherder, bunun sonucu ateşlenen sinir hücrelerinin sınırılarını zorladığını ve beynin daha komplike hale geldiğini söylüyor.
Hollandalı uzmana göre can sıkıcı bir iş arkadaşı ile geçinmek için harcanan çaba, metabolizmanın artmasını sağlıyor. Beyinde daha fazla temas noktaları oluşuyor.
Erik Scherder, bunun sonucu “bilişsel rezerv” inşa edildiğini ve beynin sağlıklı kaldığını vurguluyor.
“Stres bir felaket değil, tabii kronik olanlar hariç” diyen Hollandalı profesör, stresin olumlu sonuçlar verdiğine dair çok sayıda çalışma bulunduğuna işaret ediyor.
Scherder, bunun yanı sıra insanların beyin sağlığı için fiziksel olarak da çaba göstermesi gerektiğini söylüyor. Bunun için de insanların daha fazla haraket etmesi gerektiğinin altını çizen nöropsikolog, şunları öneriyor:
“Her zaman işe aracınızla gitmeyin. Asansörde takılıp kalmayın. Ben çoğunlukla trenle işe gidiyorum. İnsanlar oturacak yer için bir birini itiyor. Ayakta kal, bütün gün oturuyorsun zaten.”
Erik Scherder, araştırmalara göre gece koşuşturan farelerin daha fazla nöron ürettiğini, iyi bir öğrenme yeteneği ve uzun süreli hafızaya sahip olduğunu belirterek, bunun insanlar için de geçerli olduğunu söylüyor.
Hollandalı uzman, “Elbette yaşlandıkça hafızanız geriler ama buna direnmek de sizin elinizde” diyor.